13-Ne rolü be?

9.8K 470 179
                                    

Bu bölüme çok büyük bir özürle başlamak istiyorum. Bu kadar iğrenç yazdığımı düşündüğüm bölümü bu kadar geç yayınlamak istemezdim açıkçası.

Ama olmuşla ölmüşe çare yok diyorum ve 2.5K için teşekkür ederek sizleri öpüyorum.

Bu arada bu bölüm için yorumlarınızı eksik etmeyin.

Keyifli okumalar...

Yazardan

Emre telefonuyla oynamış, çoraplarındaki söküğü dikmiş ve arabanın içini temizlemişti fakat daha fazla dayanamamış ve sonunda patlatmıştı sorusunu.

'Eee, kimsin sen?'

Mavi ise içinden 'sonunda konuşabildi' diye homurdanmış ardından seslice gülmüş ve bir yudum daha bira almıştı.

'Tıp oynuyorduk zannediyordum?'

Emre bunu diyeceğini tahmin ettiği için hazır olan cevabını yapıştırmıştı hemen, yoksa bu kadar mantıklı konuşması inanın ki imkansızdı.

'Biraz sakinleşmen lazımdı, yanlış mıyım?'

Mavi hafifçe gülümseyerek arkasına yaslanmış ardından sıkışan gögüsünü rahatlatmak istercesine derin bir nefes almaya çalışmıştı,

'Her zaman ki gibi bundada haklısın'

Emre gevşek tarafını daha fazla saklayamamış konuşturmuştu hemen

'İşte mükkemmelliğimin seksepalitelliği paçalarımdan akıyor. Ne yapacaksın?'

Mavi, bu melankolik havadan kurtulmak için içten bir gülümseme göstermişti bu sefer yeni arkadaşına.

'Ya ya, tabii'

Mavi Emre'nin yerinde huzursuzca kıprdandığını hissettiğinde kafasını ona çevirdi. Emre bu sefer gerçekten onu dinlediğini görünce cesaret alırmışcasına tekrardan sordu

'Eee, diyorum. Kimsin sen?'

Mavi bu sorudan emindi ki kaçamayacaktı. Sabaha kadar burdalardı, veyahut bir kaç gün daha. -Ellerindeki yemek stoğu biter bitmez buradan kacacaklardı, çünkü öğlen olmasına rağmen doğru dürüst güneş girmiyordu yapraklardan. Bu bile korkutucu olmasına yetiyordu-

Kafası dumanlıydı ve düşünmek ona işkence gibi geliyordu. Bu yüzden düşünmeden konuşmaya başladı.

'Bilmem, hayatım boyunca yaşadığım tek sıkıntı vardı. Psikolojik destek alıyordum. Bipolardım. Merak etme, ileri derece birşey değildi. Herne kadar bana sıkıntı yapmasada ailem benim dengesiz ruh halime artık dayanamadıkları için doktora gönderiyorlardı'

Mavi konuşmaya devam ederken elindeki bira şişesi çok hafif gelmeye başladığında bittiğini anladı ve boş şişeyi arkaya gelişi güzel bir şekilde attıktan sonra demir açacakla yeni şişeyi açıverdi.

'Onun dışında...'

Kaşları çatıldı yeni farkettiği şeye

'Hep Topraklaydım. O da beni çok sevdiği sevgilisine satana kadar beninleydi. Bir gün böyle olacağını biliyordum ama bu kadar erken olacağını bilmiyordum'

Yüzü sert bir yumruk yemişcesine ekşidikten sonra bitirdi cümlesini

'Ve bu kadar acıtıcağınıda'

Mavi sondaki cümleyi fısıltı olarak söylesede Emre onu çok net duymuştu. Duymuştu duymasına ama keşke duymasaydım demektende kendini alamamıştı. Sesindeki acı o kadar büyüktü ki bir an Emre içindeki organların kazanda kaynadığını hissetti.

İKİ YAKIN ARKADAŞOnde histórias criam vida. Descubra agora