Jongin kızların ne dediğini anlamıyordu, sadece arada geçen, kendine edilen hakaretleri, küfürleri anlayabiliyordu.

"Abi kız kıza oturmuşuz, bacaklarımızı sıvamışız, ne yapıyor olabiliriz? Çık dışarı."

Jongin kız kıza kelimesi geçince bir şeyler anlamaya başlar gibi olmuştu. Jeton yavaş yavaş düşmeye başlıyordu. "Ağda."

Min Ah oturduğu yerden kalktı. Abisine doğru yürüdü. Kapıdan tuttu. "Çık dışarı." Bir yandan Jongin'i dışarı doğru itiyordu bir yandan da kapıyı kapatmaya çalışıyordu. En sonunda abisini dışarı çıkarıp kapıyı kapatmıştı. 

Arkasında, yerde oturan kıza döndü. "Sana sesini dizginle demiştim."

"Çığlık atan sendin, ben değil."

Min Ah kendini savunmak için ağzını açtı ama ikinci kez susmak zorunda kaldı. Kapının ardındaki kişi konuşuyordu. "Kapınızı kilitleseydiniz, böyle olmazdı." 

Jongin lafını söyleyip merdivenlere doğru yürüdü. Kardeşi kapıyı açıp onu kovalamayı düşünüyordu fakat koşamadığı için olduğu yerden bağırdı. "Aptal."

Merdivenlerden aşağı inmiş olan Jongin yukarı sesini duyurmak için bağırdı. "Bana da öğretsenize nasıl yaptığınızı."

Min Ah abisine ikinci kez 'Aptal' dedikten sonra içeriye girdi ve kapıyı kapattı. 

1 Gün Sonra

16.52

Yatağın üzerindeki telefonunu eline aldı. Kilit tuşuna basıp ekranı açtı. Saat 12.52 idi.Otobüs 13.30 da kalkacaktı. Telefonunun tuş kilidine basıp telefonu kilitledi. Telefonu pantolonunun ön sağ cebine koydu. Yatağın kenarında duran siyah sırt çantasını yerden alıp omzuna taktı. Odadan çıktı.Merdivenlerden aşağı kata indi. Karşısında heyecanla gülümseyen kıza gülümseyerek karşılık verdi. "Haneul çok heyecanlıyım." 

Haneul kafasını sallayarak onayladı. O da heyecanlıydı. Haneul birini arar gibi etrafına bakındı. Daha sonra Min Ah'a sordu. "Jongin nerede, gelmeyecek mi?" İçinden 'Bana söz verdi' diye geçirdi. 

Min Ah sakince Haneul'ın sorusunu cevapladı. "Sehun abi ile birlikte geleceklermiş."

"Sehun da mı geliyor?" Haneul dilini tutamamıştı. 

Min Ah, Haneul'ın sorusuna gülerek karşılık verdi. "Hadi çıkalım, geç kalacağız."

17.23

Otobüsün kalmasına 7 dakika kala Min Ah ve Haneul otobüsün bulunduğu yere gelmişlerdi. Haneul otobüse doğru yürürken iki de bir arkasına bakıyordu. İçinden 'Jongin nerede?' diye geçirdi.
Otobüse bindiğinde çoğu kişi gelmişti fakat Jonginle Sehun yoktu. Min Ah ve Haneul boş koltuklardan birine oturdular. 
Haneul kolundaki saate baktığında, saat 13.27 olmuştu. Otobüsün kalkmasına son 3 dakika. 
Haneul sürekli pencereden dışarı bakıyordu. Haneul'ın bu halini gören Min Ah konuştu. "Noldu, bir sorun mu var?"

"Hayır, sadece Jongin ve Sehun nerede kaldı. Otobüsün kalkmasına çok az kaldı."

Haneul Sehungili beklerken Minseok ve Mark otobüse binmişti. Mark Haneul'ın yanından geçerken gülümsedi. Haneul da ona karşılık verdi. "Geç kaldınız, ama yetiştiniz."

"Evet, Minseok abi yüzünden geç kaldık."

"Niye?"

"Onu Minseok abiye sor, nedenini bende bilmiyorum. Beklemekten harap oldum zaten."

Bad Luck [EXO Fanfic]Donde viven las historias. Descúbrelo ahora