PSİKOPAT AŞIK (BÖLÜMLER DÜZENLENMEYE ALINMIŞTIR.)

-23-

Multimedya: Doruk, Azra, Elçin, Can

Arkadaşlar umarım beğenirsiniz.. Keyifli okumalar. Vote ve yorumları eksik etmeyin 😘😘

Doruk'tan

"Sikicem ama böyle işi neden kapalı lan bu telefon." Diye konuşurken Can oldukça sakin bir şekilde "Elçinleydi Elçin'i ara." Demişti.

"Telefon numarasını ver."

***
Elçin'den

Karanlıkta etrafımı zar zor seçiyordum. Karanlık olduğu için daralmaya başlamıştım. Azra'nın hıçkırık sesini duyduğumda ne kadar yüzüne bakmaya çalışsamda arkasından bağlı olduğum için

"Azra ağlıyo musun sen." Diyebilmiştim.

"Elçin korkuyorum. Akın beni kaçırdığında başıma neler gelmişti. Doruk gelmeseydi ölebilirdim. Şimdi ona yalanda söyledim.. Deliye döncek."

"Azra ben çok özür dilerim. Seni peşimden sürüklemesetdim bunların hiçbiri tekrar başına gelmicekti. Çok çok özür dilerim."

"Özür dikemene gerek yok. Olan oldu. Elimiz kolumuz bağlı beklemekten başka çaremiz yok.." Dediğinde susup öylece oturmuştum. Dakikalar geçtikçe daha çok daralıyordum. Bir an arka cebimdeki telefon titreyince sevinçten ne yapıcağımı şaşırmıştım. Salaklar telefonumu almamıştı.

"Azra telefonum çalıyo. Bu salaklar telefonumu almayı unutmuş."

"Doruktur belki. Beni aramışrı ama Burak aldı. Elçin bak tek çaremiz senin telefonun. Hadi ellerimi açmaya çalış." Dediğinde bağlı ellerimile sıkıca bağlanan iple mücadele vermeye başlamıştım.

"Hadi Elçin. Hadi aç ne olur."

"Deniyorum Azra. Çok sıkı bağlamış Burak piçi." Deyip tekrar ipleri açmaya çalıştım. Telefonun bilmem kaçıncı çalışıydı. Derin bir nefes alıp sadece iplere odaklandım. En sonunda ipler gevşemişti.

"Azra açtım galiba." Diyip düğümü çözdüm. Azra iplerden kurtulduğunda hızla benim ipimi açtı. Telefonumu çıkartıp baktığımda numarayı tanımıyordum.

Azra'ya verip Doruk mu diye sorduğumda sevinçle başını salladı. Tam numarayı arıcakken içeri giren ışıkla hemen arkamı döndüm. Akın'ın birden bağırmaya başlayınca olduğum yerde sıçramıştım.

"Nasıl çözdünüz lan siz ipleri." Dediğinde arka cebime belli etmeden telefonu sokuşturmaya çalışıyordum.

"Burak gel buraya." Diye kükrediğinde korkudan elimdeki telefon yere düşmüştü. Yere baktığında

"Hah gerizekalılar." Diye dişlerinin arasından konuşup saçlarını karıştırdı. Burak içeri girdiğinde hemen üstümüze gelip bizi sandalyelere oturttu.

Benim ellerimi bağlarken birden hay sikiyim diye bağırmıştı. Ellerimdeki ipler gevşediğinde hemen ayağa kalktım. Azra Burağın erkekliğine tekme atmıştı ve şu an durumu pekdr iyi değildi. O erkekliğini tutarken Akın yanımıza koşarak geliyordu. Burdan kurtulmak için onuda etkisiz hale getirmemiz gerekiyordu. Akın'ın erkekliğine de bir tekmeyi ben atınca koşarak demir kapıdan çıktık. Tabi biz çıktığımızı zannettik. Çünkü şu an olduğumuz yerde göze hitap eden yada güzel diceğimiz hiçbir şey yoktu.