“Evlatlık alındıktan birkaç ay sonra onu ziyarete geldim ama artık o yurtta yoktu.Bir aile tarafından evlat edinilmişti.Yıllarca onu aramama rağmen hiçbir yerde bulamadım.İlk defa lisede karşılaştık onunla ve daha sonra da üniversitede…"


Nasıl yani aynı üniversitede mi okuyoruz?Ama ben nasıl fark edemedim bunu?


Büyük bir şaşkınlık içerisindeydim.Hei Ryung'ın gizemli kardeşiyle aynı üniversiteye gidiyorduk ve ben bunu daha önce hiç fark etmemiştim.


Kim olabilir ki kardeşi?Yoksa...O olabilir mi?Aslında birbirlerine benziyorlar da...Hayır Ada saçmalama Kore'de herkes birbirine benziyor!Ama kim olduğunu öğrenmek istiyorsan şimdi sormalısın.Bu son şansın olabilir!



Alacağım cevaptan korkarak aklıma gelen ilk soruyu sormaya çalıştım.


"Yoksa o ..."


Cümlemi tamamlamadan Hei Ryung karşılık verdi.

 

"Evet...Tahmin ettiğin gibi...Jin Ae benim kız kardeşim...”

Hei Ryung artık göz yaşlarına hakim olamıyordu.Bense aldığım cevabın şokunu üzerimden atabilmiş değildim.


Jin Ae, Hei Ryung'ın öz kız kardeşi!Nasıl mümkün olabilir bu?!Nasıl bunu fark edemeyecek kadar kördüm ki?!Ama şimdi anlıyorum!Demek ki aralarındaki o bitmek bilmeyen düşmanlığın sebebi bu...Zavallı Hei Ryung çok zor zamanlar geçirmiş olmalı...



Aldığım cevap üzerimde bir çeşit deprem etkisi yaratmıştı.Gerçeği öğrenmek için iki yıldır uğraşıyordum ama gerçeğin beni bu kadar sarsacağını hiç düşünmemiştim.Hei Ryung ise yüzünü ellerinin arasına gömmüş bir şekilde hıçkırarak ağlıyordu.Onun görmeye alışık olmadığım bu gözyaşları acısını daha da hissetmeme neden oluyordu.Birkaç saniyelik duraksamadan sonra üzerimdeki şaşkınlığı atarak kendimi toparladım ve Hei Ryung'a sımsıkı sarıldım.


"Sorun yok Hei Ryung.Ben her zaman senin yanındayım ve her zaman da senin yanında olacağım"


Sesim titremeye başlamıştı.Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.


Güçlü olmalısın Ada!Ağlayarak durumu daha da kötüleştirirsin...


Hei Ryung, elleriyle kapadığı yüzünü kaldırdı ve yaşlı gözleriyle bana bakarak o masum gülümsemesiyle gülümsedi.


"Söz mü?"


"Söz..."

***

Birkaç gün sonra...

 

Hei Ryung ile eskisinden daha da yakındık.Artık aramızda o saçma sapan sırlar yoktu.İki günlük bir tatilin ardından tekrar derse gidecektik, gereğinden fazla heyecanlıydım.Neden mi? Çünkü Young Nam’ı o günkü sarılmamızdan sonra ilk kez görecektim.

Ne tepki vermeliyim ki?O günkü sarılmamızdan sonra onu hiç görmemiş gibi yapamam ama konuyu da ilk ben açamam ne o öyle dünden hazır gibi…En iyisi akışına bırakmak ve ilk adımı ondan beklemek...

Hei Ryung ile hazırlanıp üniversite yolunu tuttuk.Yolun yarısında Bong Cha da bize katıldı.Gözleri sürekli benim üzerimdeydi.Bir şeyler sormak için hazırlanıyordu belli ki…Derin bir nefes alıp Bong Cha’ya döndüm ve:

Kara KutuWhere stories live. Discover now