Nereye Gidelim???

4 2 0
                                    

Sonsuzluk evet sonsuzluk nasıl bir duygu acaba?????
Bunu ben de yapabilirim, yani ben de baş melek gibi sonsuz olabilirim......
Ama bunun için, Dünya ile ilgili olan tüm bağlarını koparman gerekiyordu.....
Ben bunu yapamam ona onu asla bırakmayacağıma dair söz verdim......
Bu sözü kendi isteklerim yüzünden asla tutmamazlık gibi bir şey yapamam......

Neyse hemen hazırlandım ve Dünya'ya geldim....
Lee teyze çoktan gelmişti ve çok heyecanlıydı.....
Ona ne oldu bu heyecan ne dedim.
O da "bugün torunum Amerika'dan geliyor" dedi.
Bu sırada yanımıza young hae geldi,
"ne oldu kim geliyormuş"dedi......
Ben de Lee teyzenin torunu Amerika'dan geliyormuş dedim.
O da "orada ne işi varmış" dedi.
Lee teyze de "okumaya gitmişti" dedi.
"Ailesi hala orada ama o tatile benim yanıma gelecekmiş....
Bizimle burada çalışması sorum olur mu"? dedi.
Ben de ne sorunu gelsin tabi ki dedim.....
Ama fan falan değil değil mi? dedim.
"O da bilmiyorum ama Lay fanı olamaz. o çocuk benim" deyince kendimi gülmemek için zor tuttum....
Lay'i alıp büyütmeyimi düşünüyorsun? dedim...

O da sinirlenmiş bir şekilde "sanane" dedi.
Ben de Özür dilerim ama o çocuk senin için küçük dedim.....
O da "çocuk dediğin senden büyük Min Ah" dedi......
Ben de tamam tamam ne yapıyorsanız yapın dedim....
Bu sırada Lee teyzenin telefonu çaldı....
Bize "torunum gelmiş havaalanındaymış" dedi.
Ben de tamam ona sen gitme Young hae onu alır dedim....
Young hae'de "ama Kai gelirse" dedi...
Ben de tamam o gelince sen gelene kadar tavuk vermeyiz dedim...
O da "söz mü"? dedi.....
Ben de tamam söz dedim.....
Sonra Young hae Lee teyzenin torununu almaya gitti......
Lee teyze de yanıma oturup bana Lay anlatmaya başladı....
Yarım saat sonra Young hae ve Lee teyzenin torunu geldi....
Gülüyorlardı ve birbirleriyle şakalaşıyorlardı....
Ben de bu ne hangi ara bu kadar yakınlaştınız dedim....
Young hae'de "Dae jin'de Exo_L'miş". dedi.........

Buna çokta mutlu olduğum söylenemezdi....
Tâki young hae kulağıma yaklaşıp Lay fanı olduğunu söyleyene kadar.....
Şimdi nine torun aynı çocuğun fanıydı......
Bu sırada Kai koşarak içeri girdi.
Etrafta fazla fan yoktu sanırım Chen ve beni protesto ediyorlardı....
Kai'ye ne oldu diye sordum o da "çok acıktım tavuk var mı"? diye sordu...
Ben de tamam Young hae getirir şimdi dedim ve gülümsedim.....
Sonra fanların çığlık seslerini duyup arkama döndüm......
Chanyeol önde koşuyordu D.O arkasında içeri girdiler....
Aralarına girip onları durdurdum durun ne oluyor dedim. ...
D.O'da eliyle Chanyeol'u gösterip "benim yerime şuna vursana" dedi....
Ben de Üzgünüm ama arkadaşıma vuramam deyip Chanyeol'a göz kırptım.....
Doğum günümde yaptığı hareket gerçekten çok hoşuma gitmişti o yüzden onu koruma kararı aldım......
D.O'da ağzını büzüştürüp "o arkadaşın da ben değil miyim"? dedi.....
Ben de tabi sende arkadaşımsın ama şu an onu korumam lazım çünkü sen, bana dediğini kendin yaparsan daha zevkli olur. dedim ve aradan çekildim, onlarda birbirlerini kovalamaya devam ettiler....
Bu sırada fanların flaşlarından rahatsız olup perdeyi kapattım...
Kai'de hem tavuğunu yiyip diğer taraftan da konuşmaya çalıştı. "eğer böyle yaparsan sana çok sinirlenirler" dedi ve kalkıp perdeyi açtı fanlar da ki çığlık sesleri camları kırmaya yetecek kadar çoktu....
Kai perdeyi açmaya giderken young hae'de Ayy inanmıyorum hem tavuk yeyip hem konuşurken bile çok tatlı dedi.....
Ben de ona güldüm bu kız kafayı Kai ile bozmuş......
Sonra Kai geldi ve oturup tavuğunu yemeye devam etti....
Onların ziyarete geldiği zamanlar dükkana müşteri almıyorduk sağlıklı kalsınlar diye......
Bu sırada fan çığlıkları eşliğinde içeri Chen,Lay ve Sehun girdi.....
Lay içeri girince Jin tam onun boynuna atlayacaktı ki hemen onu tuttum ve o geldiğinde sanki normal biriymiş gibi işine devam et tamam mı dedim....
Sehun'da "o normal biri değil mi"?
diye benimle alay etti. ....
Ben de jin'e dönüp ama Sehun'a öyle davranmana gerek yok dedim.....
Sehun'da bana gıcık kapmış bir şekilde bakarken, ben de ona pis gülümsemelerimden birini sundum.....
Sonra Lay jin'in yanına gelip "Merhaba yenisin galiba hoş geldin" dedi.....
Jin'de "Merhaba buraya sadece tatile nineme yardım etmeye geldim" dedi.......
Lay'de "hmmm öyle mi ne hoş" dedi...
Jin'de "teşekkür ederim" dedi.....
Bu sırada D.O yere oturup
"lütfen Min Ah su verir misin"? dedi. ....
Ben de tamam dedim....
Ve gidip D.O'ya su getirdim....
Sonra Chen yanıma gelip "ne güzel yanına başka biri de gelmiş o zaman birlikte bir şeyler yapalım mı"? dedi.....
Ben de tamam ne yapalım dedim.....
O da "bilmem ben de sana bırakmayı düşünmüştüm" dedi....
Ben de sen karar ver ben bu konularda iyi değilim dedim...
O da "tamam o zaman önce buradan çıkalım. arabada konuşuruz" dedi....
Ben de tamam dedim....
Arabaya geldik etraf gerçekten çok sessizdi ben bu sessizliği bozup eee nereye gideceğiz dedim......
O da "bilmem aslında fanlar yüzünden dışarı çıkabilmemiz pek te mümkün değil istersen arabayla dolaşalım" dedi.....
Ben de tamam şartlar ne gerektiriyorsa öyle dedim....
O da "anlayışın için çok teşekkür ederim" dedi....
Ben de önemli değil bir idolle çıkıyorsan bazı şeylere de katlanmak lazım dedim........
O da gülümseyip yanağımdan öptü....
Ben de şaşırmış bir şekilde ona baktım sonra kafamı tekrar önüme çevirdim gerçekten çok utanmıştım neden şimdi böyle bir şey yaptı ki? diye düşünürken sözleriyle düşüncemi böldü..... "daha önce hiç erkek arkadaşın oldu mu"? dedi. ben de evet dedim o da şaşkın bir ifadeyle yüzüme baktı. ben de erkek arkadaşım oldu ama sevgilim daha önce hiç olmadı deyince rahatlamış görünüyordu.....
Ben de ona sordum soruma cevap vermedi ben de tekrar sordum yine cevap vermedi sonra saymaya başladım.
Üç Hayır dört yine cevap vermedi bende beş mi dedim o da "iki daha ekle" dedi bende yedi mi ohaa dedim....
O da yüzüme baktı. bende Özür dilerim ama onlar gibi beni de aldatmayacağın ne malum dedim ve arabadan inip yürümeye başladım gerçekten çok üzülmüştüm.....
Ona o kadar güvenmişken hatta sırrımı bile söyleyecekken onun bana şu yaptığına bak yaa bu haksızlık.....
Bir ağacın altına oturdum ve ona saymaya başladım sonra omzumda bir el hissettim. gözlerimi zar zor açıp kafamı kaldırıp ona baktım o da benim gibi eğilip "hani idolleri anlayışla karşılamak gerekirdi o kadar ünlüyüm herhalde ilk Sevgilimin sen olacağını düşünmedin değil mi"??? Dedi.
Tamam iki olur üç olur ama yedi nedir yaaa dedim....
Gülümseyip ayağa kalktı ve kalkmam için elini uzattı ben de elini itim ben seninle hiçbir yere gelmiyorum sen istediğin kız yanına git dedim....
O da "ama sadece şaka yaptım sen yapınca oluyo da ben yapınca neden olmuyor"?......
Ama ikisi aynı şey değiller ben daha insaflıydım.....
Sonra ayağa kalktım kıyafetimi elimle temizleyip yürümeye başladım.....
O da yanımda yürüyordu....
Eliyle omzuma vurup "hani beni asla bırakmayacağına söz vermiştin bu kadar mıydı? sözün"dedi .......
Offf Chen bence şu an hiç konuşma seni affetmedim hem o an aklımdan hiçbir şey geçmedi hiçbir şey düşünmedim....
Chen'de yalandan "oyy yazık sana, bir daha sende bana böyle şakalar yapmazsın" dedi....
Ben de bilmem dedim....
Sonra dükkana konuşa konuşa geldik....
Herkes gitmişti bana yine evime bırakmayı teklif etti ben de her zaman ki gibi onu geçiştirdim.....

Evime geldim biraz dinlenip şimdi yine işe gideceğim Off benim hayatım hiç sakin olamaz mıııı????????

I'm Sorry But I Should GoWhere stories live. Discover now