Bölüm 11: Işık Küresi

964 77 53
                                    

Medya: Sparks
***

Rahatsız bir uykudan bir saat sonra görevli öğrenci beni kaldırıp şifacının beni çağırdığını söyledi.

Cara'nın yanına gittim. Hala uyuyordu.

"Az sonra uyanacak. Sizi yanında görmek ister diye düşündüm." dedi şifacı.

Biraz sonra etrafımda bizim grup toplanmıştı bile. Cara uyanma belirtileri verince hemen onun çevresini sardık.

Cara sağa sola döndü. En sonunda rahatsızca kaşlarını çattı. Yavaşça tek gözünü açtı ve hepimize baktı.

"Öldüm mü?"

Hepimiz gülerken Cara olanları anlayıp bizimle gülmeye başladı.

"Nasıl hissediyorsun?"

Hemen üzerinde ki yorganı çekti ve yataktan ayağa kalktı. Ellerini iki yanına açıp "Süper!!!" diye bağırdı

Cara yine aynı Cara'ydı işte. Hepimizle sarılırken kulağıma "Teşekkür ederim." diye fısıldadı.

Sadece gülümsedim. Şifacı yanımıza geldi.

"Müdür Tate Cara'nın dinlenmesini istiyor. Bu senin için de geçerli Gece'nin kızı."

"Cara'nın dinlenmesi gerek ama ben neden dinleniyorum? Derslere girmem gerekmez mi?"

"Uzun yoldan geldin. Bay Tate dinlenmeni istiyor."

"Peki."

Cara'nın omzuna destek verip yurda kadar ona yardım ettim.

Cara'yı yatağına kadar eşlik ettim. Daha sonra kendi odama geçip raftan bir kitap aldım. Okumaya başladım, yavaşça kendimi uykunun kollarına attığımı bilmeden.
***

Küçük bir tıkırtı duymamla hemen rüya aleminden çıktım. Uzun bir uyku çekmiştim.

Uyku sersemliğiyle biraz yatakta bekledim ve tıkırtının nereden geldiğini anlamak için odanın dışına çıktım.

Çoktan gece olmuş kızlar yataklarında uyuyorlardı. Karanlık evde yürümek zor olsa da gözüm alışınca hızla oturma odasına gittim.

Küçük bir mavi ışık küresi havada amaçsızca dolaşıyor, duvarlara vurup duruyordu.

"Ne yapıyorsun burada böyle?" dedim ışık küresine. Cevap vermedi. Cevap vermesini beklemiyordum zaten.

Işık küresi hızla bana yaklaştı ve yanımdan geçti. Onu takip etmeyince bir kaç metre uzaklıkta bekledi.

İç güdülerime güvenerek onu takip etmeye başladım.

Işık küresi ilkine göre hızla hareket edince peşinden hızla koşmaya başladım. Küre Sonsuz Ormana doğru giderken ilk şüphelensemde iç güdülerimi dinlemeyi tercih ettim ama eğer Sonsuz Ormanda kaybolursam, işte o zaman ben bitmiştim.

Işık küresini takip etmekten yorulan ayaklarım adeta bana "Dur artık!" diyorlardı. Işık küresi yavaşlayınca ellerimi dizime dayayıp soluklandım.

Başımı ışık küresine bakmak için kaldırdım. En son olduğu yerde yoktu. Bir kaç ağacın etrafında dolandım. Yoktu işte! Ben bitmiştim. Tek kelime ile BİTMİŞTİM.

Söylenerek ağaçların arasından yolumu bulmaya çalışıyordum. Küçükken okulda bize ne öğretmişlerdi? Kutup Yıldızı her zaman kuzeyi gösterir. Hızla kafamı kaldırdım ama üç sorunla karşılaştım.

1. Ben Kuzey Yıldızının yerini bilmiyordum.

2. Gece de yıldızların yeri ne kadar doğrudur bilmiyorum.

Gece'nin Kızı #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin