9.Bölüm

491 57 6
                                    

Sonsuza kadar mutlu olacağınızı düşündüğünüzde önünüze çıkan aksilikler her defasında aksatır sizi Koşarken önünüze takılan taş , konuşurken boğazınıza kadar gelen yumru , yada hiç paranız olmadığı için alamadığınız o tatlı şekerler. Hayat aksiliklerle dolu. Hepimiz şikayet etsekde biliriz ki bu aksilikler olmadan hepimiz bir hiçiz.

" N-ne demek istiyorsun Chanyeol." Endileşeli gözlerini gözlerime dikti. Bacaklarının etrafına sardığı kolları titriyordu.

Bir isim. Sadece bir isimin onu bu hale getirdiğini görmek üzücüydü. Öfkelendiriyordu, öldürüyordu, fakat merakımı hiçbir şekilde bastıramıyordum.

" Benimle oyun oynama Baekhyun." Elimden geldiğince çattım kaşlarımı. Kollarımı göğsümde birleştirdigimde annemin  beni ne zaman azarlasa aldığı pozisyonu almıştım. " onu biliyorum. İsmini biliyorum. Çünki onunla konuştum."

Herşey ona göre yeterince kötü olmalıydı. Şimdi ise yüzüne vurduğum şok öldürücü derecede berbattı. Gözleri kocaman , dudakları tatlı bir eda ile aralanmış.

Tanrım... Eğer onu bu kadar sevimli yaratmasaydın, şu an rahat rahat sunardım öfkemi.

" Cevap vermeyecek misin?"  Sessizlik gittikçe uzadığında, ağzımın içinden mırıldanmıstım. Boğazımın aniden kuruması, dilimin aniden ağırlaşması çok saçmaydı.

Deliceydi... Fakat öfkemi bastırıyordu.

Eğer yaşadıklarım aptal bir film olsaydı, bir an için hangi rolde olacağımı merak ettim. Bilirsiniz işte, her zaman belirli birkaç karakter vardır. Kötü adam, asıl kıza aşık ,  kızın aşık olduğu. Fakat benim bulunduğum durum o asıl olaydan biraz daha farklıydı. Baekhyun bir kız deildi. Olayda ona aşık iki kişi de yoktu. Bilmediğim başka bir bir oyuncu, ki bu da Sehun'u kötü adam yapıyordu.

" Baekhyun cevap vermeyecek misin?" Sesimi biraz daha yükselterek bağırdığımda, hafifçe zıplamıştı yerinde. Gözlerinin ıslak olduğunu bilmem için yüzünü kaldırıp bakmama gerek yoktu.

Benim sevgilim korktuğunda ağlardı.

Buna rağmen küçük dudaklarını araladığında gerçek anlamda umitliydim. Hayır ! Gerçekten 4 yıl boyunca süren gizeme bir son vereceğini düşündüm. Fakat beklediğimin aksine küçük bir hıçkırık sesi ile "üzgünüm" dediğinde, ümitlerimin resmen üzerinde tepinmişti.

Diğer tüm duygularıma da yaptığı gibi.

" Baekhyun." Bu sefer sesim daha nazikti, acıdığım için mi, yoksa ona olan aşkımın sayesinde mi bilmiyordum. Fakat koltuğun önünde diz çöküp, ufak ellerini ellerimin arasına aldığımda yüzümde ufak bir gülümseme vardı. Bunun için   belki daha sonra sorgulayabilirdim kendimi. Fakat şu an avuçlarımdaki ellerine yoğunlaşmalıydım.

" Beni dinle Baekhyun." Avuçlarımdaki ellerine küçük birer öpücük kondurdum." Bağırdığım için çok üzgünüm. Ama yoruldum. Saatlerce maraton koşmuş gibi yorgunum, fakat geriye dönüp baktığımda yerimde saydığımı görüyorum. Çok acı çektim Baekhyun. Çok acı çektik. Bilmeme izin ver.. Lütfen  Baekhyun ! Lütfen sessiz kalma. Çünki yeterince mahrum kaldım sesinden." Sona doğru çatlayan sesim, zaten gözlerimin kenarlarında biriken göz yaşlarımı tetikleyerek, yanaklarından süzülen yaşlara sebeb olmuştu. İşin kötü tarafı elimi kaldırıp yüzümü bile silemezdim. Eğer silersem yüzümü , göz yaşlarımı görürdü.

Yüzlerce kez ağlamaştım belkide, ama onun karşısında deil.

" Chanyeol." Ellerini avuçlarımdan kurtarıp, küçük elleri ile yüzümü avucladı.  Gözleri loş ışıkta parlıyor, etrafa büyüleyici bir ışık yayıyordu.

Another LoveWo Geschichten leben. Entdecke jetzt