*2. Bölüm: Anlaşma

24K 784 247
                                    

Beynimin arka kısmında fena bir ağrı var. Büyük bir ihtimal çok yatmaktan oldu ama yataktan kalkmak istemiyorum. Okula gitmek istemiyorum, yemek yemek istemiyorum, sadece uyuyup diğer güne geçmek istiyorum. Tek isteğim bu.

Kapım hergün olduğu gibi bugünde defalarca çalındı. Kimseyle konuşmak istemediğim için telefonuda kapattım. Yurt Müdürü arada sırada odaya girip iyi olup olmadığıma bakıyor ve yataktan kalkmam için beni zorluyor. Tabiki onuda tınlamıyorum.

Nihayet kapıya vurmaktan vazgeçti her kimse. Gözlerimi tekrar kapatıp uyumaya çalışırken kapının açılma sesini duydum. Kartı okuturken çıkan o ince bip sesi.

Eğer gelen müdüriye olsaydı direk yanıma gelirdi ama içeri giren kişi müdürün aksine çok gürültü yapıyordu. Benim odama benden habersiz girdiği yetmiyormuş gibi birde beni rahatsız ediyor terbiyesiz!

Sinirle yataktan çıkıp odamın kapısını açtım. Kapının önünde bir sürü market poşeti vardı. Bir kutuda tencere takımı. Kim lan bu manyak.. Mutfağa girdiğimde Melisa poşetlerin içindekileri dolaba yerleştiriyordu. Beni görünce normal bir tonda "Kapının önünde poşetler var getirsene onları" dedi gülümseyerek.

"Neden burdasın? " dedikten sonra poşetleri almak için mutfaktan çıktım. " Karnım acıktı " deyince gülesim geldi. Bu kızın farklı bir tarzı var ve hoşuma gidiyor. En azından umrumdasın moduna girip yapmacık hareketlerle yardım etmeye çalışmıyor.

" Evinde sana yemek hazırlayan yok mu? " diyerek kalan poşetleri almak için geri döndüm. " Annemin yokluğunda gelen kadın gerçekten berbat yemek yapıyor. Ayıp olmasın diye söyleyemiyorum. " içeri girdiğimde tencereleri çıkartıp lavabonun üstüne koyuyordu. Gözlerini devirip " Sen daha tabak falanda almamışsın" dedi isyan eden bir tarzda.

" Alışverişe fırsatım olmadı " diyerek kalan poşetleride ben yerleştirmeye başladım. Dolabı fulleyecek kadar alışveriş yapmış. " Bir hafta boyunca mal gibi yatarsan tabi olmaz! " kaşlarımı çatıp ters ters Melisaya baktım. Mal mı dedi o!

" Mal mal yatmadım deme sakın. Ve bana öyle bakma çünkü haklıyım " tencerelerden birini çıkartıp yıkamaya başlayınca dediği şeyi duymamazlıktan geldim. Gidip tabak falan alsam iyi olur. Kaşıkta yok bıçakta, onların yokluğunu da görürse çıldırır.

" Ben alışverişe gidiyorum " odama gidip dolabımdan kıyafetleri çıkarınca Melis odaya girip " Bende geliyorum, mutfakta mutfağın kendisi dışında bir şey yok! " diyerek tekrar odadan çıktı.

"Mitfekte mitfeğin dişindi bir şiy yik" dedim sesimi incelterek. Melisa kaşlarını çatarak kafasını kapıdan uzatıp "Seni vururum" dedi ciddi olmaya çalışarak ama içten içe güldüğünü anladım. "Hııı" diye dalga geçip rastgele bir tişört alıp üstüme geçirdim. Canım sıkıldıkça günde iki kez duş aldığım için saçlarım tertemiz. Sadece tarayıp çıkmam yetti.

Telefonu açmak içimden gelmediği için sadece çantamı alıp çıktım. "Hadi gidelim" diyerek sandaletlerimi giydim. Melisa elini kurulayıp çantasıyla birlikte yanıma geldi. "Yükümüz ağır olacak gibi, acaba yardım mı çağırsak" diyerek telefon rehberini kurcalamaya başladı.

" Kimseyi istemiyorum. Merak etme ben taşırım hepsini " telefonu elinden alıp otoparka doğru yürüdüm. Melisa anahtarını çıkartırken telefonunu tekrar ona verdim. Pembe bir Mustangın kilit açılma sesi gelince o tarafa yöneldim.

En yakın yer AVM olduğu için oraya gittik. İşimiz ne kadar erken biterse o kadar iyi bizim için. Hem benimde karnım açmış. "Çiğköfteci var mı ya burda?" mağaza isimlerine tek tek bakıp bulmaya çalıştım ama göremedim.

HIZ OYUNLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin