Helloo ben geldim. Doğru söyleyin özlediniz mi benii :)
Ben sizi çokça özledimm.❀
Bu bölüm hem biraz duygusal hem biraz komik olacak. Oy sınırımızı unutmayalım. O zaman ben sizi daha fazla tutmayayım iyi okumalar aşklarımm
Bölüm sonu duyuruyu okumayı unutmayın kitap hakkında olacak ❀
Şarkılar; Onur Can Özcan- Anılar, Sezen Aksu- Sen Ağlama
🦋
Birkaç Gün Önce
Karşısındaki adama nefretle baktı Uraz. Kaç gündür bu leş gibi odanın içinde hapisti. Bir hafta mı? Etrafta iğrenç bir kan kokusu vardı. Yüzünü buruşturdu Uraz.
"Hala konuşmayacak mısın Çakıcı?" diye sorarken, yüzüne tehlikeli bir gülüş yerleşmişti. Karşısında yüzü kan içinde kalmış adama bakmaya başladı. Daha ne kadar susmaya devam edecekti?
"Asla." Dedi akıcı kararlılıkla. Konuşurken bile canı yanıyordu. "Beni kurtarmaya gelecekler Alakurt. Geldikleri an, seni ben öldüreceğim." dediğinde Uraz sert ifadeyle ona baktı.
"Siz itlerin ağzında hep aynı laf." Derken elini cebine koydu. "Sıkılmadınız mı? Ateş olsan çürüğün kadar yer yakarsın it!" derken, yavaş yavaş sinirleniyordu.
" Kaç gündür elimdesin çakıcı? Davet gecesi yokluğunu bile fark etmediler. Ya da fark etmek mi istemediler?" diye sorduğunda, Çakıcı susmuştu. Haklıydı.
"Buraya neden geldiğimi biliyorsun değil mi Çakıcı?" derken ceketini üzerinden çıkarıp Sinan'a uzattı. "Ben senin bu dilsiz rollerinden çok sıkıldım." Derken, gömleğinin kollarını katlamaya başlamıştı.
"Sana artık ihtiyacım yok. Yeni bir it buldum." derken, masaya doğru adımladı, elini palanın üzerinde gezdirdi.
"Beni öldüremezsin. Çok fazla şey biliyorum."
JE LEEST
HARABE
TienerfictieKaybolan çocukluğunun kelebeği bir kıvılcımı ateşledi. Kanatları yanan kelebek karanlığa karışmış bir adamın göğsünde uyudu yılarca. Bir çift yeşil göz uğruna yakılır mıydı koca dünya? ... "Gitmelisin. " dedi, büyük bir yıkılmışlıkla. "Hayır." di...