Arka sıralar

31 3 0
                                    

Ama Ömer o sıra müzik dinlediği için duymamıştı. Birden aklına güzel sözler geldi. Kağıt-kalem alıp not etmek istedi. Kulaklığı çıkartıp çalışma masasına yöneldi. Tam kağıt-kalem alıp dönecekken telefonunun bildirim ışığının yandığını fark etti. Kilidi açıp baktığında Engin'in aradığını gördü " Hayırdır İnşAllah " diyerek Engin'i aradı ama telefonu kapalıydı. "O geri döner ya" diyerek yatağına geçti ve kağıda içinden gelenleri yazmaya başladı.
"Bir kelebeğin canını yaktığınızda
Ertesi gün özür dileyemezsiniz"
Kapıdan ses geliyordu "Oğlum müsait misin? " diye Ömerde kağıtları kenara koyup garip bir ses tonuyla "Evet Anne" diyerek içeri gelmesine müsade etti. Duygu hanım içeriye girip oğlunu süzmeye başladı ardından "Ne oldu?" diye bir soru yöneltti. Ömer biran şaşırarak "Ne,ne oldu; birşey olmadı" dedi Duygu hanım yineleyerek "Ne oldu?" dedi bunun üzerine Ömer " Sibel hoca kızdı." dedi annesi ne var bunda, gibi şeyler söylerken "Tokat attı" dedi. Duygu hanım bir anda kahkaha atarak"Olurmu öyle şey Sibel yapmaz hele ki sana hiç" dedi ve Ömer'in ciddiyetini anladığı anda sinirlenip olayı anlatmasını istedi.Ömer olanları birbir anlattı. Duygu hanım iyice sinirlenmişti"Biz oğlumuza 16 yıldır bir fiske vurmayalım gidip elin hocası vursun"diye söylendi ve devam etti"Yarın gidip onu şikayet ediyoruz." Ömer birden ayağa kalkarak"Hayır kesinlikle olmaz"diyerek annesine çıkıştı annesi Ömer'in dediklerini garipsedi" Neden?" diyerek cevap verdi Ömer"işte,olmaz"diyerek başından göndermeye çalıştı, başarılı olmuştu. Annesi odadan çıkınca Ömer uzanmaya ve müzik dinlemeye devam etti. O gün hiçbir ders yapmadan uyudu. Sabah alarmla uyandı ama okula hiç gitmek istemiyordu fakat gitmek zorundaydı çünkü devamsızlık sınırdaydı.Dün 3. Ders kaçtığı için tam gün yok yazılmıştı biran onu düşünerek"Ne lanet bi sistem" diyerek sitem etti sisteme. Yataktan kalkıp elini yüzünü yıkadı. Ders programına bakıp çantasını hazırladı. Okul formasını giyip,saçını taradı ve yeşil kapşonunu giydi. Hava yağmurluydu bu nedenle gri botunu giydi,kapşonunun şapkasını yarıya kadar çekti ve dünkü coolluğuyla tekrardan okulun yolunu tuttu. Okula gitmek istemediği gibi yolunu da uzatmak istedi"Birkaç dakika daha geç kalsam birşey olmaz"diyerek destekledi kendini. Kırmızı ışıkta bekleyen arabaları incelerken en öndeki lacivert arabadan o melodi kulağına takıldı. Ve ardından sözler belirginleşti.
"Hiç kimse kimsenin kimsesi değildir
Hiç kimsesiz kimse kimse değildir"
2 gündür sabahları onu uyandıran alarm müziğinin aynısıydı istemsizce yüzünde bir tebessüm oluşmuştu. Bu tesadüf morali bozuk başlayan gününü birazda olsa iyileştirmişti. Yeşil ışık yanmasıyla beraber uzaklaşan aracın ardından müzikte giderek kayboluyordu.
Okul girmeden uzaktan Taha'nın okula girdiğini gördü. Adımlarını biraz daha hızlandırarak okula doğru yürüdü. Merdivenleri teker teker çıktı ve sınıfa girmeden Menderes hoca'nın sınıfa girmiş olduğunu farketti. Sitem edeceğinden emindi. Kapıya iki kere vurdu ve girdi. Menderes hocanın sitemlerine alışmış şekilde dinledi. Söyledikleri bir kulağından girip,diğer kulağından çıkıyordu. Lafların bitmesinin ardından en arkadaki yerine geçti. Yine sıkıcı bir ders geçtiğini bilen Ömer ile Taha sohbet ediyorlardı. Taha "Kanka dün yeni bir kızla tanıştım,bi baksana" diyerek Ömer'in telefona bakmasını sağladı. Ömer'in aklına ona göstermek istediği mesajı göstermek için telefonunu çıkarttı. Menderes hoca ortalıkta geziniyordu o sıra Ömer hocayı fark etmedi. Menderes hoca birden telefonu elinden çekti. "Ne yapıyorsun,dersin ortasında" diyerek bağırdı Ömer ise "Anneme bişey söylemem lazımdı hocam"diyerek yalan söyledi" Hemde dersin ortasında,neymiş annene dersin ortasında söyleyecek kadar önemli olan şey" dedi hoca, etrafta sessizlik olmuştu Ömerde bu sessizliğe uydu "Bende öyle düşünmüştüm" diyerek sınıftan çıktı ve telefonu müdüre teslim etti hoca. Zilde çalmıştı zaten Ömer dışarı çıkıp hava almak istedi, tahada yanında gelmek istedi ama Ömer reddetti" biraz düşünmeliyim" diyerek sınıftan çıktı. Düşünmeye başlamıştı" Bütün olaylar nasıl oluyorda bana denk geliyor?" kendi sorusuna cevap bulamıyordu Ömer biran duraksayıp içine alabildiğince oksijen aldı ve yüzünde bir tebessüm oluştu" Aman boşver, geldiği gibi gider" diyerek kendini savundu. Ve sınıfa geri döndü. Ders tarihti yeniden arka sıraya oturdu sonra Taha "ders ne?" diyerek sıraya oturdu "Tarih" diye cevap verdi Ömer "Dün ne yaptın?" diye bir daha soru yöneltti. " Hiçbişey müzik dinledim, sonra uyudum" diye yanıt verdi. O sıra hoca derse girdi. Yoklamayı alıp derse başlayacaktı ki kapı çalındı. Nöbetçi girerek "Dersinizi böldüğüm için özür dilerim ama Müdür bey Ömer'i çağırıyor" dedi hoca da haberi olmayan ömere haberi söyledi Taha ile Ömer garipsediler. Ömer Taha'ya dönerek"Telefonu ne kadar çabuk veriyorlar?" dedi "Bilmiyorum kanka" diyerek cevap verdi Taha "Hadi bekletme" diyerek Ömer'i teşvik etti. Ömer tedirgin adımlarla müdürün yanına gitti kapıyı vurup içeri girdi. Müdür koltuğu gösterip oturmasını istedi. Ömer o an anladı ki mesele ...

Tercihsel -X-Where stories live. Discover now