Bölüm 6

1.6K 89 3
                                    

Kendimi nasıl affettirebilirim?


Şaşkınlık içinde Hei Ryung’ın yüzüne bakıyordum.



Şaka olmalı bu!Şimdi dönüp yüzüme bakacak ve Ada bu kadar saf olma diye o masum gülümsemesini atacak.  


Ama Hei Ryung hiç bana dönmedi ve o gülümseme hiç ortaya çıkmadı.Hiçbir şey şaka değildi.


Başımı mezarlara çevirdiğimde Hei Ryung ile aynı soyadı paylaşan bir çift mezar gördüm.Donup kalmıştım.Hei Ryung ise hiçbir şey olmamış gibi, ciddi bir şekilde bardaklara içkileri koyuyordu.


Hiçbir şeye anlam veremiyordum.Ne olduğunu anlamaya çalışan gözlerle Hei Ryung’a baktım.O ise gülümseyerek bardağın birisini bana uzattı ve anlatmaya başladı.

 “Annem, babam ve kız kardeşimle birlikte Seoul’de yaşıyorduk.Bu yörede büyük babamlar yaşar ve biz her yaz tatilinde onları ziyaret ederdik.Annem ve babam çalışıyor olsalar bile her yaz bizi buraya bırakır ve çalışmak için Seoul’e geri dönerlerdi.Yine kız kardeşim ve beni büyük babamlara bırakıp gittiler.Ama ben annem ve babam olmadan kalmak istemiyordum ve sürekli sorun çıkarıyordum.Bizi bıraktıklarından bir gün sonra hasta numarası yapıp onları aradım.Böylece onlar gelecekti ve biz hep  beraber evimize geri dönecektik” 

Dikkatli bir şekilde onu dinliyordum, bardaktan bir yudum alıp devam etti.

“Annem ve babam benim hastalandığımı duyunca endişelenip geç saatte beni ve kardeşimi almak için yola çıktılar ama gelmediler.Saatlerce bekledik yine gelmediler.Benim yüzümden…Benim şımarıklığım ve yalanım yüzümden endişelenip kaza yaptılar” 

Artık sesi titremeye ve gözlerinden yavaş yavaş yaşlar dökülmeye başlamıştı.Gözyaşlarını elinin tersiyle silip devam etti. 

“Annem kaza sırasında ölmüştü ve babam da 1 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra vefat etti.Şimdi ikisi de buradalar!” 


Hei Ryung hıçkırarak yüzünü ellerinin arasına gömüp ağlamaya başlamıştı.Donup kalmıştım ve tepki veremiyordum sadece dudaklarımdan şu cümle döküldü.

 “Peki ya kız kardeşin? O şimdi nerede?”

Belki bu soruyu sormak için doğru zaman değildi ama aklım iyice karıştırmıştı.Hem o an öğrenemezsem bir daha sormaya cesaretim olmazdı ki…Ona bu üzüntüyü tekrar yaşatamazdım.Yaptığım düpedüz bencillikti yine de iyice öğrenmem gerekiyordu her şeyi…

Hei Ryung, yaşlı gözleriyle kendini zorlayarak yine o içten gülümsemesini takınıp cevap vermeye başladı.

“Kız kardeşim olanlardan beni sorumlu tuttu.Ne yazık ki haklıydı da…Ailemiz vefat ettikten sonra bize büyükbabam baktı.Birkaç yıl sonra o da vefat etti ve biz yetiştirilme yurduna verildik....İlk ben evlatlık alındım, kız kardeşimin "Kal" diye yalvarmalarına rağmen arkamı dönüp gittim.Vazgeçmeye cesaretim yoktu.Onu ailemden sonra ben de terk ettim.”

Hei Ryung’ın bir taraftan gözyaşları dökülüyor bir taraftandan da onları silmeye çalışıyordu.Ama o durmadan devam etti.

Kara KutuWhere stories live. Discover now