Merhaba, ilk bölümü yükledim ve çok heyecanlıyım, umarım beğenirsiniz :)
Bu bölüm Harry ve Louisle ilgili olacak, söyleyeyim dedim :)
"Hey, ben çevirmek istiyorum ilk önce." diye bağırdım ve Harry'nin elinden aldım şişeyi.
Evet, doğruluk mu cesaret mi oynuyorduk. Bugün çocukların tek boş günüydü ve ben de onlarla takılıyordum. Diğerlerinin işleri vardı ve erkenden gitmişlerdi. Yanımda sadece Harry ve Louis kalmıştı ve canımız çok sıkıldığı için şişe çevirmece oynamaya başlamıştık. Evet, üç kişiyle.
"Pekala pekala, al sen çevir." dedi ve gülerek uzattı şişeyi. Aldım ve çevirdim. Louis Harry'e soracaktı.
"Cesaret mi gerçek mi Harold?" diye sordu Louis ve Harry de gerçek cevabını verdi.
"Hım, Betty'yi hiç çıplak hayal ettin mi?" diye sorunca afalladım, böyle bir şey beklemiyordum gerçekten. Ve kızardığımı hissedebiliyordum.
"Imm, şey, yani.. Evet, hayal ettim." dediğinde çok çok çok daha fazla kızardığımı biliyordum ama bir yandan da bu güzel bir şeydi, değil mi? Yani tamam, biz sadece arkadaştık ama Harry çekici bir çocuktu ve onun kadar çekici olan birinin beni çıplak bir şekilde hayal etmesi beni sevindirmişti. Kim olsa sevinirdi, değil mi?
"Hımm, artık Harry'nin kendi kendini tatmin ederken kimi düşlediğini biliyoruz, ha?" Louis kıkırdayarak bunu söylediğinde yerin dibine girdim, ah Tanrım.
"Kes sesini Lou. Senin de onu çıplak hayal ettiğini biliyorum. Hatta bahse girerim, aklı başında olan ve Betty'yi tanıyan her erkek onu çıplak hayal etmiştir." dedi Louis'e ve bana döndü "Bebeğim, böyle güzel bacakların varken seni hayal etmemek imkansız." dedi bacaklarımı okşayarak. Geri çekilmek istedim ama yapamadım, büyük elleri sıcaktı ve insana iyi hissettiriyordu.
Louis'in sesini duyunca gerçek dünyaya geri döndüm:
"O zaman, bu oyunu biraz daha eğlenceli bir hale getirmeye ne dersiniz, bakalım?" dedi gülümseyerek.
"Nasıl yapacağız bunu?" diye sordum. Ama Lou cevap vermek yerine Harry'ye döndü:
"Betty'yi öp Harold. Sanırım bu yapamayacağın bir şey değil, ha?" dedi kıkırdayarak ama ben hala şok olmuş bir şekilde onlara bakıyordum.
Harry bana yaklaşmaya başladı ve yanıma oturup kulağıma doğru eğildi:
"Eğlenceli olacak bebeğim." dedi ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Öpüşü o kadar tutkuluydu ki, kendimi ona karşılık verirken buldum. Büyük elleriyle beni kaldırdı ve kucağına oturttu. Bir elimi o güzel buklelerine daldırdım diğeriyle de omzunu tutuyordum. Diliyle dudaklarımı araladı ve daha sert öpmeye başladı, ağzına doğru inledim, bundan zevk almış olacak ki gülümsediğini hissettim. Tek eliyle eteğimi yukarıya doğru kıvırmaya çalışırken diğeriyle de göğsümü sıkıyordu. Şu an yanıyordum, gerçekten. Bu çok güzel bir duyguydu.
"Hey, ben de sıramı bekliyorum." dediğinde Harry'den ayrıldım ve kucağından yavaşça kalkıp Louis'in yanına gittim.
"Hey, ben daha doymamıştım ama.."dediğinde Harry'ye gülümsemeden edemedim. Louis'e doğru yaklaştım ve gözlerine baktım. Tutku, şehvet, arzu. Beni istiyordu, bunu anlayabiliyordum ama yapamazdım, sonuçta biz arkadaştık, değil mi? Tamam Harry'yle öpüşmüştüm ama daha ileri gitmeyi düşünmüyordum.
"Bebeğim, izin ver sana çok güzel bir gün yaşatalım. Asla unutamayacağın bir gün. Ne dersin?" dedi ve daha da yaklaşıp bacaklarımı okşamaya başladı.
