3 - M a r y

944 161 123
                                    

Annesi Jessica'nın, enerjik sesiyle gözlerini açtı Sarah

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Annesi Jessica'nın, enerjik sesiyle gözlerini açtı Sarah. Bir insan sabahın bu saatinde nasıl bu kadar neşeli ve enerjik olabiliyor diye düşünüyordu her gün.

Üstündeki battaniye onu terletmeye başlayınca, yatağında doğruldu ve zonklayan başını ovmaya başladı. Çok yorgun hissediyordu. Kıpırdamak bile istemiyordu. Bir süre, önündeki çatlak duvara baktı. Dakikalarca izledi boş duvarı hiç bir şey düşünmeden.

Sessizce ofladı ve lavaboya gitmek için yataktan kalktı. Ayakları zemine değdiğinde, soğuktan dolayı içi ürpermişti. Sabah olunca hiç moral kalmazdı onda. Mutsuz bir şekilde uyanır, mutlu bir şekilde gelirdi okuldan. Çoğu zaman uykusuz bir şekilde kalkardı. Ama bugün, her zamankinden daha uykusuz kalkmıştı.

Lavabodan küçük adımlarla çıkıp mutfağa gitti. Danield başka bir alemde, bayan Jessica başka bir alemdeydi sanki. Danield'ın dalgalı ve kısa saçları dağınıktı. Kulaklarında kulaklıkla önündeki sandiviçi yiyordu. Sabah sabah ne müziği diye aklından geçirdi Sarah. Kulaklıktan hafif bir şekilde müzik dışarı yayılıyordu. Ve tam olarak duyamasa bile, Danield'ın müzik anlayışından bir kez daha nefret etmişti.

Sarah annesinin yanına gitti ve bir şeyler yiyebilmek için kendine bir şeyler hazırladı.

Kimse kimsenin umurunda değil gibiydi. Kimse konuşmuyordu bu sabah. Herkes kendi halinde, bir şeylerle uğraşıyordu.

Danield ani bir hareketle masadan kalktı. "Günaydın!" dedi Sarah'a sevimli bir sesle. Ardından "Görüşürüz!" dedi ve umursamadan ceketini giydi. Sarah boş gözlerle ona bakarken, annesi bir şarkı mırıldanmaya başlamıştı.

Danield çantasını alıp jet hızıyla kapıyı kapatıp çıktığında, annesi Sarah'a dönüp gülümsedi.

"Hızlı olmamız gerek. Bugün yine alarmı umursamadan uyumaya devam ettmişim." dedi bayan Jessica.

"Off" diye söylendi Sarah. "Anne. Kendimi çok kötü hissediyorum. Sanırım bugün okula gidemeyeceğim."

Annesinin kaşları çatıldı ve bir anda ciddileşti.

"Ne oldu?" dedi meraklı bir ses tonuyla.

"Çok yorgunum. Kemiklerim sızlıyor ve uykusuzum." Bunları söylerken ses tonu bıkmış gibiydi.

Bir sandalyeye oturup, yorgun gözlerle annesine baktı. Bugün okula gitmemek için her şeyi yapabilirdi. Tek isteği iki-üç saat boyunca yatağında yatıp vücudunu dinlendirmekti. Duvardaki saatin her saniye geçtiğinde çıkardığı ses, sinirlerini alt üst ederken, annesinden cevap bekliyordu.

Annesi, Sarah'ı anlayıp ilk dersleri kaçırmasına izin vermişti. O sırada bir yere gidip gelecekti. Geldiğinde ise Sarah'ı okuluna bırakacaktı.

Sarah annesine sanki hayatını kurtarmış gibi teşekkür etmişti. Sevinci yüzündeki gülümsemesinden anlaşılıyordu. Annesine hızlı bir şekilde sarıldı ve "görüşürüz" dedi. Ardından yorgun adımlarla odasına doğru yürüdü. Perdeyi kapattı, yatağına yattı ve battaniyeye hâlinden memnun bir şekilde sarıldı. Düşünceler beynine akın etmeden önce uyku ihtiyacını bir kalkan gibi kullanmıştı sanki. Uyku onu o da uykuyu istiyordu. Yorgunluğunu en iyi bir şekilde anlatabilecek cümle bu olmalıydı her halde. Sonunda birbirlerine kavuşabilmişlerdi..

Hangimiz Sarah ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin