Geçmiş Bölüm 3 (Yeniden Yeşeren Umut)

45K 2.6K 86
                                    

Su, babasının hastaneden çıkışına kadar hastanenin bahçesinde yatıp gelecek iyi haberleri beklerken babası felçli bir şekilde hastaneden çıktığında yıkılmıştı. Eve gitmeye cesaret edemediğinden bir kaç gün evin etrafında gezdi. Bir gün Sude elinde onun sırt çantasıyla geldiğinde kardeşini gördüğü için sevinmişti ama Sude çantasını önüne atıp "git buralardan huzurumuzu daha fazla kaçırma" dediğinde doğduğu şehirde daha fazla yapamayacağını anladı. Kerem'in önüne attığı üç beş kuruşla şehirden ayrılan ilk otobüse bilet alırken hangi şehre gittiğini önemsemedi. Tek istediği oradan uzaklaşmaktı.

Yeni yaşamını kuracağı şehre ilk geldiği zamanlar akşam olduğunda parkta yatıyor sabah erkenden de iş arıyordu. Sokak yaşantısının birinci ayında küçük bir markette iş bulurken kimseye kimsesiz olduğunu belli etmemeye çalıştı. Akşam olduğunda sanki evine gidiyormuş gibi işten çıkıyor sabah olduğunda yattığı parkın yakınlarındaki caminin çeşmesinde elini yüzünü yıkayarak tekrar işe gidiyordu. Annesinin çantasına koyduğu bir iki çamaşırı da kirlendiğinde daha maaşını almadığı için temiz çamaşır çalmak zorunda kalırken işyerinde her gün temiz olmaya özen gösteriyordu. Su bir süre böyle devam ederken hamileliğin yan etkileri mide bulantısı baş dönmesi de başlamıştı. Günde tek öğünle, çalıştığı marketin verdiği öğle yemeğiyle, dururken zayıflamış baş dönmeleri de hem zayıflıktan hem de hamilelikten artmıştı. Bir süre durumu iyiydi ama burada da aksilikler bırakmıyordu peşini market sahibinin gözüne takılan Su adamın ona yaklaşmasından korkuyordu.

İşini yaparken ne zaman arkasını dönse adamla karşılaşıyor bakışlarındaki ahlaksızlığı görebiliyordu. Bu işe ihtiyacı olduğu için bir süre sesini çıkarmadı ama adam git gide daha fazla yakınlaşıp garip dokunmalara yeltendiğinde Su huzursuzlaşmaya başlamıştı. Yine dişini sıkıp sesini çıkarmazken bir gün mesaiye kaldığında Su depodaki malları düzeltirken Patronu da yanına gelmişti. Su işini yaparken Patronu başında dikiliyor Su'yu izliyordu sonunda işi bittiğinde Su "işim bitti ben çıkabilir miyim?" dediğinde adam gülümseyerek "bu ne acele güzelim gidersin nerede oturuyorsun sen" dedi.

Su çizgisini bozmadan "yakında değil o yüzden hemen çıksam iyi olacak" dediğinde Patron'u yanağını okşayarak "ben seni bırakırım gideceğin yere kadar merak etme" dedi.

Sinirlenen Su adamın eline vurarak uzaklaştırırken "ne yapıyorsun sen be" derken adam "nazlanma kızım günlerdir göz süzüyorsun istediğini vermek için geldim işte şimdi ne naz yapıyorsun" dediğinde "sen ne saçmalıyorsun be sapık ne göz süzmesi" diye bağırdı.

"Eee çok uzattın ama gel şuraya" diyerek beline atılıp adam Su'yu kendine çektiğinde Su az önce dizdiği bira şişelerinden birini alarak adamın kafasına indirmişti. Sersemleyerek yere düşen adam tekrar kalkmaya çalışırken Su kırılan şişenin kesik yerini adamın boğazına dayayarak "çalıştığım günlerin parasını ver lan" dedi.

Adam titreyen sesiyle "ce-cebimde var" derken Su elini adamın cebine sokup hakkı olan parayı aldıktan sonra yüzüne tükürerek "bu sana bir ders olsun bir daha çalışanlarını taciz etmezsin" dedikten sonra koşarak çıktı oradan. Marketten çıkar çıkmaz anlık heyecanı yerini korkuya bırakırken sinirle yaptıklarıyla şaşırdı. Allahım ya adam ölseydi diye düşünürken hem korkmuş hem de kendini biraz güçlü hissetmişti. Sokakta yaşamak onu tamamen değiştirmişti artık. Liseli genç kız ölmüş yerine zorla büyümek zorunda kalan güçlü bir anne gelmişti. Kerem'den aldığı paralarla bir kere olsun karnındaki çocuğu aldırmayı düşünmemişti Su. Sırf çocuğu yüzünden her şeyini kaybetmişken bir de onsuz nasıl kalırdı. Eğer ona kıysaydı kimsesiz kalır bu dünyada dayanamazdı. Şimdi tüm zorluklara onun için katlanmıyor muydu?

SÖZDE EVLİ (SÖZDE Serisi 2 KİTAP OLACAK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin