1. Bölüm: Takip

4K 157 47
                                    

Medyayi Luna olarak hayal edebilirsiniz
***
Ellerimi üşütücü soğuğa karşı korumak için birbirine sürdüm. Çevreme biraz bakındım. Labirent gibiydi. Ağaçlar,karlar,karların altından hafif gözüken otlar. Keşke o egosu kendinden büyük arkadaşlarımla (!)bu lanet kış evine sürüklenmeye zorlanmasaydim. Omuz silktim. O gerizekalilarla ayni ortamda durmaktansa kocaman ve -10° olan bir ormanda kaybolmayi tercih ederdim.

Biraz daha yürüyüp eski ayak izlerimi bulmaya çalıştım. O kadar kar yağıyordu ki! Eski ayak izlerimi çoktan kapatmış olmalı. Kapatmasa bile bu karda onları göremem ki.

Bir ağacın altına gidip oturdum. Garip bir hayatım vardı zaten. Beni takip eden adamlar, kaybolmuş bir aile, asosyal ama sosyallliğe zorlanan kendim.

Beni takip eden adamlar derken gerçekten takip etmekten bahsediyorum. Tam 1 yıl oldu onları fark edeli. Bana o sinsi gözlerini dikip yaptığım hareketleri dikkatlice izliyorlardı. Yanıma yaklaşıyorlardı ama sadece izliyorlardı. Bu durumu daha korkunç kılıyordu zaten. Umarim buraya gelecek kadar aptal olmazlar.

Derken bir dal kırılma sesi geldi. Hızla ayağa kalktım. Bir tavşan olabilirdi yada bir geyik, kızgın bir geyik, daha kötüsü ayı bile olabilirdi! Ondan da kötüsü bir insan olabilirdi!

Hızla geri sıçradım. Ne olursa olsun. Bu ormanı benden daha iyi biliyor olabilirdi. Zaten 1-0 önde olabilirdi. Bu korkuyla ve refleksle hızla koşmaya başladım. Ayak izlerim daha az gözüksün diye otlara basmaya çalışıyordum. Arkama bakmadan koşarken ayak sesleri bana yaklaşıyor. Hızla koşarken nefes almam gerekiyordu ama bu kesici soğuk akcigerlerimi ağrıtıyor, nefes almamı imkansız kılıyordu. Sadece biraz daha dayanabilirim. Zaten önceden geri yolu bulmak için o kadar yürümüştüm ve o yorgunlukla koşuyorumdum.

O sırada ismimi seslenen Cara'yı duydum,

- Luna! Luna nerdesin? Lunaa!

Diğer kişilerde ona yardım ediyor adımı yüksek sesle sesleniyordu. Boğazımı temizleyip ve olduğum yerde durup,

-Burdayım!, diye bağırdım.

-Hey duydunuz mu? Ses buradan geldi.

Biraz daha bana sesleninen yere doğru koştum. Koştum tabi ki arkamda acımasızca biri var ya da her neyse işte!

Onları görür görmez Cara'yı bulup sarıldım.

O burada ki kişilere karşın tam benim gibi birisidir. Egosu falan yoktur. Zor zamanlarımda yardımıma ,annanemden sonra, gelen kişidir.

Mark bana bakarak,

-Nereye gittin sen öyle? Seni ne kadar aradık haberin var mı acaba? Böyle bir şey birdaha yapma!

Cara'nın söze atlamasina izin vermeden ben konuşmaya başladım.

- Sadece bir hava alayım dedim. Nereden biliyim kaybolacağımı.

O kadar koşudan sonra soluklanmak için oturacak bir yer aramadan direk karın üstüne oturup dinlendim.

Adını bilmediğim bir kız,

-Bu kadar soluklandiğina göre baya korktun,dedi gülerek.

Hı evet canim arkandan atlı gibi koşturan bi varlık varsa dans ederdin zaten diye içimden geçirdim.

Cara bana değişik yüz hareketleri yaparak bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Kaşını yukarı aşağı yapıyor kafası ile arkayi gösteriyordu.

En son bikinca "Ne yapıyorsun Cara?" diye sordum

Kulağıma eğilip,

" Konuşmamız lazım" dedi.

Gece'nin Kızı #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin