2

415 37 17
                                    

Ludwig abisini ciddi bir konu hakkında tartışmak için evine davet ettiğinde, Gilbert -yine- ciddiye almamıştı. Eve girer girmez buzdolabına yönelip bir şişe birayı kaptığı gibi salondaki kanepeye gömüldü. 

"Ee, neymiş o önemli konu?"

Ludwig, günlerdir baskı altında hissettiğinden, Gilbert'ın bu rahatlığı karşısında suratına bir yumruk geçirmemek için kendini zor tutuyordu. O sinirle, birden patlayıverdi. 

"Müttefikler, Prusya'yı yıkmaya karar verdi!"

Gilbert umursamadı bile. 

"Umurumda değil."

Ludwig'in ağzı açık kalmıştı. 

"Ne demek umurumda değil? Öleceksin be adam!"

"Eğer bunun için yapılabilecek bir şey varsa söyle. Yoksa, kendimi yormak bile istemiyorum. Yeterince yaşadım." 

"Söyleyeceğim ama bu çözüm yolu ne olursa olsun, en azından deneyeceğine söz verir misin? Sen benim kardeşimsin, senin hayatta kalmanı her şeyden çok istiyorum."

Beyaz saçlı temsilci birasından koca bir yudum alırken başını salladı. 

"Eh, Amerika dedi ki... Hayatta kalırmışsın, eğer benimle evlenirsen..."

Gilbert kardeşinin sözlerini duyar duymaz içtiği birayı püskürttü. 

"Neeee?!"

Ludwig kızarmamak için gözlerini halıya dikti. 

"Doğru duydun, evlenmemiz gerek." 

Gilbert soğuk bir kahkaha atıp ayağa kalktı.

"Hamileyim de de tam olsun bari. Sen... O manyak, hamburger kafalı Alfred... Hepiniz delirmişsiniz. Ben gidiyorum." 

Tam kapıya yöneldiği sırada. Ludwig yolunu kesti. Ağlıyordu. Önünde diz çöküp kollarını beline doladı ve başını onun göğsüne yasladı.

"Gilbert... Senden başka kimsem yok. Bana bunu yapma... Denemedim mi sanıyorsun? Bir evliliğin seni kurtarabileceğini öğrenir öğrenmez kaç ülkenin kapısına dayanıp yardım dilendiğimi biliyor musun?" 

Gilbert'ın gözleri dolmuştu.

"Ama, ne olursa olsun... Sen benim kardeşimsin. Ensest ilişkilere karşı bir yasa falan yok muydu?"
Ludwig burnunu çekti.
"Beni büyütmüş olsan da, ülkeler arası ilişkilerde akrabalık pek sorun olmuyor zaten. Feliciano ve Lovino evlenip tek bir İtalya olmuşlar bile. Hatta soyadları aynı olmasına rağmen. Hem, benim bir insan soyadım yok, seninki ise Beilschmidt..." 

Gilbert derin bir nefes aldı. 

"Peki... Madem 'kardeş ülkeler evlenemez' diye bir kural yok, seni de mutlu edecekse..."

"Tabii ki beni mutlu ed--" 

Ludwig cümlesini bitiremeden Gilbert pis pis sırıttı.

"Tam bir pisliksin, Gilbert." dedi Ludwig gülmemek için kendini zor tutarken.

The Marriage (Germancest)Where stories live. Discover now