ASKERİ'M" KÖPEĞİNİZ OLSUN"

10K 413 17
                                    

Düzenlenmiştir

Multimedya: Gözlere laf yok.😁😁😂😂

Gözlerimi açtığım da hastanedeydim nasıl anladın diye sormayın tabiki o iğrenç ilaç kokusundan en son arabadaydık sonrası yok sanırım bayılmışım. Kolumun orası, ben omzumdan vurulmamışmıydım kolummuş o, yahu karanlıktı bana suç bulmayın stresten neremden vurulduğumu çözememişim, vurmayın tamam :) yatakta biraz doğruldum o sırada içeri Meriç Komutan girdi. Pis herif sevmiyorum bu adamı yahu, ne halt yiyosa burada muşmula suratlı. Allahım çarpmanın tam zamanı hazırım :)

" Daha iyi misin en son sayıklıyordun" doğru duydum değil mi? Sayıklıyordun dedi  tedirgince sordum.

" ne sayıklıyordum" sırıtarak cevap verdi ay Allahım o nasıl gülüştür. Ben nişanlımdan sonra ilk defa birisinin gülüşünü beğeniyorum. İhanet ediyormuş gibi hissetmem doğal mı? *Nefes o Şehit oldu ve senin bunu atlatman lazım inan eğer Yiğit bu düşündüğünü duysa 'hayatına devam et güzellik' derdi *iç sesim'e gerçekten hak veriyorum, doğru söylüyordu Yiğit Şehit olalı 2 sene oldumuştu.

Ben kimseyle konuşmadım, konuşmayı bırak yan gözle bile bakmadım. Yiğit'te hayatıma devam etmemi, sevmemi, aile kurma mı isterdi, isterdi yani.
Ben bunları düşünürken Meriç Komutanın bana seslenmesiyle düşüncelerinden sıyrıldım.

" ahh evet ne demiştiniz"

" iyimisin daldında "

" evet iyiyim kimi sayıkladım söyler misiniz"

" Yiğit Yigit diye sayıklıyordun."

İşte bu 5 harf beni yerle bir etmeyi başardı. Gözlerimin dolduğunu hissettim ama ben yıllar önce Yigit'e söz verdim ağlamayacağım diye.

Flashback

Yiğit'in Hakkariye tayinin çıktığını duyduğumdan beri ağlıyordum. Ben Yiğitsiz yapamazdım ki beni frenliyen Yiğit'ti sanki hissetmiş gibi gitmesini istemiyordum. Tabiki öyle bir lüksümüz yok tayin nereye çıkmışsa oraya gidilmek zorunda, Yigit'te beni teselli etmeye çalışıyordu.

"Bak güzellik dünyanın öbür ucuna gitmiyorum sakinleş ve güçlü dur bakıyım. Ben bu sulu gözlü kıza aşık olmadım."
Aslında dedikleri beni güldürmeye yetmişti ama ben yinede kötü birşey olacağını düşünüyordum yada gitmesini istemediğim için beynim bana oyun oynuyordu.

" Yiğit gitmesen olmaz mı" dedim gözyaşlarımın arasından.

" Uzman Çavuşumuz Nefes DEMİR ben o Hakkariye gideceğim ve onların anasını ağlatacağım ama benim sevdiğim burada kalacak ve ağlamayacak söz mü? "
Yine başarmıştı beni güldürmeyi yine yine ve yine

" söz " dedim gülümseyerek
Sonra elini kaldırıp göz yaşlarımı sildi.

" Zaten ağlayınca çirkin oluyorsun"
Bunu dedikten sonra omzuna geçirdim, oda yalandan yüzünü buluşturdu ve beni kollarının arasına aldı.

Flashback son

Yiğitten bana geriye kalan tek şeyler bunlardır anılardı ve iç sesimin dediği gibi hayatıma devam edecektim yeni kişiler, yeni aşklar, yeni hayat ama anılarım hep benimle olacak onları hiç bir zaman unutmayacağım. Kendime gelerek yüzüme en sahtesinden bir gülümseme yayarak Komutanıma döndüm. Oda endişeli bir biçimde bana bakıyordu. haklıydı nasıl göründüğümü bilmiyorum. Neşeli bir ses tonu ile,

" Komutanım bugün çıkabilirmiyiz lütfen çok sıkıldım. "

" Daha yeni uyandın "

" Yaram önemli değil zaten lütfen çıkalım"

" Vazgeçmeyeceksin değil mi?"
Kafamı iki yana sallayarak gülümsedim.

"Hayır " dedim.

" Tamam ben dışardayım üstünü değiştir çıkalım " tamam anlamında kafamı salladım ve üstümü değiştirdim ve yola çıktık uzun bir yolculuktan sonra karakola geldik. Araba durdu bütün Askerler sıraya geçmiş sanırım beni bekliyorlardı. Böyle sıkıcı geçmiş olsunaları sevmiyorum be ben, daha samimi seyleri seviyorum, arabadan indim.

" Dadece kolumdan vuruldum yahu bu ne resmiyet "
Başta hepsi saşırsada yanıma geldiler ve tek tek sarılıp 'geçmiş olsun' dediler. İşte bu be beklediğim samimiyet sonrasında hepsine teşekkür ettim.

" Geçmiş olsun diyeceğinize bana çay ısmarlayın yahu"
Böyle resmiyet falan sevmiyorum, tamam nerde ne olacağını biliyorum ama burada biz bizeyiz dimi ama.

"Afedersiniz ama çay sizin köpeğiniz olsun" bu dediğini sadece gülmkle yetindim. Sanki büyük bir operasyonda kahramanlık yapmışım bütün timi kurtarmışım gibi davranılması hoşmuş beğendim :)

"Olsun bakalım"
Beraberce yemekhaneye gittik yemekhanede çalışan Ahmet hepimize çay getirdi. Alıp içmeye başladım seviyorum bu çayı be.

Gerçekten içinizden ne geliyorsa onu bana söyleyin sizin sorunlarınızı onemsiyorum sizi seviyorum bu kitabı daha eğlenceli hale getirmek için elimden geleni yapacağım :)
#EsraSarpyar

ASKERI'M (YENİDEN YAZILIYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin