Bölüm 14: Korkularla Yüzleşme

8.3K 711 89
                                    

Karanlık ışığı emerken gözlerini açmakta zorlanıyor, daha fazla dayanamayacağını düşünüyordu. Bu yüzden çırpınmayı bırakarak pes etti ve nefesini onu içine çeken derin sulara bıraktı. Artık onun için her şey bitmişti.

Bölüm 14

Uzun bir aramanın sonucunda daha fazla aramanın gereksiz olduğunu düşünerek 19. valizde bulduğu ve içlerinde en uygunu olduğunu düşündüğü siyah tayt ile gri yünle işlenmiş kazağı giydikten sonra saçlarını tepesinde topladı ve hazırlığını tamamlamak için ayağından 1 numara büyük olan kahverengi asker botlarını ayaklarına geçirdi. Sonunda bitirebildin Elena.

Kes sesini sağ taraf!

Ayna olmasa da giydiklerinin ne kadar kötü göründüğünü tahmin edebiliyordu ama gemideki herkesin de -Lucas ve Aaron'ın da- onun gibi ne bulursa giydiğini hatırlayınca giydiklerinin bu kadar uyumsuz olmasının kötü bir şey olmadığını söyleyerek rahatlattı kendisini. Ciddi misin? Hadi ama Elena. Bunu daha önce de konuşmuştuk. Nasıl göründüğün önemli değildi. Gerçekten hoşlanmadığımız karakterlere bürünüyorsun artık.

İç sesi ve sol tarafı onun fazla ileri gittiğini söyleyerek kendilerini gösterince Elena da biraz abarttığının farkına vardı.

Haklısınız. Özür dilerim.

Aaron ile Lucas'ın, valizleri ve yiyecek-içecek kutularını dizerek yaptıkları -doğru bir tabir ise- giysi kabininden çıkıp onun çıkmasını bekleyen Lucas ve Judas'a doğru yürüdü."Geçebilirsin." dedi Lucas'a, köpeğine doğru eğilip Judas'ı öperken.

Lucas, omzuna attığı mavi kot pantolonu ve mor gömleği eline alarak dik bir şekilde kabine doğru ilerledi."İzin verdiğin için teşekkür ederim. Bu kadar hızlı giyineceğini düşünmüyordum." Şuna bak Elena. Seninle dalga geçmesine izin mi vereceksin?

Elena, Lucas'ın iğnelemesine ve sağ tarafının sinirlenmesine aldırmadan omuz silkti. Judas ile birlikte kendi evindeki merdiven gibi gıcırdaması eksik olmayan, güverteye çıkan merdivene doğru yürüdü. Bu gıcırdamalar seni rahat bırakmayacak anlaşılan. Ben bu sesi çok seviyorum aslında. Merdiveni kullandığın zamanları büyük bir heyecanla bekliyordum.

Sağ tarafının garip bir şekilde yaptığı itirafı es geçip itici gıcırdamayı dinlerken fark ettiği bir şey vardı. Her ne kadar evinden nefret etse de evini fazlasıyla özlemişti. Kendine gel Elena. Korkuya yer vermediğin gibi özleme de yer verme. Duygularını başka bir zaman yaşarsın. Şimdi sadece yolculuğa odaklan.

Yolculuk. Evet. Bu yolculuk dikkatini dağıtması için güzel bir seçenekti. Arkasında bıraktığı şeyleri böylece unutabilirdi ve içindeki üçlünün ayaklanmasını engelleyebilirdi. Biz ayaklanmıyoruz. Sana doğruları söylüyoruz.

Derin bir nefes aldı. Yolculuk düşündüğü kadar korkutucu değildi. Aslında çoğu insan gibi korktuğu şeylere bir süre sonra alışıp onları kolaylıkla yense de bu yolculuk  korkuya dönüşmemişti. Büyük annesinin dediğini yapıp korkuya yer vermemişti. Bu büyük bir başarıydı. Bu büyük annesinin ona yıllar önce verdiği bir tavsiyeydi.

Aklına büyük annesinin o tavsiyeyi verdiği gün,dışarıya ayak bastığı ilk gün, gelince yüzünde küçük bir tebessüm belirdi.

Elena o zaman 4 yaşındaydı ve büyük annesi Julian ona artık dışarıda rahat bir şekilde oynayabileceğini söylemişti. Bu ilk başta Elena için gerçekten korkutucu bir şeydi çünkü daha önce içinde yaşadıkları evden başka hiçbir yere adımını atmamıştı. Korkuyordu ama ''Korkma.'' demişti Julian yüzünde büyük bir tebessüm ile Elena'ya bakarken. ''Korkularını onlarla yüzleştikçe yeneceksin Elena.'' diye eklemişti son derece kendinden emin bir şekilde. Küçük kız daha fazla ısrar etmeden kafasını salladıktan sonra Julian kızın elini tutup onunla birlikte kapıya doğru ilerlemişti.

İŞARETSİZWhere stories live. Discover now