PSİKOPAT AŞIK (BÖLÜMLER DÜZENLENMEYE ALINMIŞTIR.)

-7-

Doruğu okulda beklememe rağmen gelmemişti. Yasemin'in iki sokak ilerimizde olduğunu öğrenince onunla gittim. Eve gelene kadar bana Dorukla ilgili bir şeyler anlatmıştı.

"Okuldan bir çocuk Pelin'i aldattı diye döverek komaya soktu."

"Şaka mı?" Dediğimde kafasını hayır anlamında sallamıştı.

                         ***
Eve girdiğimde annemi mutfakta yemek yaparken görmüştüm.

"Hala bi yardımcı bulamadın mı?"

"Hayır bitanem. Yarın tekrar görüşücem."

"Annecim bu akşam dışarı çıkabilir miyim?" Dediğimde suratıma bile bakmadan "kiminle" demişti.

"Yeni arkadaşlarımla. Tanısan çok seversin." Arada biraz sessizlik olduktan sonra ısrar etmeme kalmadan izini vermişti. Anneme teşekkür edip koşa koşa odama çıktım. Dolabın önüne gelip gece için uygun olan elbiselerimi çıkarttım. Telefonum çalınca hemen cebimden çıkartıp kimin aradığına baktım. Endişeyle dudağımı ısırıp açıp açmamakta kararsız kalırken telefon kapanmıştı. Tekrar çalmaya başladığında tedirginlikle açmıştım.

"Efendim Doruk."

"Neden şu telefonu ilk çalışta açmıyorsun."

Telefonda konuşmanın verdiği rahatlıkla "duymamışım" dedim.

"Ben aradığımda duyucaksın ve beni bekletmenin bedelini ödiceksin." Diyip telefonu yüzüme kapatmıştı. Telefona öylece bakıp yatağımın üstüne fırlattım.

"Bedelini ödüceksin." Diye sinirle söylenirken dolabıma bakmaya devam ettim. Akşam için ayarladığım kırmızı sırt dekolteli elbisemi yatağın üstüne bıraktım. Banyoya gidip duş aldıktan sonra hazırlanmaya başladım. Elbisemi giyip saçlarımı dalgalandırdıktan sonra siyah çantamı    ve soğuk olucağını düşündüğüm için deri ceketimi aldım. Son olarak siyah topuklularımı giyip odadan çıktım.

Aşağıya inip anneme seslendim.

"Anne ben çıkıyorum."

"Tamam bitanem kendine dikkat et. Geçte kalma."

Kapıyı kapatıp evden çıktığımda Arda ve Yasemin beni arabada bekliyordu. Arda beni görür görmez arabadan inmişti. İlk önce ıslık çalıp beni baştan aşağı süzdü.

"İlk günden eser yok." Dediğinde aklıma yine o rezilliğim geldi.

"Pislik." Diyip omzuna vurmuştum.

"Çok güzelsin." Dediğinde teşekkür ettim. Kapımı açıp

"Buyrun madam." Demişti. Gülümseyerek bakıp arabaya bindim.

Barlar sokağına geldiğimizde Arda kollarını açtı. Kollarına girip ilerlerken giriceğimiz barın ismine baktım. Cennet bar. İçeri girdiğimizde pek insan yoktu. Sanırsam biraz erken gelmiştik. Localardan birisine oturup içkilerimizi söylemiştik.

Yavaş yavaş insanlar artarken ortalık daha da canlanmıştı.

Doruk'tan
"Üçüncü oldu. Üçüncü kez sözümü dinlemedi. Böyle giderse canı çok yanıcak."

"Sakin olur musun? Kız bir şey yapmamış ki."

"Sözümü dinlemedi daha ne yapsın."

"Bak insanlar gelmeye başladı. Sakinleş artık. Eğlenmene bak." Dediğinde rahat tavrı daha da sinirimi bozdu.

"Ya kes sesini. Yada git."

"Ne halin varsa gör." Deyip gitmişti.

                          ***
Sigaramı yakıp yavaş yavaş dolan barda dans edenleri izlemeye başladım.

Saat 11'e gelirken bardaki insanlar daha da artmıştı. Masanın üstümde duran içkiyi alıp içicekken köşede oturan kız dikkatimi çekti.

Azra mı diye daha dikkatli bakarken Can yanıma gelmişti.

"Neye bakıyosun öyle." Diyip baktığım yöne baktı.

"Oha Azra'nın burda ne işi var."

"Ne bileyim lan ben. Hem o giydiği etek ne? Kıçını bile zor kapatıyo." Diyip hızla Azra'nın yanına gittim. Kolumdan tuttuğumda gözlerini büyüterek bana bakıyordu. Koltuktaki deri ceketi alıp beline bağlarken oda çantasını almıştı.

"Yürü."
Dışarı çıktığımızda "ben taksiye binip gidebilirim." Demişti.

"Ne taksisi lan. Bu etekle seni taksiye mi bindiririm."

Azra'dan
Ormanlık alana girdiğimizde aklıma kötü düşünceler gelmeye başladı. Hemen kötü düşüncelerimi kovup polyanna düşüncelerimi getirdim. Birden durunca nereye geldiğimize bakmak için etrafıma göz gezdirdim. 2 katlı ağaçtan yapılmış eve bakarken Doruğun kaba ve bir o kadarda öfkeli sesini duydum.

"İn."

Arabadan indiğimizde onu takip ediyordum. Aslında kaçmam şu anki en iyi fikirken ben hala onu takip ediyordum. İçeriye girdiğimizde birden bağırmaya başladı.

"Amacın ne senin. Hem okul çıkışı beklemiyorsun. Hemde bara geliyorsun. Bide şu etekle. Devamını giymeyi falan mı unuttun o ne lan öyle." Diyip sigarasını yaktı. Derince bir nefesi içine çekerken "cevap ver." Diye dişlerinin arasından konuşmuştu.

"Okul çıkışı kapıda olmadığın için beklemedim."

"Bara neden geldin."

"Eğlenmek için. Başka ne için gelicem."

"Başka eğlenicek yer mi kalmadı. Diyip elindeki sigarasını bacağıma yapıştırdı. Aniden çığlığı bastığımda aynı hızda da gözümden yaş geliyordu.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen." Dediğimle söylediği söz daha da ağlamama sebep olmuştu.

"Daha yeni başlıyo güzelim."