20*

6.6K 589 45
                                    

İçkiyi ona uzattım. "Evet başla?"

"Benim bir derdim yok."

Yalancı gözlerle ona baktım ve yanına oturdum. "Elbette benim de derdim yok."

İkimizde biralarımızı içerken, birbirimize baktık. Cassandra içkiyi yere koydu ve koltukta bana döndü. "Tamam ben başlıyorum."

Son bir yudum alıp aynı şekilde ben de yere koydum, ona doğru döndüm. Cassandra iç çekti. "Calum garip davranıyor."

"Ne?"

"Hayatımın içine birden girdi ve şimdi farklı davranıyor."

Ellerini saçlarına geçirdi. "Bunu aklıma getirmemiştim Flora. Kafamı nereye çevirsem Calum'u görüyorum. Fakat güvenemiyorum. O sözlerine, bakışlarına, benim için yaptıklarına; güvenemiyorum."

Kaşlarımı çattım. "Lisede yaşadığın olay yüzünden mi?"

Cassandra başını salladı. "Flora ben çok kırıldım. Parçalarım ortaya saçıldı. İnsanlar beni zavallı bulmasın diye böyle biri oldum. Beni bu hale o getirdi ve şimdi bu halimden etkileniyor."

"Cassandra sen erkeğin arzulayabileceği bir kızsın."

Kafasını salladı. "Ama bu ben değilim."

Dudaklarımı büzdüm. Calum ve Cassandra'yı içten hep mükemmel derece de desteklerdim ama işler hiçte dışardan görüldüğü gibi değildi. "Yani?"

"Calum'u istemiyorum. Etrafımda olmasını, başım derde girdiğinde aniden yanımda olmasını, benimle konuşmasını... Hiçbirini istemiyorum."

Cassandra'nın böyle olmasındaki sebep Calum iken, Cassandra'nın birde ondan hoşlanması hem ironik hem de çok komik olurdu. "Arkadaşın olarak tavsiye verme vaktim."

Gülümsedi. Dikleştim. "Ondan uzak durmakla başla."

Ayağını önümüzde duran küçük sehpaya geçirdi. "İşte tek sorun, o orospu çocuğunun buna izin vermemesi."

Ellerini yüzüne kapadı ve koltukta hafif kaydı. Ayaklarını yere vururken, aşağıya doğru eğildim ve biramı aldım.

"Ondan nefret ediyorum! Gülüşünden, sigara dumanını yüzüme üflemesinden, bana önemli biri gibi bak-"

Birden ayağa fırladı. Saloda dolanmaya başladı. Şunu fark ettim: Cassandra ne zaman konuşmaya başlada uykum geliyor. Ayrıca ev garip bir şey kokuyor. Kafamı koltuğa koyarak onu izledim.

"Şimdi düşündüm de, ya o orospu çocuğ-"

"İsim lütfen."

"Piç kurusu."

"Cassandra küfür etme!"

"Yavşak!"

Kafamı kaldırıp ona bağırdım. "Cass!"

"Yavşak bir küfür bile değil."

Elimi yüzümd koydum. Tanrım, neden bunu tartışıyorduk? "Devam et, Cass."

Gülüşünü duydum. "Ya o, benimle oynuyorsa?"

"Biraz daha kelime ekle lütfen."

"Yani, Calum benimle lisedeki zamanlar gibi ya dalga geçiyorsa. Bunu yapar. O sikik bunu yapar."

Düşünceli bir şekilde televizyonumuzun önünde duran Cassandra'ya baktım. "Çocuklaşma Cass. O artık bir yetişkin."

P.S: FloraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin