2.BÖLÜM- GÖNÜL Bİ'ÇARE

15.6K 597 35
                                    

BÖLÜM 2- GÖNÜL Bİ'ÇARE

Gün aydınlandığında Hayal neredeyse hiç uyumamıştı. Ağlamaktan kızarmış ve uykusuzluktan şişmiş gözlerini araladı. Banyodan gelen su sesiyle Pusat'ın duşta olduğunu anlamıştı. O da kalkıp üzerini değiştirdi, yataklarını düzeltti. Pusat bornozuyla banyodan çıktığında etrafa hemen kokusu yayılmıştı. Hayal bu kokuya dayanamıyordu, ister istemez Pusata çekiliyordu. Pusat da her seferinde bilirdi karısının bu kokuya karşı koyamadığını, o yüzden ne zaman araları limoni olsa bu parfümü sıkardı. Bu sabah araları bozuk değildi ama Hayal'in boşanalım demesi Pusat'ı sinirlendirmişti. Pusat karısına sarılıp onu mis kokulu saçlarından öptü. Sonra da giyinmek için giyinme odasına geçti. Hayal ise çoktan hazırdı, kocası giyinirken o da aynanın karşısına geçti. Bir müddet kendini izlemekten alıkoyamadı gözlerini. Bal rengi saçları, ela gözleri vardı. Ne yalan söyleyelim bakanı tekrar baktıran bir güzelliği vardı. Ancak tüm ahalinin dediği gibi bahtı kendisi kadar güzel değildi. Bu topraklarda yaşayabileceği en korkunç şeyi yaşıyordu. Bir evladının olmasını her şeyden çok isterken, yüreği Pusat'ın başka bir kadına dokunması ihtimaliyle sıkışıyordu. Karı koca hazır olduklarında avluda kurulan kahvaltı masasına indiler. Mirhan Ağa dün akşam olanlardan sonra sofraya oturmamıştı, Pusat'a tepkiliydi.

Pusat ve kardeşleri de oyalanmadan işe gitmek için çıktılar. Geride kalan kadınlar kahvaltılarını yapmaya devam etmişti. Ancak Hayal toplasan iki lokma bile yememişti. Berfin ve Dilan yengelerinin gözlerinin içine bakıyorlardı, onu gülümsetmek için ama Hayalin gülecek hali yoktu. Meliha Hanımda düşünceliydi. Bir tarafta kocası bir tarafta kızı gibi sevdiği Hayal vardı. Kafasındaki düşüncelerle çatalını tabağına bıraktı.

-Hayal kızım gel senle konuşalım biraz ana kız, Dilan sen de söyle bize kahve yapsınlar yengen kahvaltıdan sonra kahve içmeyi sever

Dilan annesinin emriyle hemen kalkıp mutfağa gitti. Mutfakta hummalı bir çalışma vardı.

-Ayşe abla, annemle yengeme kahve götürür müsün yukarda ki salona geçtiler.

-Tabi kızım, Nigar hemen yapar şimdi kahvelerini

Hayal, Meliha Hanımın ne konuşacağını tahmin ediyordu. Ayakları geri geri gitsede kayınvalidesini takip etti. Salona geldiklerinde kayınvalidesi her zamanki yerine oturmuştu, Hayal de karşısına oturdu. Onlar oturduktan hemen sonrada Nigar kahveleri getirmişti. Önce Meliha hanıma sonra da Hayale servis etti.

-Sağol Nigar

-Afiyet olsun Gelin Ağam

Nigar salondan çıktığında Meliha Hanım kahvesinden bir yudum aldı ve önünde ki sehpaya bıraktı. Hayal kayınvalidesinin bir türlü konuşmaya cesaret edemediğini anlıyordu. O da elindeki kahve fincanını kenara bıraktı.

-Ana, de ne diyeceksen. Ben üzülürüm diye korkarsın biliyorum ama olan oldu her şey ortaya döküldü zaten bundan gayrı üzülecek yerim kalmadı benim.

-Kızım, sen her böyle dediğinde yüreğim parçalanıyor Hayal. Sabahlara kadar gözüme uyku girmedi, düşündüm bütün gece ne yaparız ne ederiz diye. Seninle de bu işe çare bulmak için konuşmak istedim

-Bu işin çaresi yok ana, benim yedi yılım hastane köşelerinde geçti. Benim elimden bir şey gelmiyor artık, ne düşüneceğimi de ne yapacağımı da şaşırdım artık.

-Babanıza göre bunun tek çaresi Pusat'ı başka biriyle daha evlendirmek.

Hayal'in gözlerinden bir damla yaş süzüldü duyduğu cümleyle, her ne kadar ilk defa duymuyor olsa da her defasında yüreği bu acıya feryat ediyordu.

AŞK BİR HAYAL (YENİ BÖLÜMLERİYLE TEKRARDAN YAYINDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin