4....Oyun

5.7K 340 102
                                    

Ateş odadan çıktıktan sonra onun arkasından baka kalmıştım. Bu adam gerçekten de delirmişti sanırım. Ben kendimi anlarım da Işıl daha iyileşmemişti bile ve hala kolu sargıdaydı. Onları daha yeni tedavi etmişlerdi bu nasıl bir beyinsizlikti böyle anlamıyordum artık ben. Işıla dönüp baktığım zaman uzandığı yerden sarılı olan koluna dokunmamaya çalışarak ayağa kalkmak istediğini gördüm. Acı çekiyordu bu her halinden belliydi ama benim baktığımı fark edince yüzünde gülümseme oluşmuştu. Bu acı bir gülümseme idi. Kapıyı kapatarak hızla Işılın yattığı yere doğru gittim

M:''Işıl sakın yattığın yerden kalkmıyorsun ve benimle de hiç bir yere gelmiyorsun. O manyağın ne dediği inan umurumda bile değil''

İ:''Miray saçmalama ben iyiyim hareket ede biliyorum. Ayrıca seni oraya yalnız göndereceğimizi düşünmüyorsun her halde. O manyak doğru karar verdi benim seninle gitmem konusunda''

M:''Asıl siz saçmalamayın ya. Işıl kolun yüzünden acıdan yüzünün aldığı hali göre biliyorum. Kolundan vurmuş lan o manyak seni, kan kaybetmişsin. Yüzün kireç gibi ve iyi olmadığın da her halinden belli. Hala benimle geleceğim diye diretiyorsun olmayacak öyle bir şey''

I:''Beni daha fazla yorma artık Miray. Sen istesen de istemesen de onun dediklerine uymayacağımız halde başımıza neler geleceğinin kısa bir örneğiyiz. Daha fazla uzatmayalım ve biran önce bitsin bu lanet hadi ''

Ne kadar ısrar edip te gelmemesi için diretsem de bu kızın inadını da iyi biliyordum. Yataktan bana tutunarak kalkıp odanın ortasında bana sarıldı. İkimiz de başımıza nelerin gele bileceğinin vermiş olduğu bilinmezlik korkusu ile kavrulsak ta yine de benim yanımdan gitmiyordu. Daha fazla içeride beklemeden Işıl ile beraber odadan çıktık. Koridorda ilerlerken Işılın kolunun acısı yüzünden kısa sesli bir inlemenin ağzından çıktığını duydum. Ve şuan Işılın yaralı oluşu ve benimle zorla bir yere gitmesi gerçekten benim için çok zordu. Durdum ve Işıla döndüm çünkü bu halde onun benimle beraber gelmesinin mümkünatı yoktu asla. Kolundaki acısı yüzünden okunurken onun bunu sırf ben görmeyeyim diye gizlemeye çalışması beni öldürüyordu. Onlara bunu yapamazdım asla. Işılın elinden tuttum ve yürümemi durdururken onun da durmasını sağladım.

M: ''Işıl bak güzelim benimle gelmeni istemiyorum. Bu haldeyken bir de üzerine benimle beraber bilmediğimiz bir yere giderek senin hayatını tekrar tehlikeye atamam. Ben Ateşe yalnız gideceğimi söyleyeceğim ve sende yaran iyileşene kadar yataktan çıkmayacaksın. Daha sonra buradan gideceksiniz ve ben buradan kurtulup yanınıza geleceğim. Hep beraber hayatımıza kaldığımız yerden devam edeceğiz. Tamam mı?''

I: ''Miray sen şuan saçmaladığının farkında mısın? Biz az önce bu konuyu odadayken tartıştık ve konu kapandı. Ben seni oraya yalnız gönderemem. Hayatının tehlikede olduğunu görebiliyor musun acaba?''

M:''Işıl peki ya sen? Senin ve diğerlerinin hayatı? Seni de kendimle beraber bu saçma oyunun ve en önemlisi tehlikenin içine atamam. Size bir daha bir şey olursa bu kez ben de ölürüm bunu unutma. Hem kolunun acısı yüzünden okunuyor, kolunu geçtim o Allahın belası yüzünden kan kaybettin ve senin yataktan çıkmayarak kendine gelmen gerekiyor.''

I: ''Miray sen şuan ne dediğinin farkında değilsin. Uzatma da gidelim hadi. Kendimi de kötü hissetmiyordum ayrıca. ''

M:''Hayır Işıl ben gitmiyorsun dediysem bitti. Şimdi ya o odaya döner kendine gelirsin iyileşirsin ya da bir daha sizinle asla konuşmam. Zaten benim yüzümden bu haldesiniz beni daha fazla üzme hadi''

KÖRDÜĞÜMWhere stories live. Discover now