6.Bölüm " Hesaba Katılmayan Yakınlık"

Start from the beginning
                                    

Terlikleri ayağıma geçirirken Uraz'a baktım. Bakışları ayağıma kaydı, yüzünde memnun olur gibi bir ifade belirdi, bakışlarımı benden çekip saatine baktıktan sonra kahvesini yudumladı.

"Mekana geçeceğim toplantım var. Dinlen sen." Dedi.

"Masayla mı toplantın?" diye sordum sandalyeyi çekip, otururken.

"Evet."

"Dinlenmek istemiyorum. Vakit kaybetmek istemiyorum." Dediğimde bakışları beni buldu.

"Tamam, bizim çocuklar seni alışverişe götürür eksiklerini alırsın, toplantı çıkışında getirirler seni. Masadakilerin dikkatlerini çekmemiz için yeterli bir aralık olacaktır." dediğinde keyfim yerine gelirken, masanın üzerinde ki böreği ağzıma alıp ısırırken ona kısa bir bakış attım.

"Nasıl giyineyim?" diye sorduğumda sorum garip gelmiş gibi tek kaşını kaldırmıştı. Çok sık tek kaşını kaldırıyordu.

Elimde börekle bileğimi oynatırken ağzımdaki lokmayı yutup konuştum. "Yani masum mu giyineyim seksi mi?" diye sordum.

"Kendin gibi ol, takılmam o tarz şeylere." dediğinde kafamı salladım, bana uyardı.

"Yalnız alışverişe gitmeden önce eve uğramam lazım kartlarım evde." dediğimde keskin bakışlarını bana dikti.

"Evdeki her şey yandı." dedi hep unuttuğum yanmış evi bana hatırlatırken. "Parayı dert etme beğendiğini al çocuklar halleder." diye devam ettiğinde kaşlarımı çattım.

"Olmaz." diye itiraz etmiştim. "Kabul edemem."

"Ayza üç beş kuruşluk kıyafetten bahsediyoruz, uzatmanın anlamı yok benim kadınım olmayı kabul ettiysen benim imkanlarımdan yararlanacaksın." Dedi keskin, itiraz istemeyen bir ses tonuyla.

Aklıma yaptığımız anlaşma geldiği için kabul etmiştim. Ayaklandığında ona bakıp bende ayaklanacaktım ki elini omuzuma koyup engel oldu.

"Yemeğini ye. Cem!" diye seslendi arkasını dönerken. Geçen ki çocuk yanıma gelmişti. Bu beni içeriye alan çocuktu.

"Efendim abi." dedi Cem bana bakmamak için kafasını öne eğerken.

"Ben çıkıyorum, Ayza'a ile sen ilgileneceksin." ardından bana döndü "Bir şey olursa Ceme söyle." dediğinde kafamı salladım.

O uzaklaşırken Cemde peşinden gitmişti, yolda bir şeyler konuşmuştular. Yürürken arabanın yanında duran adamların tuttuğu iki köpeği eğilip kafalarını severken fark etmiştim.

Daha fazla incelemeden önüme dönüp kazınmış midemi doyurdum.

━━☯━━

Uzun deri çizmeleri ayağıma geçirdim. Dirseğimin üzerine kayan çizmelerin fermuarını çektikten sonra doğruldum. Kısa elbisemin fermuarını yukarıya doğru çekip ayarladıktan sonra köşedeki siyah kabanı alıp giydim.

Aynadan görüntüme bakarken memnuniyetle gülümsedim. Saçlarımı küçük bir toka ile tutturmuştum, işte şimdi tam olmuştu.

Giyinme odasından çıkıp köşede bekleyen Cem ve korumaların yanına yaklaştım. Cem beni görünce korumalara döndü.

"Tayfun sen kıyafetleri eve götür. Sizde arabayı hazırlayın." dediğinde korumalar kafasını sallayıp uzaklaştı.

"Çıkıyor muyuz?" diye sordum Cem'in yanına gelirken.

"Başka bir şey almayacaksan çıkalım, abinin de bir saate toplantısı bitecek." dediğinde kafamı salladım.

"Çıkalım." Dedim.

HARABEWhere stories live. Discover now