Işıl DEMİR

2 hafta. Tam iki hafta oldu olayların bitmesi. Ordan kurtularak eve geldiğimizin üzerinden tam iki hafta geçmişti. Yaraların iyileşmesi zaman alıyordu. Bedenen değil ruhen aldığımız yaralar kolay iyileşmeyecekti bunu hepimiz çok iyi biliyorduk. Arkada bırakarak hayatımıza onsuz devam etmek zorunda bırakıldığımız can dostumuz yüzünden onu her görmediğimiz günler bizim için daha fazla ağır geliyordu. Onun nasıl olduğunu bilmiyorduk ve bu iyileşmesi zor yaralar açıyordu ruhumuzda. Bizim için kendi hayatıyla kumar oynuyordu resmen. Ve sonunda kaybederek kurbanın olacağı düşüncesi benim her gün biraz daha canımı yakıyordu. Korkuyordum. Bir daha eskisi gibi olamamaktan ve en önemlisi herşeyin sadece hatıralarda kalmasından. Onu kaybetmekten çok korkuyordum. Canı çok acıyor mudur ya da şuan nasıl diye düşünmeden geçirdiğim bir dakika bile yoktu. Ona sarılmak ve yaralarını sarmak istiyordum ama lanet olsun o şuan bir psikopatın elindeydi. Sağı solu belli olmayan deliydi.Yapacaklarından ve bunların Mirayda açacağı yaralardan çok korkuyordum. Ona ulaşamıyordum çünkü o deli telefonunu elinden almıştı ve bu işleri daha fazla çıkılmaz bir hale getiriyordu. Okul onsuz bir cehennem gibiydi. Sınıf onsuz sessiz ve herşey anlamsızdı. Onunla yaptığımız delilikleri hatırlayarak gülümsüyor, daha sonra onun yanımda olmadığı gerçeğini hatırlayarak canım daha fazla yanmaya başlıyordu. Kalbimde bir ağırlık vardı.Nefes alamıyordum ve göğsüm sıkışıyordu. Gelecek hafta eğlence olsun diye aylar öncesinden katılmayı planladığımız tiyatro oyunu vardı ve biz beraber oynamayı planlıyorduk. Şuan bunun bile önemi yoktu bizim için. Miray olmadan yarımdık bunu biliyorduk. Düşüncelerin canımı daha fazla yakmasıyla sıraya tekme atıp çantamı alarak sınıftan çıkmıştım. Dersler ve notlarım umrumda bile değildi. Bahçeye çıkarak bir banka oturdum. Hava bile karanlığa teslim etmıştı gök yüzünü sanki. Siyah bulutlar gökyüzünü esareti altına alıyordu. Derin nefes alarak sakinleşmeye çalıştım fakat bu oldukça zordu. Her nefes alışımda sanki kalbimi sıkıyorlardı. İçimde çok kötü bir his vardı. Kötü bir şeyler oluyordu. Bunu hissediyordum ve o deli yüzünden Miray'ın başına bir şeyler geleceğini hissediyordum. Ama artık yeterdi. Bugün Mirayı o delinin elinden alıcaktım. Nasıl olucaktı bilmiyorum ama yapmamız gerekiyordu onun mezarında ağlamadan önce. Okuldan çıkarak hızlıca yürümeye başladım. İçimden bir ses hızlı olmamı söylüyordu. Koşarak hep beraber toplandığımız klubeye doğru gitmeye başladım. Yağan yağmur gözyaşlarıma eşlik ediyordu şuanda. Klubenın önünde durarak kapıyı yumruklamaya başladım. Kapını Emre açmıştı. Hemen içeri girdim konuşacaklarım önemliydi

I: " Emre bir şeyler olacak içime doğdu. Kötü bir şeyler olacak hemde hissediyordum. "

E:"Neden bahsediyorsun İşıl sen? Ne kötü şeyleri? Sen neden bu yağmurda koşarak buraya geldin? Senin derste olman gerekmiyor muydu?

I:"Bilmiyorum. Emre bilmiyorum ama içimde huzursuzluk var. Korkuyorum. Mirayın başına o psikopat yüzünden bir şeyler geleceğinden ve bizim bir daha onu göremeyeceğimizden korkuyorum. Hiç iyi şeyler olmayacak gibi hissediyorum duydunuz mu! "

C:"Bundan daha kötü ne ola bilir. Miray şuan o delinin elinde ve daha kötü ne olacak Allah aşkına "

I: "Seni ahmak. Anlamıyorsun değil mi. Size Mirayın başında bir bela olduğunu söylüyorum. Ama siz hala burada dalgaya vuruyorsunuz dediklerimi. Neden ciddi olamıyorsunuz?! "

Bağırarak konuşuyordum çünkü beni anlamıyorlardı. Bu beni daha fazla sinirlendiriyordu. Asla ciddiye almıyorlardı ama içimde kötü bir his vardı ve bu beni daha fazla ele geçirmeye başlıyordu.

C:"Nereden biliyorsun?. Kötü bir şey olacağını nereden çıkardın ya"

I:" Can sen salak mısın?. Bize neler yaptığını ve ne kadar psikopatça davrandığını ne çabuk unuttunuz ya anlamıyorum gerçekten.O bir deli ve belki de şuan Miraya.... Düşüncesi bile beni korkutuyor artık"

KÖRDÜĞÜMWhere stories live. Discover now