Bölüm 3

180 57 30
                                    

        "Heey dur korkma " diyerek arkasından bağırmaya başladım . Durmuyordu. Sanki ben bağırdıkça daha da hızlanıyordu.Ne kadar da hızlı koşuyordu bu kız böyle.. Tam bi yabani diye düşündüm .Bu durum derdini daha çok merak etmeme neden oldu..

" Sadece yardım etmek istiyorum. Korkmana gerek yok dur kaçma ! "

Gerçekten çok yorulmuştum kız pes etmiyordu. Bu kadar hızlı koşmasına şaşırarak, tekrar durmasını söyledim bu sefer yavaşlamıştı o da nefes nefeseydi .

" Yaklaşma bana! ordan söyle ne istiyorsun? Ne diye takip ediyorsun beni ? kimseyle uğraşacak vaktim yok ! "

       Yüzünü görünce bi an nefesimi tuttum cevap veremedim . O kadar masum bi yüzü vardı ki derdine çare bulma zorunluluğu hissettim..Kızgın ve korkmuş yüzüne tekrar bakıp zorlukla cevap verebildim ne olmuştu bana böyle. Bu köylü kızının karşısında neden cevap veremiyordum.Ne köylümü demiştim ben. Ne köylüsü sanki ben köylü değildim. İstanbul'da yaşamam köylü olmadığım anlamına gelmiyordu. Afallamıştım..Ağzımdan zorlukla;

"Ben poyraz ..po-poyraz kayaoğlu .kayaoğlu konağını bilirmisin? " deyiverdim ona güven vermek istiyordum bi çırpıda kendimi tanıtıverdim.yüzüme şaşkın şaşkın bakarak;

" Bilmem mi gerekiyor " dedi.

Ne diyeceğimi bilemedim. Böyle bir cevap beklemiyordum..Şarkıcı yada sanatçı değildim ki. Nerden tanısın bu kız beni. Aklımdan neler zırvalıyordum. Sesli zırvalamasam iyi olucaktı. Neler düşününüyordum ben böyle ? Neden cevabına şaşırdığımı anlayamamıştım..

Bu kız baya çok akıllıydı. Kendime kızdım. Buraları gerçekten unutmuş olduğumu farkettim..Annem haklıydı evet unutmuştum. Sahi gerçekten kayaoğlu konağını bilmiyormuydu? nerde yaşıyordu bu kız böyle ? Şaşkınlıkla yönümü çevirip yanına biraz daha yaklaştım.. Biraz zorlanacaktım biliyordum bu kız çok inatçıydı derdi neyse öğrenecektim..

" Ne istiyorsun benden nolur beni oyalama gitmem gerek " dedi ve arkasını dönüp yürümeye başladı. yetişip;
" Bi derdin var ne arıyorsun bu ıssız yerde. anlat yardım etmek isterim "

Neden bu kıza bu kadar yardım etmek istediğimi anlayamıyordum.Birşey vardı beni yardım etmeye zorluyordu hissediyordum.Belki de buraya ona yardım etmek için gelmiştim.Sabah bu ormana gelmek için can atmıştım demek nedeni buymuş. ya da kendimi kandırıyordum kız beni etkilemişti. Yok hayır etkilemiş olamazdı . Bu kız çok küçüktü olsa olsa 17dir. Insaniyet namına yardım ediyorum sadece. Hayır kendimi kandırıyordum. Evet etkilenmiştim..Ne olursa olsun bu kızın derdini öğrenecektim..kız hiç istifini bozmadan yürümeye devam etti cevap bile vermiyordu yüzü çok hissiz ve donuktu. Hala sağına soluna bakınıyordu bir şey arıyordu.

Kızdan feci şekilde mis gibi sabun kokusu geliyordu. Sabunun bu kadar güzel koktuğunu bilmiyordum. Hayır sabun değil kız güzel kokuyordu..Dakikalar içinde saçmalama rekorları kırmıştım. Düşüncelerimden sıyrılıp kızı konuşturmalıydım.

"Ne arıyorsun lütfen cevap ver " .

 Cevap vermemekte direniyordu. Hic bu kadar inatçı bir kız görmemiştim.ama o inantçıysa ben ondan dahada inatçıydım.

"Niye konuşmuyorsun?" dedim tekrar..

Kız cevap vermek için tam ağzını açacaktı ki, bir inleme sesi duyuldu. Bir adam sesiydi acıyla inliyordu . Kız hiddetle sesin geldiği yöne doğru koşmaya başladı. Hemen kolundan tutup yakaladım kendime çevirdim,

 "Dur! Yavaş ol gitme korkmuyormusun? Orası senin için uygun olmayabilir. Gel seni eve götüreyim " dedim bi çırpıda. Kolumdan kurtulup bana hiddetle bakarak;

RENKLENSİN GRİLEŞEN DÜŞLERİM #Wattys2016Where stories live. Discover now