1. Bölüm

8.5K 429 420
                                    

Kirpiklerini izliyordum doyasıya. Arada göz kapakları kırpışıyordu. Yumruk olmuş avuçlarının içine almıştı baş parmağımı. Parmaklarının sarmadığı elimle okşadım çatılmış kaşlarını. Dokunmamla düzelirken derin bir nefes aldı ve bana daha çok yanaştı.

Ölüyordum.

Ona her bakışımda tekrar tekrar ölüyordum. Aciz kalbim atmayı bırakmak istiyordu. Bazen delicesine hızlanıyor, ardından yorulmuş yaşlı bir organ olarak yavaşlıyordu.

Saçlarının kokusunu derince burnuma çekerken kapı çaldı ve yavaşça içeriye hizmetli amcalardan biri girdi. Şöyle bir seyretti bizi sonrasında homurdanarak işine döndü ve sessizce odayı temizledi. Yan odadan bağırışmalar geliyordu.

Bir erkek yurdu için sabah sabah fazla hareketliydi ve bu beni uyandırmıştı ancak Sehun gürültüler şöyle dursun, bomba patlasa uyanacak gibi görünmüyordu.

Biraz daha tavanı izledim. Arada hizmetli amcaya baktım ve gördüğüm saç tellerini gösterip orayı da temizlemesi için rica ettim. Sonunda odadan işini bitirip çıktığında dirseğimin üzerinde doğruldum ve Sehun'un uyuyan yüzünü biraz daha izledim.

Bacaklarımdan biri onun bacağının altındaydı, kollarından biri göğsüme sarılmıştı ve tamamen iç içe geçmiştik.

Yumuşak, bakımlı saçlarını okşadım ve fısıldadım kulağına. "Uyan artık gerzek!" Kendi kendime kıkırdıyordum ve bunu sevdiğini biliyordum. Bu şekilde uyandırılmaktan hoşnuttu. Tebessüm ederek uyandı ve yavaşça göz kapaklarını açıp bana baktı.

Göğsümdeki kolunu biraz daha sıkılaştırıp koynuma girdi ve uykusuna devam etti.

Kalp ritmim tekrar hızlanırken onu hızla üstümden ittim ve bacağının altında kalan dizimle uygun yerlerine yavaşça tekme attım. "Uyan dedim prenses, prensin gitmesi gerekiyor" Yavaşça yataktan kalkarken söylesem de beni tekrar çekti ve yatırdı.

"Gitmesek olmaz mı?" Çatlak sesi uyku sersemliğiyle kalınlaşmıştı. Gözlerinden birini açtı bana baktı. Sonra tepki vermediğimi görünce mırıldanıp yataktan kalktı. "Bana dedin kendin kalkmıyorsun, hani prens gidiyordu?" Yüzündeki çapaklarla prensi sorgularken gülümsedim ve gerinerek kalktım yataktan.

"Yemin ederim bir gün Joon Amca bizi şikayet edecek" Konuyu değiştirirken üstüme tişörtümü giyip banyoya ilerledim. "O niye? O yaşlı moruk hiçbir şey yapmaz rahat ol" Yüzünü yıkarken banyodan bana sesleniyordu. Yanına gittim ve kalçalarımla yana ittirip bende yüzüm yıkadım. "Çünkü iki kişilik odada tek yatakta yatıyoruz" Ben yüzümü kurularken Sehun aynaya bakıp yeni çıkmış sakallarını inceliyordu.

"Yerden tasarruf ediyoruz fena mı?" Piç bir sırıtış takındığında bende sırıttım ve banyodan çıkıp dolabıma ilerdim. "Yalnız ciddiyim, gitmesek olmaz mı?" Bana tatlı surat ifadeleri yaparken gözlerimi devirdim ve seçtiğim pantalonu da altıma giydim.

"Kalıcaz, Sehun, kalmak istemiyorum. Profesör Kim beni bir dönem daha bırakırsa mezun olamadan yaşlanacağım." Kendi pijamasını çıkarırken onu izlediğimi fark edip arkama döndüm. Aklımdan geçenleri bilse, neler yapabileceğini merak ediyordum.

"Notların herkesten yüksek olmasına rağmen nasıl kalıyorsun anlamıyorum, fakülteyi bombalayıp seni de alıp kaçmayı düşünüyorum." Dar pantalonunu iliklemeye çalışırken kıkırdamama engel olamadım ve yardım etmek için önünde eğildim. O, çok bira içmekten oluşan minik göbeğini içine çekerken düğmesini ilikledim.

Yakınlıktan nefesim hızlansa da hemen çekildim ve tişörtümün üzerine gömleğimi de giyip ilikledim. "Prenseslerin değil, prenslerin prensesleri kaçırdığını zannederdim" dedim kıkırdayarak ve spor ayakkabılarımı giyip çantamı da aldıktan sonra bana attığı elmayı havada yakaladım ve kapıdan çıktım.

Len Priatelia:: HH ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin