Sebeb-i Terkib-i Mübadele(Tanıtım)

219 14 50
                                    

Mübadele'nin Yazılma Sebebi:

Sebep şudur ki: Doğanay, bana ilk ''Takas'' çalışmasını anlattığında bu karara varıp eğlence olsun diye uzun vadede sinir-stres atmak amacıyla,bir şeyler yazmak için bu çalışmanın parodisini yazmak istedim. Asıl çalışma dış bağlantıda var isterseniz önce ona bir göz atabilirsiniz.

Bu parodi çalışması ne kadar uzun süreli olur, bölümler ne kadar süre aralıklarıyla yayımlanır ben de bilmiyorum. Tamamen içimden geldiği gibi, zorlamaya gerek kalmadan, kısıtlamadan yazmak istiyorum. O yüzden bölüm araları ne kadar kısa olur ne kadar uzun olur bilemem. Siz de gülebilirseniz eğer takip edersiniz :)

Çalışmanın konusuna gelince burada sözü asıl hikayede de yer alan ''Mor Saçlı Ama Adını Asla Bilemeyeceğimiz Kadına'' bırakıyorum:

''Merhaba, ben Mor Saçlı Ama Adını Asla Bilemeyeceğiniz Kadınım arkadaşlar. Adını bilememe nedeniniz ise çok basit: Yazar, hikayede adımı söylemiyor. O yüzden ben de bilmiyorum. Şimdi siz hikayenin konusunu merak ediyorsunuz. Biz sizin bu öyküyü okuduğunuz zamanlardan çok çok sonra yaşıyoruz. Kaç yılında yaşadığımızı da söyleyemem çünkü bu da asıl hikayede geçmiyor- bu nasıl yazar hakikaten ya. Daha ilk paragrafta battı adam- Ama biz uzay yolculuğu edebilecek bir seviyedeydik ve şu an sizin de içinde yaşadığınız-ve içine etmeye devam ettiğiniz- gezegenin tamamen içine etmiştik. Buradan da bizim sizden daha ileride olduğumuzu anlayabilirsiniz-Hayır, tabii ki bunu kötülemek için söylemedim aksine yerinizde olmak isterdim çünkü Dünyanın hala ömrü var ve kurtulabilir ama bizim için öyle değil-

Dünya'nın öylesine içine edilmişti ki kokudan geçilmemesi bir yana artık kurtulamıyorduk da. Bu yüzden biz de burayı bırakıp başka bir yere gitmeye karar verdik: Oranın da içine edebilelim diye. Bu yüzden hazırlandık ve dev bir uzay gemisi inşa ettik-Evet, şu Yıldız Savaşlarında ya da Yeni Dünya Ametist serisinde gördüklerinizden- sonra robotlar yaptık ve onları çeşitli görevlere atadık. Her ülkeye bir robot gerekiyordu sadece, biz de ülke başına bir ilgili robot atayıp yola koyulduk. İnsanlar geminin içinde uyutuldular ama az çok da olsa dışarıyı hissediyorduk. Şey gibi...Narkoz verilen hastanın ameliyat sırasında bilincinin yerine gelmesi ve Doktor'un konuşmalarını duyması gibi...Evet, aynen böyle sizin teknolojinizle.

Hissedebiliyordum her şeyi ve robotlar her gün kendi aralarında konuşuyorlardı. Garip bir şekilde bir tanesi de beni izliyordu, bizim ülkemizden-tabii ki Türkiye. Türkiye'de Amerikan halkının hikayesini anlatacak değilim- sonra aradan bir 6 yıl geçtikten sonra benim bulunduğum kısma meteor çarptı ve ana gemi beni ve benim bölümümü olduğu gibi tasfiye etti-hain pislikler- o yüzden anlatacağım kısım bu kadar sözü beni izleyen şu garip robot'a bırakıyorum neydi adı: ZFR-112. En azından asıl hikaye de bu yazıyor çok şükür''

''Merhaba, ben Robot ZFR-112. Asıl hikayenin anlatıcısı ve Bay Mekanik Asık Surat. Yazar bana kendi kafasında böyle bir ad bulmuş-çok komik- Her neyse diyebileceğim tek şey: Bu bir kıyamet.... Sadece hikayeyi takip edin ve bizim başımıza gelen kötü olaylara katıla katıla gülüp, bize gülün. Sizi suçlamıyorum , insanlar olarak yaratılıştan hainsiniz. Bu kadar kapat şu kalemi. Hmm...Tamam olur bir dinlenebilirim. Hayır, dur beni kapatacağını söylememiştin...Hain...siniz...hepiniz...''

Salak şey, hak etmişti. Hep somurtur zaten. Tıpkı bir tanıdık gibi. Kısaca Mübadele adlı bu çalışmanın vücuda getirilecek olması-ne kadar da çok eski kelam biliyorum böyle değil mi?Çok kültürlüyüm-nın nedeni işte budur. Kitabın açılışını beğendiyseniz kütüphaneye ekleyerek bir sonraki bölümü ve kurguya girişi bekleyebilirsiniz.

Unutmayın hepimizin gülmeye ve eğlenmeye ihtiyacı var...Hala vakit varken...



MübadeleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin