Bölüm 7: Bay Caylard

1K 99 7
                                    

Medya: Peter aşkem
***

1 hafta olmuştu Gece'ye geleli artık genelde akademide antrenman yapıyorduk. Alex'le. Birbirimize öldürücü olmayan darbeler savuruyorduk.

Günün sonunda ise en fazla zarar bir yerlerimizin kırık ya da incinmiş oluyordu. Genelde ateşi benim kolumu sıyırdığı için kolumda ki yaralar değişik bir renk almaya başlamıştı.

Ama haksızlık yapıyordu işte! Ruh kontrolü bende de olsaydı diye yakınıyorum bazen.

Öğretmen (bana adının Simon olduğunu demişti ama ben ona öğretmen demeyi tercih ediyordum) bize "bütün güçlerinizi kullanabilirsiniz." dediğinde işler daha zorlaşıyordu.

Ben "Karanlık" gücümü kullanıp etrafını karartıp görmesini engelleyince elinden ışık topu çıkarıyordu.

Su gücümü kullandığımda ateşiyle buharlaştırıyordu.

Toprak gücümü kullanıp sarmaşıkları ayaklarına bağlayınca,-küçük çaplı-deprem yapınca ya da üzerine toprak yığını gönderdiğimde sert bir hava akımı gönderiyordu ve anında kendimi yerde buluyordum. Haliyle toprak gücümede sahip çıkamıyordum o sırada.

Kendimi kamuflaj etsem karanlık gücümle benim zihnimi hissediyor ve bana saldırıyordu.

Bir şekilde birbirimizi eşitliyorduk. Birbirimize fazla zarar veremiyorduk ama birlikte güçlerimizi birleştirdiğimiz de en üst sınıflardan 2 kişi bile zor dayanmıştı.

Alex bana elini uzattığında ya da ben ona elimi uzattığımda güçlerimiz sanki bir su gibi ellerimizde gözüküyordu. Bende siyah onda ise altın gibi parlak bir renk olan sıvı damarlarımızdan geliyor gibu gözüküyordu. Sanki kanımız o rengi almıştı ve dışardan bakınca gözüküyordu. O sıvılar sanki ellerimizi birbirine bağlayan kablolar varmışçasına birbirimizin ellerine akıyordu. Alex'in elinden gelen altın sıvı benim elime gelince yavaşça siyaha dönüşüyordu ve elimde yayılıyor damarlarımda dolaşıyor gibiydi.

Bunu yapınca ikimizde yapamadığımız kadar güçlü oluyor ve güçlerimizi daha rahat kullanıyorduk. Birbirimize güç veriyor gibiydik.

Onun güçlerini hissedebiliyordum. Nasıl oluyor bilmiyordum. Ama hissediyordum işte. Alex'in güçleri içimde kullanılmayı bekleyen yılan gibi dolaşıyordu elimi tuttuğunda.

Kızlar bizim antrenman çalışmalarımızı izledikten sonra hayran hayran bana bakıp Alex'le ne kadar yakıştığımız hakkında şakasına -şakasına diyorlardır herhalde- söyleniyorlardı.

1 hafta Carl'ın ve Peter'ın atışmaları daha sonra Felix'in onların sesinden rahatsız olup susturması, Cara'nın dedikoduları, Selly'nin çiçekleri, Maxi'nin gizemliliği ve benim antrenmanlarımla geçmişti.

Eveyha bana Nox'un kitabını bul demişti ama kitabı koyduğum yerde bulamamıştım. Biri aldı mı diye korkmuştum ama kitap zaten istediğinde ortaya çıkardı. Farklı şekillerde. Farklı yerlerde. Farklı zamanlarda. En azından Eveyha öyle demişti.

Öğretmen beni sarsdı. "Daldın gittin Luna. Hadi başlayın."

1 haftadır yaptığımız şeyleri tekrarlamaya gittik. Okulun arka bahçesinde buna özel yer vardı. Yani yarışma için. Birilerine zarar gelmesin diye yaptırmışlardı. Etrafı camla kaplı futbol sahasından biraz daha küçük bir kafesdi. Dışarda ise bizi Cara, Selly, Maxi, Carl, Peter ve Felix izleyecekti.

Kafeste yerlerimizi almaya giderken kendi kendime fısıldadım. "Ne zamana kadar sürecek bu?"

"Güçlerimizin hepsini kullanmaya başlayınca." dedi Alex.

Gece'nin Kızı #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin