Bölüm 6

47 10 4
                                    

                   
                       Multimedya da Berfin vardir               
 POYRAZ

      Onu deli gibi merak ediyordum. Ayaklarım adeta beni ona ışınlıyordu. Cenaze evine gitmeliydim. Girdiğim patika evlerine doğru gidiyordu. Arkamdan korumalar geliyordu. Gelmeyin dediğim halde gelmeleri şuan da pek umurumda değildi. Israrla gelmeleri kardeşimin bu işe meraklı olduğunu gösteriyordu. Mardin'i bilmediğimi defalarca bastırarak söyleyen kardeşim rahat durmuyordu anlaşılan. Gelsinlerdi önemi yoktu . Bir an önce Berfin'i görmenin heyecanıyla yürüyordum..

   Evlerinin önüne geldiğimde "Neden bu kadar az insan var ?" diye düşünmeden edemedim. Mardinliler cenazelere ve düğünlere önem verirler diye biliyordum. Anlaşılan kardeşim ve annem haklıydı. Mardin'i gerçekten ya bilmiyordum ya da İstanbul'da yaşadığım sürede epey değişmiş olabilirdi.Ya da kimse adamı son yolculuğuna uğurlayacak kadar bile değer vermemişti. Berfin için ürpermiştim. Onun için endişelenecek kadar onu tanımıyordum ama feci şekilde endişe duyuyordum. 

" Hasan Karahan; Kimi kimsesi yok. Aslen Urfa'lı. Çocuk yaşta Mardin'e getirilmiş. Ve yine çocuk yaşta görücü usulü ile evlendirilmiş. 3 çocuğu var. Karısı 3.çocuğunu doğururken ölmüş, Berfin Karahan'ı." diyen İbo'nun boğuk sesiyle dış dünyaya döndüm. Hem de ne dönüş. Kaskatı kesilmiştim. Beni iyi tanıyan İbo hemen ne düşündüğümü anlayabiliyordu. Sadece " Devam et" diyebildim. 

"Devam edecek fazla bir şey yok Poyraz bey. Karısı öldükten sonra 3 çocuğuna da dünyayı dar etmiş. 2 oğlu da çalışıyormuş ama kendilerine yetecek kadar tabii.  Kıza ise teyzesi sahip çıkıyormuş. "

 Bedenimi zor hissediyordum. Hala bir şeyler anlatıyordu ama algılayamıyordum. "Neler yaşadın sen Berfin ha . Bu kadar kötülüğün arasında nasıl bu kadar saf kalabildin ? " 

Gözlerimle rüzgar ile savrulan kurumuş ceviz ağacı yaprağını takip ederken sadece Berfinin neler yaşamış olabileceğini düşünüyordum.Gözlerim yapraktaydı,iç dünyam ise Berfin'deydi. Neden bahçede onu göremiyordum? İbo'yu bahçe kapısına kadar getirip içeriye göndermiştim. Beklemek beni öldürüyordu. Tam o sırada ağlayarak eve doğru götürülen Berfin'i gördüm. Yüzünün beyazlığı buradan bile fark edilebiliyordu. Adeta kireç gibi. İçimden gidip ona sarılmak ve güzel şeylerden bahsetme isteği uyandı. Daha fazla bekleyemezdim. Onunla konuşmalıydım.  Tam içeri girecekken İbo'yu gördüm. Bana doğru geliyordu.

"Poyraz Bey kız bayılmış. İçerde ayıltmaya çalışıyorlar. Kötü görünüyordu."

"İçeride kimler var ? "

"Bir kaç kadın sanırım komşuları ve teyzesi."

Artık ayaklarım kendi iradesiyle içeriye giriyordu. Bahçe kapısından girdiğimde ölü otunun kokusu genzimi yaktı. Beni gören insanlar kendi aralarında konuşmaya başlamışlardı. Neden burada olduğumu merak etmelerini normal karşılıyordum. Bazıları ayağa kalkmışlardı. Abisi olduğunu anladığım benim yaşlarımda ki adam bana doğru geliyordu.Onun da şaşkınlığı belli oluyordu. ceketinin önünü kapatmaya çalışarak, gözlerime bakmadan yere doğru konuşmaya başladı;

 "Hoşgelmişsiniz ağam"

"Berfin nerde ? "

"İçerde ağam. Kendini kötü hissediyor malum acımız büyük. Buyurun oturun çayımızı için Semiye teyze ağalara çay dold..."

"Çayınızı içmeye gelmedik Berfin'i görmek istiyorum. Herkes odadan çıksın . "

Üç beş saniye ne olduğunu anlamaya çalışan abisi , kafasıyla tamam işareti yapıp eve doğru yürümeye başladı. Sessiz fısıldaşmalar çoğalmaya başlamıştı ama hiçbiri umurumda değildi. Tam o sırada gördüm onu. Abisinin söylemesine kalmadan kapıda karşılamıştı onu.Yanına doğru yürümeye çalışsam da ayaklarım gitmemişti. Gözlerini görünce neden burada olduğumu bile unutmuş gibiydim. Ona ne söyleyecektim? Emindim ki hayatının en kötü gününü yaşıyordu.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Aug 03, 2016 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

RENKLENSİN GRİLEŞEN DÜŞLERİM #Wattys2016Where stories live. Discover now