she bad

8

"Neden beni kurtardın?"

Kahve kupamı dudaklarıma götürecekken Justin'in ani sorusu ile duraksamış, bardağı yerine koymuştum. İçimden kendi kendime onu Scooter'a yetiştirmekten daha iyi ne yapabilirdim ki diye geçirmeden edemedim. Neden ölmeyi bu kadar çok istiyordu?

Tamam, belki bazen birbirimizden haz etmiyorduk. Benimle gereğinden fazla uğraşıp sinirlerimi hoplatıyor olabilirdi ama yine de ben ona çok alışmıştım. Bu yüzden kendine zarar vermesi istediğim son şeylerden biriydi. Birilerine bağlanma gibi bir sorunum vardı ve annem her zaman sakın birilerine bağlanma derdi.

"Neden seni kurtarmayayım?" diye soruya soruyla cevap verdim ona. Bakışları gözlerime kaydı.

"Değmezdim," dedi sessiz bir tonda. Fakat tuhaf bir ciddiyet içerisinde olduğunu kasılmış çenesinden anlamıştım. Elini cebine attı, sigara paketini masaya çıkartıp çakmağını aramaya koyuldu.

Neden kendini değersiz hissediyordu? Ben onunla çok yakın sayılmasamda benim için şu kadarcık değeri yok diyemezdim. Kısacası benim için değeri vardı, sadece ben değil bir sürü insan için değerliydi.

"Çenen değil miden çalışsın," dedim önündeki sandiviçi işaret ederek. Konuyu değiştirmeye çalıştığım çok mu belli oluyor?

"İnan bana dudaklarım daha iyi çalışıyor," Suratındaki yamuk sırıtışıyla bana uzanmak istedi ama onu yanağından ittirdim.

Tabağına baktı, yemek veya yememek arasında gibiydi. "Merak etme, zehirlenmezsin," diyerek ona güven verici bir şekilde konuştum.

Alayla gülüp sandiviçi eline aldı ve kocaman bir ısırık aldıktan sonra benim de yemem için sandiviçi suratıma doğru salladı fakat yemedim. Kahve içmek bana yetiyordu. Aslında tek konu kahve değildi, sandiviçin etrafında Justin'in salyaları vardı.

"Bugün yılbaşı alışverişi yapalım," dedim ellerimi çocuk gibi çırparak. Justin'in bunu kabul edip etmeyeceğini bilmiyordum çünkü bazen paparazilerle uğraşmak istemiyordu.

"Sakın bana birbirimize kırmızı iç çamaşırı alacağımızı söyleme."

°°°

"Tanrım, Angel! Bunu kesinlikle denemelisin!"

Koskoca Victoria Secret mağazası içinde tanıdık bir çığlık duyduğumda hızla arkamı döndüm ve Justin'e baktım: Elindeki kırmızı dantelli sutyeni havaya kaldırmış, onun rengine uyumlu başka iç çamaşırları da diğer elinde sallıyordu. İyi ki Justin burayı kapattırmıştı ve sadece ikimiz vardık.

"Neden bana tanga seçip duruyorsun?" Dedim gözlerimi devirerek. Cebimde telefonum titremeye başladığında iç çamaşırları bir kenara bırakıp kimin aradığına baktım. Siktir. Bay Müller arıyordu. Direk meşgule aldım ve hiçbir şey olmamış gibi Justin'e döndüm.

Kıçım sert bir şeye çarptığında irkildim ve hızla gittiğim yönün tersine döndüm. Noel babaya çarpmış olduğum için biraz komik bir durumdu fakat kıçım için aynı şeyi söyleyemezdim.

Noel babadan kurtulduğumu sanarken arkamdan belime sarılan kollar, bana gerçek dünyadan kopmuşum gibi bir his vermişti. Kısa kazağımın açıkta bıraktığı tenimde gezinen sıcak parmaklar, sırtımdan enseme doğru bir titreme geçmesine neden oldu.

Vücutlarımız birbirine yapışıkken sakin olmam pek de olası bir şey değildi. Ellerini karnımın üzerinde birleştirmesi üzerine ellerimi onunkilerin üzerine koydum. Bunu yapmamla çenesinin boynumda yer edinmesi bir olmuştu. Dudaklarını kulağımın yakınlarına bastırmıştı ve oradan da boynuma doğru bir öpücük daha yerleştirmişti.

Biri bacaklarımı titrememesi için uyarabilir miydi?

"Angel?" Diye mırıldandı kulağıma doğru. Huzurlu soluklarını duyabiliyordum: Kaç gündür kalabalık ortamların izdihamına uğruyordu ve ilk defa bu kadar özgür nefes aldığını görüyordum.

"Evet?" Dedim başımı biraz ona doğru döndürerek. Burnum yanağına deyiyordu. Boyun girintisinden burnuma kadar ulaşan tatlı fakat aynı zamanda da erkeksi parfümü tebessüm etmeme sebep olmuştu.

Kafasını kaldırdı ve gözlerini dudaklarıma dikerken, bana yakalaşarak dudaklarımız arasında neredeyse bir nefeslik mesafe bile bırakmamıştı. "Yeni yılda tüm istediğim sensin." Dedi dudaklarıma dudaklarıyla dokunarak. Çok geçmeden o minik boşluğu da ben doldurdum ve dudaklarımızı birleştirdim.

"Gerçekten de dudaklarının daha iyi çalıştığını hiç bu kadar tahmin etmemiştim," Deyip kıkırdadığımda o da aynı şekilde gülmüştü, bu sırada dudaklarımız hala birbirine deymeye devam ediyordu.

Birkaç ay öncesindeki Angel, şuan ki Angel'ı görse kesinlikle onun kafasını kopartırdı.

//

Yeni yılınız kutlu olsun sınav haftası maduru kardeşler

Angel ve Justin'in bir bölümlük mutluluğuna iyi bakın bir daha göremeyebilirsiniz çünkü smnakwheowhe nihahaha wkwwbwiwhwi