I'm Sorry But I Should Go

Nevresim...

Hava çok güzeldi böyle yanında Chen olacak ve dışarıda birlikte gezeceksin tam böyle bir havaydı ama maalesef benim yanında gezmeye bir Chen'im yoktu.....

Onu çok özledim ve Günaydın yerine ne zaman geliyorsun diye mesaj attım...
O da sana da Günaydın dedi...
Ben de tamam Günaydın faslını geçelim ne zaman geliyorsun dedim.....
O da yarın erken saate dedi....
Ben de o nasıl oluyor dedim...
O da sen hala hazır uykuda olduğun zaman oluyor dedi...
Ben de şimdi çok güzel oldu deme bana artık bu gece uyku yok dedim...
Oda saçmalama uykunu güzelce al hava nasıl yarın sabah gelince seninle birlikte bütün kore yi gezmeyi düşünüyorum dedi....
Ben de tam seninle gezmelik dedi.....
O da iyi o zaman beni bekle ama uyuyarak hem öyle zaman daha hızlı geçer dedi...
Ben de tamam uyurum dedim...
O da aferin sana dedi....
Ben de kendimi çoçuk seviyormuş gibi hissettim cevap yazmadım ve Kahvaltı yapmaya gittim.....

Önce yemek hazırlamam lazımdı ama ben bunun yerine Chen'in sipariş ettiği yemeklerden yemeyi tercih ettim.....
Kahvaltımı yapıp masayı kaldırdım ve hemen üstümu değiştirip xiumin'i aradım....

Aradan bir saat geçmişti ama ben hala xiumin'i bekliyordum en sonunda bana doğru yaklaşan bir araba farkettim umarım bu sefer xiumin'dir diye düşünürken araba yanımda
durdu ve pencereden birisi kafasını çıkardı bu tabiki xiumin'di.........
Kusura bakma Min ah ama acelem var hemen ver gitmem lazım dedi....
Ben de pencereden bir saatir elimde tuttuğum paketi verdim....
O da telefonda konuştuğumuz gibi yapacağım deme dedi....
Ben de evet ama mümkünse biraz acele et çünkü tahmin ettiğimizden de erken gelirse her şey mahvollur dedim....
O da göz kırptı ve sen merak etme dedi......
Ben de gülümsedim ve bu kadar yoğunluğunun içinde bana yardım ettiğin içim teşekkür ederim dedim....
O da önemli değil dedi ve görüşürüz deyip pencereyi kapattı ben de pencereden konuştuğumuz için yarım saatir eğiliyordum ve doğrulduğum zaman belimi tutup yürümeye devam ettim.....

Hemen uzun süredir gitmediğim dükkana gitmeye karar verdim biraz taksi bekledim bu sırada Chen'i aradım telefonu çaldı ama kimse açmadı bende herhalde Meşguldür diye telefonu kapattım ve çantama geri attım.........
Taksi gelince bindim ve yolu izleyerek dükkana kadar geldik........
Taksiye parasını verip indim ve dükkandan içeriyi izledim.....
Hae ve Jin gerçekten çok çalışıyordu içeride birdaha vardı ama Lee teyze yoktu biraz daha dikkatli bakınca bu kişinin Suga olduğunu anladım.......
İçeri girdim ve Suga'ya hoşgeldin deyip gülümsedim......
O da hoşbuldum deyip gülümsedi.......
Diğerleri nerde onlar neden gelmediler dedim.....
O da diğer üyeler şu an pratik yapıyor bende onlara yemek almaya geldim benden böyle bir davranış beklemediklerine eminim hepsi şok olacak deyip gülümsedi peltekti ve cok tatli konuşuyordu......
Bende abilerini buraya kadar yorumuşlar dedim.....
O da Hayır yorulmadım hem bu süprizimi görünceki yüz ifadeleri yeter zaten hem neden sipariş yapmıyorsunuz evlere dedi....

Aslında mantıklı bir fikirdi ama zaten dükkan içim bile yetiştiremiyoruz bir de sipariş verebileceğimizi zannetmiyorum dedim.......
Haklısın dedi ve hae'nin yarım saatir yapmaya uğraştığı paketleri alıp görüşürüz diye el salladı ve gülümsedi.....
Biz de görüşürüz deyip arkasından onun gidişini izledik hae ne kadar tatlı ve nazik ve şeker ve yakışıklı ve sevimli ve peltek bir insan evladı değil mi dedi........
Biz de daha var mıydı hae dedik o da bilmem kalbimdekilerin hepsini döksem şu an şurada can sıkıntısından ağlardınız dedi.....
Ben de ooooo tamam hae hadi sen git müşterilerle ilgilen dedim......
Sonra tam giderken arkasından hae diye çağırdım bana doğru baktı ve efendim dedi.....
Kai'ye ne oldu dedim hadi Kai tamam da sen o gruptan en çok jin'i sevmiyor muydun dedim.....
O da elleriyle saçını karıştırıp şaşırmış bir yüz ifadesi ile bana baktı ve Kore'de seninde bildiğin üzere bir sürü grup var ve hemen hemen her gruptan benim favori üyem var ama hepsi kalbimin bir köşesinde Kai ise apayrı bir köşesinde herkesi beğenirsin ama sadece birini istersin ben aynı bu şekildeyim şahsen herkesi beğenirim ama sadece Kai'yi istiyorum dedi....
Jin ve ben ağzımız açık bir şekilde hae'yi dinliyorduk o kadar etkileyici konuştu ki herhalde onu tanıdığımdan beri ilk defa bu kadar mantıklı ve olgun bir şekilde konuşmuştu.....
Biz hmm dedik ve hae işine geri döndü bizde Jin ile mutfağı topladık uzun süredir ben yokken neler oldu diye sordum....
Jin'de farklı bir şey yok aynı işte sadece daha kalabalık dedi.....
Ben de aslında Exo'da çok yoğun buraya fazla uğramıyor gerçi ARMY de var o yüzden bu kadar kalabalık olmalı.......
İşimizi bitirdik ve bizde hae'ye yardım ettik.....