4.Bölüm / İhanet ?!

625 27 6
                                    

◘ Tüm yorum yapan herkese ve bana destek verenlere çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız. Bölümü multimedyadaki şarkıyla okumanızı isterim.Benim sevdiğim çok hoş şarkılardan biri. Yorum ve oylarınızı eksik etmeyin :D Sizi seviyorum ♥ ◘

Gözlerimi açtığımda bir bankta oturuyordum ve yanıbaşımda tanımadığım biri vardı.Elinde de bir su şişesi vardı,yüzüme dökmüş olduğunu düşündüm.Çünkü yüzüm ıslaktı.

-Sonunda uyanabildin.

-Uyumuyordum ki ben.

-Her neyse bayılmıştın işte.

-Ben...Evet düştüğümü hatırlıyorum...

-İyi o zaman işte.Ben de yardım ettim.

-Teşekkür ederim.

-Sorun değil.Bu arada ismim Kevın.

Yüzünde oluşturduğu o içten olduğunu düşündüğüm gülümsemeyle elini uzattı.Hala kendime gelebilmiş değildim.Ama o fazlasıyla çekiciydi.Bu durumda bile bunu düşünüyor olmama ben bile şaşırıyordum.Uzattığı elini tuttum.

-Ben de Hayley.

Farklı bir çekim vardı onda.Değişik bir şeyler.Sanki elini tuttuğumda bir elektriklenme oluşmuştu.Bunun uzun sürmesini isterdim fakat o elimi bırakmıştı.

-Tanıştığımıza memnun oldum.

Bu laf her zaman itici gelmiştir.Bence bir gülümseme de bu laf yerine de geçebilir.Onun bu lafına karşılık sadece “Ben de.” diyebilmiştim.Kafamın içinde bir şeyler dövülüyormuş gibi ağrı da vardı.Yere düşmenin etkisiyle olmuş olabilirdi.

-Bu numaram.

Tanıştığı her kişiye numarasını bu kadar rahatlıkla verebiliyor muydu acaba ? Elindeki kağıdı bana doğru uzattı.Hafif bir tereddütle kağıdı alırken gülümsedim.O da elindeki diğer kağıdı ve kalemi tekrar bana uzattı.

-Sen de yaz.

Hiç tanımadığım birine numaramı vermenin ne kadar iyi olacağını bilmiyordum.Ama ben bir cadıydım değil mi? Benim için kötü olan hiçbir şey yoktur.Verdiği kağıda numaramı yazıp çantamı tek koluma taktım.Sonra da ani bir hızla yerimden kalktım.

-Her şey için yeniden teşekkür ederim.

-Ben de.

Anlamayan boş gözlerle ona baktım.Ne demek istediğini anlayamamıştım.Bunu ona da sormadım ve eve doğru yürümeye başladım.

Her şey açık gibi gözükse de bir sürü soru vardı aklımda.Hala şu bulduğum kağıttan kimseye bahsetmememiştim.Garip bir şekilde bu kağıdın sırrını sadece kendimin bulması gerektiğini düşünüyordum.Öğrendiklerimi çok çabuk benimsemiştim.Heralde çok fazla fantastik bir film izlediğimden doğal gibi geliyordu.Şaşkındım biraz ama bu durumu kabullenmiştim de. Babamın hala böyle bir şeyi nasıl yapabildiğini anlamıyordum.Yani çocuğunu sırf kendi pisliğini kapatmak için başka bir soya veriyorsun.Bu affedilmeyecek bir şey fakat ona cezasını ben vermiştim.Bunun için üzülsem de yaptığı şeyin bedelini ödemişti.Kardeşime hasret yaşamamında,annemin ölümünün de tek sebebi oydu.Belki de üzülmekte fazlasıyla hata yapıyordum.

Eve gelmiştim ve yavaşça kapıyı açmaya çalışırken,teyzem bana kapıyı açmıştı.Gözlerim kocaman açılmıştı,yatmış olduğunu sanıyordum.

-Hayley?

-Teyze?

-Diana'lar da değilmişsin.Nereden geliyorsun?

Ona artık her şeyi anlatmalıydım.Aslında bunu o yapmalıydı ama ben bildiğimi ona anlatmalıydım.


-Sophie'deydim.Sophie Rogers.

-Sophie Rogers mı ? Yani sen,biliyorsun.

-Cadı olduğumuzu ve bir yalan içinde yaşadığımı biliyorum,eğer bunu kastediyorsan.

-Bak Hayley.

-Teyze sonra konuşalım şu an çok yorgunum.

Bir şey demesine fırsat bırakmadan odama girdim.Bugün çok yorulmuştum.Hatta gereğinden daha fazla yorulmuştum.Öğrendiğim gerçekler ve Kevın.

Kevın...

Şimdi bunun sırası değildi ama ondan hoşlanmıştım sanırım.

Gece yarısı çalan telefonumla irkilmiştim.Arayan Sophie'ydi.Bu saatte aradığına göre gerçekten önemli bir şey olmalıydı.

-Hayley.Benim Sophie.

-Evet Sophie.

-Sen teyzenle kalıyorsun değil mi?

-Evet neden ki?

-Ona güvenme tamam mı?O ihanet etti yıllar önce.

-Ne ne ihaneti?

-Yıllar önce o da vampirlerle anlaşmalar içinde oldu hep.Cadıların her harekerini onlara bildirdi.O zamanlarda yani anneannenin zamanında vampirlerle büyük bir savaş halindeydik ve hala da öyle.

-Neden bunları yarım yarım anlatıp duruyorsun?Acaba daha neler öğreneceğim?

-Hayley bildiklerimi ancak sana bu kadarını aktarabilirim.Bana verilen göreve göre.

-Ne görevi?Savaş ne ?

-Verdiğim kitapları okumadın mı?
-Henüz değil.

-O zaman okuduktan sonra konuşalım.

-Tamam.

Telefonu yüzüme kapatmıştı.Neler döndüğünü anlamıyordum ve şu kitaplarda aklımdan tamamiyle çıkmıştı.Kitapları en kısa sürede okumalıydım fakat şu anda ihtiyacım olan tek şey uykuydu.Umursamaz ve tembeldim.Hem de fazlasıyla.

SAVAŞÇIWhere stories live. Discover now