♥ 19 ♥

5.8K 447 132
                                    

Şuan çok mahcup olduğum için susup bölüme geçiyorum 🙈🙈

Hayırlı bayramlar 😘

-Ela-

"Zoruna gitmiyor mu birinin sana bakıcılık yapması?"

"..."

"Sakın yanlış anlama canım, kötü anlamda değil. Sonuçta elinde olan bir şey değil muhtaçsın buna."

"Ama sana da helal olsun, iyi tutuyorsun elinde. Başkası olsa hemen bıkardı."

"Özgür nasıl halinden memnun mu? Ah özür dilerim unuttum göremediğini, memnun değilse bile bilemezsin."

"Gerçi kim bakıcılıktan hoşlanır ki."

"Hele de Özgür gibi biri.."

O gece kesinlikle oraya gitmemeliydim.

O gece söylenen sözlerin hiçbiri kulağımdan gitmiyordu. Bu insanlar ne zaman bu kadar acımasız olmaya başlamıştı. Ne zaman insanlar önemsizleşmiş de benlikler yücelmişti?

İnsanların zayıflıklarından ne zamandan beri zevk alınmaya başlanmıştı? Yabancıda olsa bir insana destek olmaya çalışmak bu kadar mı zordu?

Umursamamak istiyordum Özgür'ün dediği gibi ama niye olmuyordu, niye bu kadar umrumda olmak , zorundaydı?

Geçmişi unutmak bu kadar zorken hangi cümleyi unutacaktım?

Kadın kadının en büyük düşmanıdır diyorlardı. Kesinlikle öyleydi. Sanki hepsi üzerime gelmek için bu anı beklemiş gibi.. İşte bu kadardı..

"Kimse kendine engel olan birinin yanında sonsuza kadar kalmaz, sıkılacaktır. Sakın yanlış anlama Ela'cığım kendi fikrim. Sonuçta Özgür'ü iyi tanıyoruz, her şey başkasını bulana kadardır."

Tanımlıyorlardı işte! Özgür öyle biri değildi. Eğer gerçekten öyle biri olsa şimdiye kadar bunu hissetmez miydim? Şimdiye kadar bazen acaba mı dediğim o kadar an olmuşken bu konuda dememiştim bile. Her zaman yanımda olmaya çalıştığı o kadar belliydi ki.

Kim biri için hemen hemen her saat sesli alarm ayarlardı kendi sesiyle? Yada kim yanlışlıkla kafamı yatak başlığının kenarına ve komidine carpmayayim diye kenarlarına süngerimsi şey koydururdu?

Bütün bunları yaşayan ben iken onlara inanmam nasıl beklenirdi? Bilmiyorlardı ki gerçek Özgür nasıl biriydi. Ama ben biliyordum, onlar değil ama onunla kaç aydır yaşayan ben biliyordum!

Özgür'ün sıcaklığına sokuldum biraz, o güveni daha iyi daha da yakın hissedebilmek için. Ağzımdan minnet gibi döküldü kelimeler "Çok teşekkür ederim."

O kadar çok şey demek istiyordum ki tek bir minnet sözcüğüne yükledim tüm anlamları. Ne demek istediğimi anlamadı belkide. O kelimelerin  benim için ne anlam ifade ettiğini..

"Ela gerçekten iyi misin?"

Tüm gece tekrar ettiği soruyu yok sayarak biraz daha sokuldum o'na
"Gerçekten yanımda olduğun için, beni yalnız bırakmadığın için çok teşekkür ederim." dedim. Bu, bu gece ki minnetim içindi.

"Nereden çıktı şimdi bu?"

Gözlerimi kapattım daha fazla dökülmesini istemediğim kelimelerin önüne geçebilmek için. Gece boyu uyuyamamıştım belki ama şuan kendimi daha iyi hissettiğim yerdeydim.

Gece uykusuzluğun cezası sabah kalkamamam olmuştu. Özgür çabuk üzerini giyinip aşağıya indiğinde ben daha yeni üzerimi giyinmeyi bitirmiştim, sanırım asla Özgür'ün hızına yetişemeyecektim. Biraz olsun yetişebilmek için hızlı olmak adına hareketlendiğimde taşa takılıp yere düşmüştüm. İşte hızım anca böyle sonuçlanıyordu; hüsran ile..

Özgürlük! Where stories live. Discover now