2.2

659 76 12
                                    

Ertesi gün her ikisinin de izin günü olduğu için öğlene kadar uyumuşlardı. Yine de önce uyanan ChangKyun olmuştu. Bir süre evin içinde gezindikten sonra tekrar odasına dönüp telefonuyla uğraşmaya başlamıştı. Yaklaşık yarım saat geçmesine rağmen HoSeok hala uyanmamıştı. ChangKyun iyice acıktığını hissedince mutfağa gidip bir şeyler hazırlamaya karar verdi. Başta ne yapacağına karar veremedi ama en sonunda birinde karar kılıp dolaptan malzemeleri çıkarmaya başladı. Dolapları karıştırarak tencereleri aradı ve istediği boyuttaki tencereyi bulabilmişti. Fakat yukarıda olduğu için boyu yetmemiş ve tencereyi gürültüyle yere düşürmüştü. HoSeok bir gürültüye uyanmıştı. Savsak adımlarla sesin geldiği yöne doğru gitmişti. ChangKyun bir anda onu karşısında görünce donakalmıştı. Donakalmasının asıl sebebi HoSeok'un üstsüz olmasıydı. Saçlarını karıştırarak çatallı sesiyle bir şeyler söylüyordu ama ChangKyun algılayamıyordu. Birkaç dakikalık transından çıkıp kafasını başka yöne çevirmişti.

"Ne oldu?"

"B-ben, ıhm şey yiyecek bir şeyler hazırlamak istemiştim. Üzgünüm."

"Sorun değil, devam et. Ben duş alıp geliyorum."

HoSeok gözlerini ovuşturarak banyoya yöneldiğinde ChangKyun, ne zaman tuttuğunu bilmediği nefesini vermişti. Kafasını sağa sola sallayıp yiyecek bir şeyler hazırlamaya devam etti.

Masayı hazırladığında HoSeok nihayet gelebilmişti. Hızlıca sandalyesine yerleşip ChangKyun'un hazırladığı yemekleri iştahla yemeye başladı.

"Bu konuda cidden iyisin."

"Teşekkür ederim, afiyet olsun."

Geçen birkaç dakikalık sessizliğin ardından ChangKyun konuşmaya başladı.

"Tanıdığınız bir emlakçı ya da evini kiraya veren birileri var mı?"

"Burada kalabilirsin."

"Ben size rahatsızlık vermek istemem."

"Rahatsızlık verdiğini söyleyen mi var? Burada kalıyorsun. Konu, sonsuza kadar bir daha açılmamak üzere kapanmıştır."

"O zaman kira parası filan mı ödemem gerekiyor? Ya da faturaları ödeyeyim."

"Senin bir şey ödemene gerek yok."

"Olmaz. Ben öyle bedavaya yaşayamam."

"O zaman elektrik faturasını sen öde, interneti de yarı yarıya paylaşalım."

"Anlaştık."

ChangKyun zafer kazanmışçasına gülümseyerek gamzelerini ortaya çıkarmıştı. Bir süre HoSeok'un gözlerinin içine bakarak gülümsedikten sonra çok uzun süre bakıştıklarını hissetmiş utanarak başını öne eğip yemeğini yemeye devam etmişti. HoSeok, onun yanaklarının kızardığını fark edince sessizce kıkırdamıştı. Fakat ChangKyun bunu duymuştu. Hızla önündekileri bitirip tabağını tezgaha bıraktı. Tam odasına yöneleceği sırada HoSeok arkasından seslenmişti.

"Utanmana gerek yok, bundan sonra hep birlikte olacağız. Yanında olmama alış."

HoSeok tekrar kıkırdadığında ChangKyun, sıcak yüzünden elleriyle kendini yellemeye başlamıştı. Her ne kadar HoSeok'un kendisini görmemesini dilese de HoSeok onun her bir hareketini görmüştü.

Excluded [WonKyun]Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt