Bölüm - 5

2.9K 168 31
                                    

 Multide Ekim

  "Mola verelim ya artık, bak kaç test çözdük şimdiden?" dedi Duru yakınırcasına. Halinden memnun olmaması bir daha ona ders çalıştırmayacağım anlamına geliyor olabilirdi, bu ihtimal beni ne sevindirmişti, ne de üzmüştü sebepsizce. Omuz silktim ve sandalyeme yaslandım, boynum tutulmuştu.

  "Gidelim mi artık, Duru?" diyen Deniz'e baktım boş gözlerle, hoşnutsuzca süzüyordu Duru'yu.

  "Sen niye Emre'yi falan çağırmadın ki? Bak sıkılıyorsun böyle." diyerek Deniz'in sorusundan kaçmaya çalıştı Duru, sebebi anlamamıştım. "Ya da sen git başka yerlerde falan takıl, Rüzgar bırakır beni."

  İsmimin geçmesiyle gözlerimi Duru'ya dikmiştim, Duru bana anlamsızca bakıp konuşmayacağımdan emin olduktan sonra devam etti.

  "Şuan çok matematik çalışasım var, bak ben bu gazla iki-üç saat daha giderim rahat."

  Deniz'i başından savmaya çalıştığını fark etmiştim, fakat kendiyle bu kadar çelişmesi ağzımdan bir kıkırtı çıkmasına sebep oldu. İkisi bana hayretle baktığında 'ne var?' dercesine baktım, cidden tuhaf olan neydi?

  Sonunda karar vermeyi başardıklarında neredeyse uyuyacaktım, o kadar sürede muhtemelen Duru'ya anlatmam gereken bütün konular biter, bir de üstüne bolca test çözerdik. Verdikleri kararsa sadece başka bir yerde başka bir zaman buluşmak üzere ayrılmaktı. Eh, evime gidebiliyorsam karar önemli değildi, nasılsa bir şeyler bulur, ekerdim.

  Ellerimi ceketimin ceplerine yerleştirip yürümeye başlarken Deniz'in Duru'ya siyah bir kask uzattığını görmüştüm, motorlardan anlamasam da hoş görünen bir tanesinin yanında dikiliyorlardı. Duru oradan geçtiğimi fark edince son kez el salladı, kafamı hareket ettirerek cevaplayıp önüme döndüm, bir an önce evime gitmek istiyordum.

  Eve ulaştığımda annem mutlu gözlerle beni bekliyordu. Mutfaktan gelen o tanıdık pizza kokusu da, tabii. Ceketimi çıkarıp doğruca mutfağa gitmiştim, eve girer girmez el yıkamam gerektiği kimin umurundaydı?

  Pizza kutusunu açıp anneme 'Hepsi benim mi?' dercesine baktım, bunu bekliyor olmalıydı ki "Ben yemeğimi yedim, afiyet olsun." dedi gülümseyerek.

  Pizzanın rüşvet olduğunun farkındaydım fakat bir kez daha, kimin umurundaydı? Hayatta en çok sevdiğim şeylerden biri o an önümdeydi. Saldırırcasına ilk dilimi ısırdım ve yavaş yemezsem anında biteceği süzüldü beynime. İrademe hakim olmalıydım. Biraz yavaşlayarak pizzamı yerken düşündüğüm tek şey onun tadıydı. Eğer böyle bir anda başka şeyler düşünürsem bir anlamı kalmazdı, değil mi?

  Sonunda pizza bittiğinde minik bir göbek çıkmıştı zayıf vücudumda. Aslında daha ikinci dilimden doymuştum, ama sıcak değilken tadını kaybederdi ve böyle bir güzelliğin harap olmasını istemezdim.  

  Mutfaktan çıkıp odama giderken annem buluşmanın nasıl geçtiğini sormuştu, kısaca özetleyip yatağıma kuruldum. Yatağımın hemen yanındaki beyaz çalışma masamdan bir resim defteri ve kurşun kalem aldım, canım sadece çizim yapmak istiyordu.

  Kalemi bembeyaz kağıdımda gezdirmeye başladım, sanki elim kendi kendine hareket ediyordu. Resim şekillenmeye başladıktan sonra fark ettim başta anlamsız görünen karalamayı. Önde biri vardı, omzu ve sonrasını çizmiştim fakat yüzünün belirgin olacağı kadar detaylı değildi. Arkadaysa bir dikdörtgen ve dikdörtgenin yanında duran bir siluet... Hayal gücüm onu bir kapıya benzetmişti. Çizimlerimde genelde ışığın önden vuruyor gibi durmasını sağladığımdan tuhaf gelmişti ama bu kez aydınlık taraf da siluetin olduğu taraftı. Neden böyle bir şey çizdiğimi bilmiyordum aslında fakat çizim nedensizce hoşuma gitmişti.

Gri [BoyXBoy]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin