12. Bölüm ''Ne Varsa Yaşamaya Dair Hepsi Sensin Yakup...''

5.1K 487 23
                                    

Gecenin son merhabası...artık bıktınız benden..;) Yeni yıla girmemize bir kaç saat kaldı...Dilerim güzel yürekleriniz hep mutluluk ve sevgiyle dolar...:)

Ünzile yazarken oldukça büyük tehdit altındayım... Biliyorsun sen kendini bebek..:)Şaka valla şaka...:)))

Bu bölüm hep yüzüm gülerek yazdım çünkü o mutluluğa şahit olmuş biri olarak çok hak ettikleri bir mutluluktu... Hikayenin bu bölümden sonrası yine acıtacak yerlere sahiplik yapacak ne yazık ki ama şimdiden şunun garantisini verebilirim...Onlar çok mutlu...hala ve hep...;)

Medyaya eklediğim şarkıyla okumanızı tavsiye ediyor ve tabii ki her zamanki gibi oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum...Keyifli okumalar..mutlu çok mutlu yıllar...:)


12.Bölüm ''Ne Varsa Yaşamaya Dair Hepsi Sensin Yakup...''


Mutluluk ne diye sorsanız bana şu an derdim...

Ne, kaç yıl yaşamış olursam olayım kimliğimdeki yaşanmışlık,ne de hayat denen şu döngüde yaşamak zorunda olduklarım...Ben şu an derdim.... Yakup'a ait olduğum...onun bana ait olduğu an...

Bir kadın düşünün...tüm yargıların ortasında kalmış. Bir genç kız tüm acımasız bakışların ortasında kalmış... Her insan başka başka bakardı elbet... ama bazıları öyle bir bakardı ki yaralardı sizi hem de hiç konuşmadan hatta eli bile teninize değmeden kızartırdı değdiği yeri...

Çok fazla insan tanımak değildi sizi insanlar konusunda deneyimli yapan...hani derlerdi ya bu kadar insan tanıdım elbet bilirim ben de bir şeyler...

Hayır...hayır çok insan tanımak değildi ki olay... Tanıdıklarınızın sizi ne kadar yüreklerine aldığıydı.Yüreğe girmeyen insanlarla dolu kalabalıklar ıssız olurdu. Çevrem kalabalık değildi...

İçim kalabalıktı...

Kuru insan kalabalığı da değildi üstelik... Paramparça bir kalabalık...Darmaduman bir kalabalık...

Sonra o geldi ve tüm dağınıklık değil ama parçalanmışlık gitti önce sonra kanayan yerler durdu. Yara bandı değildi,merhem hiç değildi Yakup... O başka türlü bir şeydi. Başka türlü bir adam...Sahi kalmış mıydı böyle insanlar dedirten cinsten...sahi böyle adamlar var mı diye sordurtanından?

''Hazır mısın Ünzile çıkalım mı artık yola?'' Başımı salladım. Korkuyordum...İlk gece, ilk olma meselesi değildi ki sonuçta ben ilklerimi vereli yıllar olmuştu. Hüzün kapladı tüm benliğimi...

Ben vermemiştim hiçbir şeyi...benden alınmıştı... Bir an aklıma gelenlerle ürperdim...içim üşüdü...karlar yağdı yüreğimde bir yerlere...

''Üşüdün mü?'' Başımı çevirip onun, o her gördüğümde içime dolan mavilerine baktım. Ona her baktığımda gülümsemeden edemiyordum...Anneannem derdi...

'Güzel gülen adam güzel sever kızım.' Diye...O her güldüğünde güneş doğuyordu hem de karanlıklarımın her katmanına...her yerine mavi bir güneş doğuyordu.

''Hayır...İyiyim ben..Nereye gidiyoruz?''

Dudakları kıvrıldı. Gözlerinin kenarlarında her güldüğünde çıkan küçük çizgiler belirdi. Her güldüğünde kırışan göz kenarlarına bile aşıktım, ben bu mavi gözlü koca yürekli adamın...

''Rahat edebileceğimiz bir yere...'' Homurdanmak istedim bir an ama kendime çeki düzen verdim... O nasıl istiyorsa her şey öyle olabilirdi benim tek istediğim O'yken...ne gerek vardı başka ayrıntılara...

Vesikalı Yarim - Kadın Serisi (II)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin