-42-

37.4K 1.2K 130
                                    

Keyifli okumalar..

Bu bölüm ithafı @tugceakinciimb ve @RUHokuzleri12 ye ithafendir.

Azra'dan (Pazartesi Günü)

Yüzüme vuran güneş yazın habercisiyken hafif esen rüzgar ruhumu okşuyordu. Okul binasına Doruk'la girerken biraz ileride gördüğüm Ulaş gülümseyerek geliyordu.

Her adımda birbirimize daha çok yaklaşırken tiyatro konusunda bir şey söylememesi tek temennimdi.

"Günaydın Azra."

Neşeli bir halde konuşurken gülümsemesine karşılık verip günaydın dedim.

"Bu gün son prova alınacak. 2. Derse konferansa gelir misin?"

"Gelemez."

Doruk benim yerime cevap verirken Ulaş'ın yüzündeki gülümseme yerini ciddi bir tavıra bırakmıştı.

"Neden?"

"Ben öyle istiyorum."

Elimi çekip Ulaş'tan uzaklaştırırken ellerimizi ayırmış elini omzuma atmıştı. Beni kendine daha yakın tutarken saçlarımda burnunu gezdirdi.

Tiyatro hakkında konuşmak yerine sessiz kalıyordu.

Sınıfa girdiğimizde dikkatimi tek çeken şey Pelin'in sırasındaki kırmızı güller ve yanında duran küçük kahverengi sandık şeklindeki kutu olmuştu.

Sıramıza oturmuşken Pelin'de sınıfa girmişti. Bakışlarım Arda ve Pelin'de mekik dokurken oda Pelin gibi kutu ve çiçeğe bakıyordu.

"Bunları kim bıraktı."

Çiçeğe bakarken söylediği sözle onunda bu konu hakkında en ufak bir fikri olmadığını anladım. Dikkatle onu izlerken küçük kahverengi kutuyuda açmıştı.

Anlam veremediğim yüz ifadesi merakımı daha çok bastırırken sormuştum.

"Ne yazıyor?"

"Lütfen biraz gülümse!"

Bakışlarım Arda'ya çevrilmişken yüzünde oluşan mimikler beni anlamlandıramadığım yerlere sürüklüyordu. Yaptığı hareketlere anlam vermek zorlaşırken Pelin çiçekleri gidip çöpe attı.

Matematik öğretmeni sınıfa girdiğinde küçük bir selamlaşmadan sonra yoklamayı almaya başladı. Can ve Elçin hala gelmemişti. Kapının çalınmasıyla bakışlarım oraya dönerken Can'la Elçin girmişti.

"Oo Can bey cezanın bitti mi?"

"Sürmesini temenni ederdim."

"Çok konuşmada otur yerine. Birde o gözlükleri çıkar."

"Kapalı ortamda gözlük takmak hobim değil zaten hocam."

Hoca sabır dilercesine yukarı bakıp tekrardan yoklamaya döndü.

***

İlk ders bitmiş ikinci matematik dersinin başındayken problemlerle boğuşuyorduk. Hocanın anlattığı sorulara sadece bakarken Can'ın sesi sınıfı doldurmuştu.

"Hocam beynim yandı. Şunları sayısız çözseniz."

Sınıftaki kıkırtılar yükselirken dudağımın kenarı kıvrılmıştı. Yanağıma kapanmış dudakla kafamı Doruğa çevirdim. Gülümseyerek yüzüme bakıyordu.

Kapının tekrar çalmasıyla gözlerimi Doruk'tan ayırıp içeriye giren Ulaş'a baktım.

"Hocam dersinizi böldüğüm için özür dilerim."

PSİKOPAT AŞIK  (BÖLÜMLER DÜZENLENMEYE ALINMIŞTIR.)Where stories live. Discover now