15. Bölüm "Fare Kai"

Start from the beginning
                                    

"Gözümü açtığımı bile fark etmemişsin. Ne o? Korkacağımı mı sandın?"



Gülümseyip gözlerini açmış ve bana bakmaya başlamıştı zafer kazanmış gibi bir ifadeyle.

"Nerde hani? Nereye koydun?"



Şaşkındım. Ben bile uyurken yüzümü tüylü bi yaratık koklasa kız gibi çığlık atacağımı hayal etmiştim çünkü.



Üstündeki yorganı atıp doğruldu yavaşça. Yatağa oturup yerdeki kafese baktı. "Versene."



"Çok yaklaşma ama, hemen hasta olur."



"Bunu sen mi söylüyorsun?"



Gülüp geri aldım hamster'ı kafesinden. Elimde tutarken Jongin kocaman gözlerle sırıtmaya başlamıştı son bir kaç gündür hiç yapmadığı kadar. O kadar mutlu görünüyordu ki, ona bakarken sebepsizce ben de sırıtmaya başlamıştım.

"Bu şey, tanrım çok sevimli."



Elimden alıp hafifçe havaya kaldırdı ve inceledi hayvanı yiyecek gibi bir ifadeyle.

"Adı ne bunun?"



Hamster'ı gövdesinde bir yerde tutup okşarken bana baktı meraklı gözlerle.

"Adı mı?" Gülümsedim düşünürken. "Adı ödev."



"Ne?" Şaşkınlıkla güldü bana bakarken. "Ne ödevi?"



"Dün sana bahsetmeye çalışmıştım. Obeziteden müzdarip bu sevimli şey, organik mamalar, ilaç takviyesi ve sporla fazla kilolarından kurtulacak. Ben de A alacağım."



"Ben de sonunda beni dinleyip evcil hayvan aldın sanmıştım." Gözleri elindekindeydi hala. Sevgi dolu bakışları neredeyse gözlerimi yaşartacaktı. "Olsun. Ne kadar kalacak bizde?"



"1 ay."



"O kadar az mı?"



Tuhaf bir gülümseme isteği sarmıştı içimi. Kayıp hamster'ını bulmuş gibi hayvana sevgiyle sarılırken hastalık filan kalmamıştı sanki vücudunda.



"Böyle iyileşeceğini bilsem önceden getirirdim. Şuna bak. Sevgi yumağı oldunuz."



Enkaz gibi vücuduna rağmen ayağa kalkıp tek eliyle saçlarını düzeltti. "İyiyim ben. Çabuk toparladığımı söylemiştim."



Mavi kısa bir eşofman altı ve beyaz tişört vardı üstünde. Kalktığında anlayabilmiştim tam olarak. Yüzü de asık değilken hasta gibi görünmüyordu bugün. Yani şu an. Hamster görmenin onu böyle mutlu edeceğini tahmin etmemiştim. Dahası korkacağını sanıp eşek şakası yapmaya kalkmış ve rezil olmuştum.



"Sana bi isim vermeliyim şimdi."



Parlak gözlerle baktı hamster'a. "Adın ne olsa?"



"Saçmalama. Onunla duygusal bağ kuramazsın." Endişeyle başımı salladım iki yana. Karşımda anneyle çocuğu gibi duruyor olsalar da daha fazla ileri gidemezdi.



"Nedenmiş o? İsim bu sadece!"



"Daha raporlarına bakmadım bile. Başka bi hastalığı olabilir, ya da obez olduğu için çok dikkat etmezsem ölebilir. Beslemek için getirmedim onu. Ölürse üzülürsün."



"Ne ölmesi?" Önce hamster'ına sonra bana baktı korku dolu gözlerle. "Deney faresi mi bu? Yaşasın diye not almayacak mısın? İşin yaşatmak değil mi?!"



Channie Says SpecialWhere stories live. Discover now