2.Bölüm

411 43 5
                                    

O bir bebek! Bu gibi terbiyesiz şeyleri nasıl düşünürsünüz!"

Luhan, Chen ve beni çalışma odasın da azarlıyordu. Çalışma lambası sağ tarafdan suratına öyle güzel hakim olmuştu ki büyülenmiştim. Bu görüntü için sabaha kadar azarlanmaya razıydım. Fakat geveze Chen dilini tutamıyordu.

"Niye bu kadar büyüttün Luhan Hyung? O 'bebek adam' cidden bebek mi sanki?"

Biraz salakca konuşmuş olsa da ikimizde neyden söz ettiğini anlayabilmiştik. Resmen düşüncelerimi dile getirmişti. Nazikce sırtını sıvazlarken mırıldandım,

"Arkandayım."

Luhan'ın varlığını unutup bana döndü ve sinsice gülümsedi.

"Arkamda olunmasından hoşlanmam Soo. Başka fikirlerim var..."

"Yah! Seni sapık piç!"

Luhan, Chen'in bacağına tekme savurunca bende kendime gelmiştim. Oh, cidden! Chen göründüğü gibi değildi kesinlikle!

Luhan,Chen'i döve döve kapı dışarı ederken ben sadece gülmekle yetinmiştim. Luhan'ın sinirli hali bile bana tapılası geliyordu. Aniden bana dönünce oturduğum sandalyeden sarsıldım ve geriye doğru düşecekken süpermenim beni kolumdan çekerek sarıldı. Kalbim ağzıma gelirken ne yaptığını beynim daha yeni yeni süzgece geçiriyordu. Asıl amacı elbette beni düşmemem için çekmekdi fakat şuan ki pozisyonumuz kesinlikle öyle durmuyordu. Lavanta kokan boynuna kendimi daha fazla gömdüm. Lanet olası hormonlarıma engel olamıyordum.

Belime sardığı kolunu daha da sıklaştırınca terbiyesiz aklım beni çıkmaz sokaklara sürüklemişti.

'Artık sevişebilir miyiz erkeğim?'

Diye haykırmamaktan kendimi zor tutuyordum.

"Soo. "

Ismimi ilk defa bu cezbedici ve soğuk ses tınısın da işidince tüylerim diken diken olmuştu. Ayakta orgazm olmamak elde değildi, hele de böylesine mükemmel bir adama sarılmışken!

"Lu-luhan."

Kekelemem umrumda değildi. Şuan tek düşündüğüm şey beni yatağa atmasıydı. Acaba hangimiz üst-

"Bebeğimize iyi bakalım, olur mu?"

NE? Bu durumdayken bile o lanet akıl hastası herifi düşünüyor olması sinir katsayımı yüze katlamıştı! Fakat, bebeğimiz de ne demekdi? Boynuna gömdüğüm kafamı, ellerimi göğsüne dayayarak kaldırdım ve yavru köpek bakışlarımın altındaki sinirli kurdu ona gösterdim. Ürkdüğü gayet açıktı.

Belime doladığı bir elini saçlarıma götürerek sevimlice karıştırdı. Onu ısırmak istiyordum! Bana dokunan her bir noktasıyla farklı fantaziler kurmama yol açıyordu! Sakin olmalıydım...

"O adam deli biliyorsun Luhan."

Tapılası bir tebbessüm hediye ederek geri çekildi. Bense sokakda kalmış çöp poşedi gibi savunmasız bırakılmıştım.

"Değil Soo. Onu dün sabah doktora götürdüm. Küçük yaşından beri seğiren bir hafızası varmış zaten. Belli bir yaştan sonra ikinci hayatına başlayacakmış. Bir bebek olarak. Gelişmiş bedenine aldırma. Doktor şuan beyninin üç yaşında ki bir çocuğun ki kadar saf ve bilgisiz olduğunu söyledi."

Ağzım açık öylece bakıyordum. Cidden? O aptal bebek adam cidden bebek miydi yani? Sırf bu olayı incelemek için bilim dünyasına adım atarak bir kargaşa yaratmak istiyordum! Fakat fazla üşengecim...

Derin bir nefes alarak Luhan'a diktim gözlerimi. Anlamamı bekliyor gibiydi. Kaşlarını kaldırıp cevap istedi. Duygu karmaşası yaşıyordum resmen.

"Gerizekalı değilim Luhan."

"Anlayışlı olacak mısın bundan sonra?"

Gözlerinde ki keskin bakışı bana karşı kullanması, hele ki o bebek adam için kullanması canımı yakmıştı. İçimde ki minik Soo salya sümük ağlarken, dış cephenin hakimi olan Soo ifadesizdi.

"Pekala. Fakat tek bir şartım var."

Kafasını onaylar biçimde sallayarak beni izlemeye devam etti. Onu sıkıyor muydum? Umrumda değildi. Devam edecektim. Eski hayatımı,ilgiyi geri istiyordum.

"Onun üzerine düşmenden hoşlanmıyorum Luhan."

"Ama o bir bebek Soo. Ahh, yine mi başlı-"

"Bana ilgi göster, eskisi gibi. Ben bundan hoşlanıyorum."

"Ama ona ne olacak?"

"Evde 12 kişi yaşıyoruz Luhan!"

"Ama-"

"Unut gitsin! Sakın! Sakın ikinizde yanıma yaklaşmayın!"

Baby BoyOnde as histórias ganham vida. Descobre agora