7..Hastahane

4.5K 243 80
                                    

Karanlık. İnsanı ve ruhunu içine hapsederek en derinliklerinde sonsuzluğa sürükleyen karanlık. Sonu olmayan ve insanın ruhu ile beraber cismini de içine hapseden karanlık.. Sonu olmayan uzun ve karanlık bir yol. Ne kadar koşsam da, ne kadar uzaklaşmaya çalışsam da asla ışığa ulaşamadığım ve kurtulmayı başaramadığım karanlık... Ölüm...Ruhumu çağıran sessiz çığlık gibi. Koşuyordum. Işığı bularak kurtulmak umuduyla daha fazla koşuyordum. Ama koştukça daha fazla batıyordum karanlığa ve daha da hapsoluyordum ölüm sessizliğine. Tüm duygular vucudumu terk ederek beni belirsizlik ve hissizlikle yalnız bırakmışlardı. Çığlık bile atsam beni aydınlığa çıkaracak kadar sesimi duyuramamak tüm umutlarımı yok ediyordu. Etrafımı saran karanlık kulağımdaki sessiz ölüm çığlığı ve beni cehenneme sürükleyen belirsizlik. Bazen sorunlardan kurtulmak için ölmeyi dilerdim. Böyle sessiz ve acı bir duygu olduğunu bilmeden. Binlerce fit yükseklikten karanlığa düşerken zaman kavramı yok olmuş tüm anılar gözlerimin önünde canlanarak canımın acıyarak daha fazla çığlık atmak istememe sebep oluyordu. Sessiz çığlıklarım kulaklarımı sağır ederken kimsenin beni duymadığını bilmek acı bir hissti. Ruhum karanlığa boyun eğmekte diretirken hislerim sonunda karanlığa karışacagımı fısıldıyordu bana. Elimden bir şey gelmeyeceğini ve ne kadar çırpınsam da battığım bu bataklıktan çıkamayacağımı da iliklerime kadar hissetştim. Duygularım ve hisslerim de karanlığa karışarak yok olurken yolun sonundaki aydınlığı bulmayı uman ruhum karşılaştığı uçurum ile bir kez daha vurguna uğramıştı. Peşimdeki canavardan kurtulmam için tek çaremin yolun sonundaki uçurum olduğunu algılayan bedenim daha fazla beklemeden kendisini uçurumdan aşağıya bırakmıştı. Soğuk ve coşkun sulara çırpılan vücudum direnmeyi bırakarak derinlerde kaybolmaya başlarken kolumdan çekilmem yeni bir cehenneme gireceğimin de işaretiydi bana.

ATEŞ ARSLAN

Genç adam arabadan inip hastahaneye hızlı adımlarla ilerlerken beyni işlevini yitirmiş, zaman kavramı yok olmuştu onun için

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Genç adam arabadan inip hastahaneye hızlı adımlarla ilerlerken beyni işlevini yitirmiş, zaman kavramı yok olmuştu onun için. Kucağındakı bedenin üzerinde bıraktığı etki ve bu halde olmasına sebebiyyet yaratması ruhunu cehenneme sürüklüyordu. Teni solmuş, dudakları beyazlamış ve ruhunu sessizliğe teslim etmişti kollarındakı bedeni. Bedeni kollarından ayrılıp sedyeye yatırılarak ameliyata alınırken genç adam sadece olduğu yerde kala kalmıştı." Vucudum sanki olduğu yere çivilenmişti. Ruhumu saran tanıdık duygular beni buzlarımı kırmaya zorlarken gözümün önünde canlanan duygular yüzünden beynim ve ruhum darmadağın olmuş durumdaydı. Gözüm hastahane kapısına takılı kalırken anılar peşimi bırakmakta diretiyordu. Hastahane kapısından kucağımda kanlar içindeki bedenle girerken yaşadığım duygular şuan ruhumu yine aynı zamana götürüyordu. Kollarımda ruhunu karanlığa teslim ederken yere çökerek tüm hastahaneyi inletecek şekilde bağırışım kulaklarımda çınlıyordu. Kollarımdan yere bıraktığım bedenin yüzünü son kez okşayışım ve dudaklarının sıcaklığını son kez hissedişim.

Bu kez aynı şeylerin olmasına izin veremezdim. Karanlıkta kayb olmasına izin vermeyecektim. Üzerime bulamış kanı içimi kaybetme korkusunun sarmasına sebep oluyordu. Yanımdan geçen insanlar , zaman, yaşanan olaylar herşey şuan anlamını yitirerek boş geliyordu."

KÖRDÜĞÜMWhere stories live. Discover now