Bölüm 23

244 27 34
                                    

--"Sizi gideceğiniz yere bırakabilme şerefine erişebilir miyim acaba hanım efendi?" Sare simsiyah bir canavarın üzerinde duran ve yine simsiyah giyimli kasklı yabancıya bakıp onu tanımaya çalışıyordu. Adam kaskını çıkarıp toplamış olduğu sarı saçlarını salladı ve birkaç tutamının yüzüne düşmesine izin verdi.

  "Emre?"--

***********************

Kuzey, Lara babasını oyalarken biraz düşünmeye karar verdi. Nefes'in onu aramasının şaşkınlığını üzerinden atamadan kızın verdiği haberle kaskatı kesilmişti. Yanında kız kardeşi olmasaydı kendisine panik olmak için izin verebilirdi ama o paniklerse Lara çok çok endişelenirdi ve kız kardeşinin endişelenmesini istemiyordu. Bu yüzden hastaneye yaklaşana kadar kıza hiç bir şey söylememişti ama Lara daha hastaneyi görür görmez neler olduğunu çözmüş ve ağlamaya başlamıştı.

Lara'yı da alıp içeri girdiğinde Nefes'in yüzündeki gözyaşı damlalarını görünce kendini daha da kötü hissetmişti. Babasının durumu nasıldı hemen öğrenmesi gerekiyordu ama kızlar sarılıp ağlaşmaya başlamışlardı bile. Nefes'e haber var mı diye sorduğu anda kızın rengi atmış ve neredeyse bağırarak konuşmaya başlamıştı. Lara ise hala kızın üstünde ağladığı için onları buradan göndermenin daha iyi olacağını düşünmüştü. Belki de Nefes Lara'yı sakinleştirmeyi başarırdı.

Kızlar gittikten hemen sonra Kuzey'in içindeki endişeden deliren bölüm baş göstermiş ve adamın ayakları boşalmıştı. Kendini banka attıktan saniyeler sonra odadan bir doktor çıkmış ve babasının iyi olduğunu kalp krizi geçirmediğini bunun zararsız bir spazm olduğunu ve bayılmanın da aşırı stresten kaynaklandığını söylemişti. Babası şuan uyuyordu ve en geç bir saate uyanırdı.

Kuzey kızları babası uyanana kadar buraya çağırmamaya karar vermişti ki iki meraklı durabileceklerinden çok daha uzun süre aşağıda durduklarından çoktan koşarak onun yanına gelmişlerdi. Kuzey doktorun söylediklerini aynen kızlara aktardığında önce ikisi de birbirlerine sarılmış ve ne zaman tuttuklarını bilmedikleri nefeslerini bırakmışlardı. Hatta bir ara Kuzey'in nasıl olduğunu anlamadığı bir şekilde onu da aralarına almışlardı. Kızların sarılması ona çok çok iyi hissettirse de bir dakika yerinde duramayan Nefes kendini geri çekmiş ve soğuk su getirmek için koridorun en sonuna kadar gitmişti.

Moralleri iyice düzeldikten sonra Metin Bey'in odasına girmişlerdi. Kızlar odanın eğlence kaynakları olmuş ve neredeyse hiç susmamışlardı. Hatta Kuzey küçüklüklerinden beri Lara'nın ilk kez bu kadar çok konuştuğunu görmüştü. Bir süre sonra Nefes'in telefonu çalmış ve kız ışıklar saçarak konuşmaya başlamıştı. Kuzey gözleriyle onu izlerken Lara'nın onu iteklediğini hissetmişti. Gözleriyle arkasından git diye bağırıyordu. Kuzey neden yaptığını bilmese de kızın arkasından gidip onu sinir etmişti. Tabii bu sinir ediş ve küçük korkutması ona pahalıya mal olmuş ve göründüğünden daha uzun olan kızın bacakları katılımıyla karnına bir diz yemişti. Kızın panikten böyle yaptığını biliyordu ama ona tekme attıktan sonra kaçması Kuzey'e daha da çok tatlı gelmişti. Kızın arkasından gülümseyerek babasının kaldığı odaya girdi ve Lara'nın babasının kafasını ütülemesini izlemeye başladı. Sıranın kendisine gelmeyeceğini umarak kafasını geriye yasladı.

Bu olaydan sonra olacakları az çok biliyordu Kuzey. Babası artık işe gidemeyeceğinden büyük ihtimalle onun başa geçmesini isteyecekti ve Kuzey'de kendi bürosunu geçici de olsa bırakarak kendini büyümeye devam eden şirketlerine adayacaktı falan filan. Bürosunu seviyordu Kuzey. En azından şuan bırakmak istemediğine emindi. Üniversite arkadaşı Kerem ile kurdukları düzenden oldukça memnundu. Tabii babasını da kırmak istemiyordu. Olayları zamana bırakacaktı galiba.

Mahşerin Dört Atlısı (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin