6 - O r m a n

580 102 100
                                    

İnsan kalabalığının arasında, Chloe ile birlikte ilerideki grubu izliyorlardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İnsan kalabalığının arasında, Chloe ile birlikte ilerideki grubu izliyorlardı. O kadar çok kişi vardı ki, Chloe kısacık boyuyla ancak insanların sırtlarını görebiliyor ve bir kayanın üzerine çıkabilmek için ondan yardım alıyordu. Herkesin bakışlarında nefret ve korku vardı. Nelerin olacağından en ufak haberleri yoktu.

Ateş elementinin bölgesindeki geçitin yanındaydılar. Şu an tüm elemente sahip insanlar işlerini güçlerini bırakmış, ateşlerin bölgesine gelmişlerdi. Bu kadar kalabalık gerçekten ciddi bir şeyin olduğu göstergesiydi.

Kendi gruplarının önlerinde özel üniformalar giymiş askerler vardı. Üç elementtende askerler vardı. Orada en az kırk - elli asker olmalıydı. İnsan kalabalığı ise onlardan kat kat daha fazlaydı. Birleşip bir grup hâline gelmişlerdi. Böylece güçlerini gösterip, ateş elementine düşman olan, ne olduğu belirsiz kişilerin onları ezip geçmesine kolay kolay izin vermeyeceklerdi. Elementler güçlüydü. Her hangi bir elemente saldırılırsa tüm elementler birlik olurlardı.

Bu grup, önceden bir kez daha ateş elementine saldırmıştı. Tüm insanlarda geçitten kaçmıştı ve onlarda fark edememişlerdi. Şimdi geçiti öğrenmişlerdi. Tam yenebileceklerini düşünmüşken bu insan kalabalığını ve önceden yapılmış hazırlığı beklemiyorlardı.

Üniformalıların yanlarında üç kişi duruyordu. Onlar element liderleri olmalıydılar. En önlerde, askerlerle birlikte halkı koruyorlardı.

Kimse bir önceki saldırıda olduğu gibi korkmamıştı. Evet ilk başta biraz endişeliydiler ve kaçmak için bulabildikleri her yere gitmişlerdi ama tüm elementler bir araya geldiğinde korkması gereken taraf onlar olmuştu.

Onlar hakkında bildiği tek şey ateş elementini yok etmek istedikleriydi. Belkide istemiyorlardı. Bunda emin değildi. Sadece tahmin ediyordu.

Bir anda aklına Nick geldi.

"Sinda ve Nick'i görebiliyor musun?"diye sordu kayanın üstünde denge kurmaya çalışan Chloe'ya. O sırada etrafına bakınıp, bunca insanın arasında tanıdık bir yüz görmeye çalışıyordu.

"Hayır. Sence onlarda buradalar mıdır?" dedi Chloe.

"Eminim gelmişlerdir. Tabii Sinda, Nick'i bulabildiyse..."

Tekrar gözlerini ilerideki düşman grubuna sabitledi. Acaba Nick'i bulmuşmuydu diye düşünmeden edemiyordu. Kim bilir şu an neredeydi...

"Oradalar!"

Chloe'nun ince ve heyecanlı sesiyle düşüncelerinden sıyrılıp eliyle gösterdiği tarafa baktı. Anında onları fark etmişti.

Sinda'nın gözlerinden nefret fışkırıyordu. Nick'de aynıydı. İkiside düşmanlarını izlerken, Sinda ona çevrilen gözleri fark edince rahatsızca kıpırdandı ve etrafına bakınmaya başladı.

Bir rüzgar estiğinde Sinda'nın uzun beyaz elbisesi bacaklarına birkaç kez çarptı. Kahverengi saçlarıda savruldu. Saçlarıyla aynı renk olan gözleri Chloe ve onu gördüğünde sevinçle parladı ve yüzüne küçük bir gülümseme yerleşti.

Hangimiz Sarah ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin