6.Bölüm (Part 2)*Çünkü Ben Yaptım..*

220 38 18
                                    

''Durun lütfen öldüreceksiniz adamı.'' Sesimi duyurmak için iyice yakınına girmiştim. Boynundaki nabzı deli gibi atıyordu. Yumruğu avucumun içinde yumuşadı. Gözlerini yere serdiği çocuktan çekemiyordu. Ben ise o tarafa bakmak istemiyordum. Hala titriyordum. Sesim titriyordu.

Şansımı bir kez daha denedim. ''Buradan çıkmamız lazım. Lütfen kalkın hadi.''

Yine bakmadı.

''Fırat Bey lütfen.. Beni korkutuyorsunuz.''

O an gözlerini gözlerime kilitledi. Siyahlığı beni yakıp geçti. Gözümden yaşlar süzüldü. Dudaklarıma akan yaşlarımı takip etti.

Etrafımızda hala insanlar koşuştururken biz durmuş birbirimize bakıyorduk. Yanımızda ceset gibi de bir şey vardı. Ama o an benim hiç umurumda değildi. Nefesimi tutmuştum.

Fırat Bey ani bir kararla ayağa kalktı. Elimi tutup çekti beni. Elimi bırakmadan avucunun içinde sıktı. Çıkış yolu arıyormuş gibi etrafına bakındı. Sonra beni hızlıca arkasından çekmeye başladı. Ayak uydurmaya çalıştım.

Tam çıkışa yaklaşmıştık ki polis durdurdu. Fırat Bey bir şeyler söyledi. O an korumalar geldi yanımıza. Muhtemelen Fırat Bey'in korumalarıydı. Polisle konuştular. Adam başını sallayıp gülümsedi. Ama sonra bana bakınca gülümsemesi çekildi suratından. ''Siz gidebilirsiniz Fırat Bey. Ama bayanı alacağız.''

''Hayır.'' Dedi sert sesiyle. Eli tüm korumacılığıyla elimi daha da sıktı. Ben de sanki o an can simidim oymuş gibi ona tutundum. Biraz daha arkasına geçip boşta kalan elimi koluna koydum. Korkuyordum.

''Fırat Bey bayan burada çalışıyormuş. Almak zorundayız. Üzgünüm. İsterseniz siz de merkeze kadar gelebilirsiniz.''

Tanrım. Tutuklanacak mıydım ben şimdi?

''Bakın tüm bu olanlardan haberi yoktu. Onun bu işlerle alakası yok. Sizden rica ediyorum bırakın gidelim.''

''Fırat Bey şuraya bir dönün bakın. Şu topladıklarımızın hangisine sorsanız benim alakam var derler.. Ben sizden rica ediyorum esas, bırakın işimizi yapalım.''

''Memur bey bayan benim sorumluluğumda.''

İyice sinirlenmişti. Ama son söylediğiyle yüreğim sıkıştı.

''O zaman buyurun Fırat bey sizi de alalım.''

Fırat Bey boşta kalan elini yüzünde gezdirdi. Sabır çekti. Bana dönüp baktı. Korkak gözlerimle ona baktım sonra başımı öne eğdim.

''Tamam. Bende geliyorum. Ama kendi arabamızla geleceğiz.''

''Fırat Bey..''

''Memur Bey. Geleceğiz. Daha fazla zorlamayın. İsterseniz polislerden birini yanımıza verin. Kaçacak değiliz ya. Hemen arkanızdan sizi takip edeceğiz.''

Adam zorda kalmıştı. Belli ki çekiniyordu. Ya da korktuğu bir şey vardı. Anlayamadım. Sonra memur başını salladı.

Dışarıya çıkarken Fırat Bey elimi hala bırakmamıştı. Korumalara talimat veriyordu. Kulaklarım uğuldadığı için pek bir şey duymuyordum. Sonra aklıma yine çantam ve kabanım geldi. Durdum. Ben durunca o da durdu. Dönüp sinirle gözüme baktı. Burnundan soluyordu.

''Ça..Çantamı ve şey..''

Hiçbir şey demedi. Yanındaki adama dönüp başıyla işaret etti. Adam onay verip içeriye koştu. Fırat Bey beni arabaya sürüklemeye devam etti. Adam nerden bulacaktı çantamı kabanımı, hangisi olduğunu nereden bilecekti? Aklımda sorularla Fırat Bey'i takip ettim. Titremeye başlamıştım. Bu gece diğer gecelerden çok daha soğuktu. İnanılmaz soğuktu hatta.

Geceden Bile KaranlıkTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang