Pasta.....

6 2 0
                                    

Sonunda o gün gelmişti...... günlerden pazartesiydi ve Chen sabah beni "bugün akşam geliyoruz" mesajı ile uyandırmıştı çok mutluyum. hemen hae'ye mesaj attım "bugün Exo geliyor siz pastayı yapmaya başlayın ben de biraz sonra geleceğim".......
Hemen evi topladım ve bir sürü yemek yaptım......
Offf şu yan evdeki çalışmalar gerçekten çok sinir bozucu bir ses......
Evdeki hazırlıklarım bittiğinde hemen dükkana kızlara yardıma geldim......
Hepsi hiç olmadığı kadar mutlu görünüyordu nede olsa bugün Exo geliyordu Chen'i ilk defa bu kadar çok özlüyorum.......
Her yeri topladık düzenledik ve de pastayı hae'nin son dokunuşlarıyla bitirdik.....
Pastanın üzerinde "hoş geldin Dinazor Enişte" yazıyordu bunu gören jin'de gülmeye başladı.....
Ben ne olduğunu anlamadan onlara baktım, hae'de "Dinazor Chen'in lakabı onu grup üyeleri Dinazora benzetiyor", dedi....
Ben de sen bunu nereden biliyorsun? dedim.....
O da çünkü "onların hakkında her şeyi izledim eğer vaktimiz olursa sana da onunla ilgili şeyler izletirim" dedi.....
Ben de peki sence Chen'in en komik anı neydi? diye sordum.....
O da basın toplantısında "Lay'e gülerken orurduğu sandalyeden düşmesi" dedi.....
Ben de hmm ben de izlemek istedim şimdi dedim.....
O da "bu aralar yoğunlar galiba, bir dahaki gidişlerinde seninle birlikte izleriz" dedi....
Ben de gülümsedim ve tamam dedim.....
Sonra da peki neden onu Dinazora benzetiyorlar, bence o dinazora benzemeyecek kadar yakışıklı dedim.....
Onlarda gülüp "sana göre o, bize göre Kai ve Lay" dedi.....
Ben de ama Kai ve Lay'e Dinazor demiyorlar dedim.....
Hae'de "olsun Kai'ye de esmer diyorlar hatta Sehun'a göre çok çikolata yediği için esmermiş"....
Haklarında bir sürü şey biliyorlar ben ise Chen hakkında hiçbir şey bilmiyorum benim neden izlemek aklıma gelmedi acaba.....

Bu sırada içeri dokuz yakışıklı adam girdi Chen önden girdi hemen koşup ona sarıldım kendimi tutamamıştım......
O da bana sarıldı seni çok özledim dedim.....
O da "sen parfümünü mü değiştirdin"? dedi.....
Bende kafamı kaldırıp gözlerinin içine sinirli bir şekilde baktın o da tekrar kafamı omzuna koyup "şaka yaptım ben de seni çok özledim ne zamandır bugünü bekliyorum" dedi.....
Ben de gülümseyip ben de dedim.......
Bu harika atmosferi yine Suho bozdu ve "yeter artık çocuklar böyle olmuyor olan var olmayan var" dedi.....
Hae'de sessiz bir şekilde "Lidom sen sinirlenme sen paranla sevgili satın alırsın" dedi ve jin'le birlikte gülmeye başladılar söylediklerini Sehun'da duymuş olacak ki o da gülmeye başladı.....
Suho ne oldu diye sorunca Sehun "bir şey yok hyung" dedi.....
Ben de Chen'den istemeyerek ayrıldım......
Bu sırada Lee teyze pastayı getirdi....
Üstündeki yazıyı görünce hepsi gülmeye başladı Chen bana baktı. .....
Ben de ben ne demek olduğunu bile bilmiyordum, hae yazdı dedim.....
Sonra hep birlikte gülmeye devam ettik........
Pastayı Lee teyze kesti ve tabiki en büyük parçayı Lay'e verdi.....
Pastayı bitirince herkes yavaş yavaş kalkmaya hazırlanıyordu.......
Ve biraz sonra tüm grup gitti tabi Chen hariç bana "Min Ah yarın günlerden neydi"? diye sordu....
Ben de hatırlamıyorum dedim....
Aslında salı olduğunu ve tatil günleri olduğunu biliyordum ama ona şaka yapmak istedim......
O da "gerçekten hatırlamıyor musun"? dedi...
Ben de salı günü, ne oldu ki senin doğum günün değil zaten geçti senin doğum günün dedim....
O da hala sinirle gözlerimin içine bakıyordu ben de tamam yaa heyecanlandırma şimdi hatırlamaya çalışıyorum dedim........
O da "ciddi misin gerçekten unuttun mu"? dedi.....
Ben de tamam tamam senin şakanın yanında hiç bile sayılır, dedim ve devan ettim yarın salı ve sizin izin gününüz dedim.......
O da "bir an gerçektende hatırlamıyorsun zannettim" dedi......
Ben de ahhh dinozorum böyle bir günü nasıl unuturum dedim....
O da "telefona not alıyorsan unutman da normal, ayrıca bana Şöyle deme hae'yi bulup boğmak istiyorum sana bunu neden söyledi ki sanki" dedi.....
Ben de tamam tamam sen nasıl istersen öyle seslenirim Dinazor Bey dedim....
O da "aşkım, sevgilim veya herkes gibi oppa diyebilirsin biraz romantik ol" dedi. .......
Ben de sen yeterince romantiksin zaten fazla romantiklik iyi değil bence dedim.....
O da "iyi o zaman tembel" dedi.....
Ben de ne tembeli yaaa dedim....
O da "bence senin lakabın benimkinden daha güzel" dedi.....
Ben de gülümseyip herkes gitti biz neden hala buradayız dedim.....
Oda "çünkü yarın izinliyiz ve ben zamanımı seninle geçirmek istiyorum çünkü cuma gününden sonra bir ay boyunca görüşmeyeceğiz" dedi. .....
Ben de offf yaaa yine mi ayrılık bıktım artık sensiz olmaya dayanamıyorum anlıyor musun? beni dedim.....
O da gülümseyip "seni çok iyi anlıyorum çünkü ben de sensiz yapamıyorum" dedi.....
"Hadi gidelim dedi" ben de nereye
Dedim o da "senin evine" dedi ben de gülümseyip tamam hadi dedim....
Gerçekten çok mutluyum onu bu kadar süre bekledikten sonra bu akşam benimle kalacaktı ayağım yerden kesiliyordu......
Sonra aklıma görevim geldi ya akşam uyanır da beni bulamazsa o zaman her şey çok kötü olur ben bunu nasıl düşünmedim....
Gerçi o an heyecandan adımı bile unutmuştum......
Bana bakıp "ne oldu Min Ah" dedi....
Ben de bir şey yok sadece şu an hiç bitmesin bir daha hiç ayrılmayalım istiyorum dedim....
O da gülümseyip "keşke öyle olsa" dedi.......
Yolculuk boyunca hiç konuşmadık......
Eve geldiğimizde arabadan indik kapıyı açtım hemen mutfağa koştu ve "yemekler çok güzel görünüyor "dedi......
Ben de çünkü ben yaptım dedim....
O da "bu kadar özgüven iyi değil" dedi.....
Ben de gülümseyip karnın aç mı? dedim.....
O da "aslında ben yemeği dışarıda yeriz diye düşünmüştüm ama madem tembel bize yemek hazırlamış evde yeriz" dedi.....
Ben de yani masa hazırlayayım mı? dedim.....
O da "sen içeri gidip film seç ben hazırlarım" dedi.....
Ben de siz nasıl isterseniz Dinazor Bey dedim.....
O da alışmış bir şekilde gülümseyip "hadi o zaman" dedi....
Ben içeri gidip film seçmeye başladım mutfaktan tabak sesleri geliyordu masaya kurmaya başlamış olmalı.....
Bir türlü filme karar veremedim daha sonra internetten bakmaya karar verdim yine bulamadım ben de Exo yazdım next door diye bir film çıktı ama bölümleri kısaydı sanırım dizi değil bu drama diye düşünürken içeri Chen girdi "ben masayı hazırladım sen hala film seçmedin mi"? dedi.....
Ben de seçtim hadi yemek yiyelim dedim.....
Mutfağa gittik yemekleri yemeye başladık ben bir kenardan yiyor bir kenardan da kendimi övüyordum Chen'de bana bakıp gülüyordu....
"Senin bu özgüven nereden geliyor" dedi.....
Ben de bilmem dedim.....
O da "bana neden hiç kendinden bahsetmiyorsun "?dedi.....
Ben de bilmem dedim.....
Ona ne diyebilirim ki hiç bir geçmişim yok okula bile gitmedim ilk arkadaşım young hae zaten....
Daha fazla konuşma uzamadan hadi filmi izlemeye gidelim dedim....
O da isteksiz bir şekilde "tamam" dedi sorusunun cevabını alamamıştı ve uzun bir süre daha alamayacaktı......
Mutfağı topladık ve içeri koşarak önce ben gittim ona da hadi acele et film güzel bir şeye benziyor dedim....
O da "merak ettim şu filmi hemen geliyorum" dedi.....
Yanıma oturdu ve ne izliyoruz dedi....
Ben de "Exo next door" dedim o da "başka bir şey izlesek hem o kısa" dedi. ....
Ben de Hayır bunu izlemeliyiz hem sen istemediğine göre daha da çok merak ettim dedim......
O da "iyi ama izledikten sonra dalga geçmek yok" dedi.....
Ben de izleyeceğim şeye bağlı dedim.....
Filmi başlattım ilk bölümde yanımda Chen olunca gerçekten çok utanmıştım kafamı öne eğdim ve yüzüm kızarmıştı.....
O da bana "sana izlemeyelim demiştim" dedi......
Ben bir şey demeden izlemeye devam ettik Sehun'la Baekhyun' un sahnesinde Chen'de utanmıştı bir şey yokmuş gibi izlemeye devam ettik......
Sıra 11. Bölüme geldiğinde Chen "bu kadar yeter hadi dışarı çıkalım" dedi.....
Ben de saçmalama bitirmeden asla dedim......
Bölümü başlattım içeri Chen elinde poşetlerle giriyordu ve xiumin ona chendrella diyordu ona çok iyi olduğu için bu lakabı vermişler ben gülmeye başladım o da "hani dalga geçmek yoktu" dedi.....
Ben de ben öyle bir söz vermedim dedim.....
O da sinirli bir şekilde önüne döndü bende bu yüzden mi izlememi istemiyordun dedim....
O da "evet" dedi......
Ben hala gülmeye devam ediyordum aslında o kadar da komik bir şey değildi sırf Chen sinir oluyor diye gülüyordum.....
Chen "tamam yeter artık hadi bitirelim dışarı çıkalım" dedi.....
Ben de neden evin nesi var? dedim o da "niye evde kalıp biraz daha Exo izleyip benimle dalga geçmek için mi"? dedi.....
Ben de niye senin her yerde ayrı bir lakabın mı var ?dedim......
O da "Hayır ama sen yine dalga geçecek bir şey bulursun" dedi.....
Ben de iyi tamam bitirince çıkarız dedim.....
Filmi bitirdiğimde kolumdan tutup beni kaldırdı ve başka bir Exo izlemeden beni odama attı "sen hazırlan ben seni arabada bekliyorum" dedi bende tamam chendrella dedim.....
O da kapıyı sinirli bir şekilde kapatıp odadan çıktı.....
Ben de hemen hazırlanıp arabaya gittim galiba beni ilk defa bu kadar süslenmiş görüyordu.....
Arabaya geldiğimde zaten ceketi gömleği ve pantolonu siyahken bir de siyah bir maske takmıştı ve simsiyah görünüyordu.......
Arabaya yaklaştığımda bana kapıyı açtı ve "çok güzel olmuşsun" dedi.....
Ben de sende chendrella dedim....
O da "galiba tembel hanım sadece makyaj söz konusu olunca tembelliği bırakıyor" dedi.....
Ben de Hayır aslında makyaj yapmayı sevmem ama bugün yapmak istedim dedim......
Yol boyunca film hakkında konuştuk bana en beğendiğim sahneyi sordu bende Sehun ve kızın kardeşinin olduğu tüm sahneler ve xiumin'in sana chendrella dediği sahne
dedim........
O da bir şey demeden arabayı sürmeye devam etti.......
Ben de nereye gidiyoruz dedim.....
O da "bilmem" dedi.....
Bend ne demek bilmem dedim.....
O da "düşünmedim ama bana hakkında bir şeyler anlatacağın en güzel yer deniz kıyısına gidelim" dedi......
Ben de sinemaya gidelim mi? dedim......
O da "daha az önce izledik böyle güzel bir zamanı bu şekilde mi harcayacağız" dedi.....
Haklıydı o zaman yemek yemeye gidelim dedim.....
O da "az önce yemek yedik: dedi....
Yine haklıydı. ...
Bana dönüp "bana anlatmak istemediğin bir şey mi var her seferinde bu sorudan kaçıyorsun ayrıca normalde insanlar evlerinde lise veya ilkokul yıllarına ait resim bulundurur senin evinde neden bunlardan yok"? dedi.......
Sadece önüme bakmayı tercih ettim ve yol boyunca daha konuşmadık üzerimde elbise falan yoktu ama yine de makyajı fazla yapmıştım aslında onu bile neden yaptığımı bilmiyorum makyaj yapmayı çok sevmezdim elbiseden her zaman nefret etmişimdir.......
Deniz kıyısına geldiğimiz de bir taşın üzerine oturduk......
Deniz kokusunu içime çektim çok güzel kokuyordu ve çok sakin bir yerdi.....
Chen "evet fanın olmadığı gayet güzel ve sakin bir yer anlat bakalım, Nerede okudun ailen nerede? kardeşin var mı? ve daha fazlası".....
Ben de kafamı öne çevirdim ve anlatmaya başladım aslında ona yalan konuşmak en nefret ettiğim şey ama beni buna mecbur bırakıyordu. ......
Ailem bir yangın kazasında öldü kardeşim de o yangında öldü.....
Evinde hiç resim yok demiştin ya işte bütün Resimlerim o yangında gitti o zamanlar liseye gidiyordum.........
Ve hayata bu olaydan sonra küstüm young hae dışında hiçbir arkadaşım olmamıştı Onunla da zaten dükkan da işe başladığım zaman tanıştım.......
Chen "tamam daha anlatmak zorunda değilsin" dedi.......
Benim için üzülmüş görünüyordu yalandan gözümden bir kaç damla yaş dökmeye çalıştım.....
Şu an Oscar'lık oyun çeviriyordum..........
Ama ona şimdi söyleyemem ona bu haberi bana evlenme teklifi ettiği zaman söylemeyi düşünüyorum.......
Iyi ki tamam dedi yoksa lise hayatım hakkında nasıl yalan konuşacağımı bilmiyordum. ......
Her şeyden önemlisi hangi liseye gittiğimi nasıl uyduracaktım.....
Ben böyle düşünürken Chen elinde iki tane pamuk şekerle geldi ve bana "hadi o anıların eskide kaldı artık yeni bir gelecek seni bekliyor hem yanında ben varım" dedi.....
Ona acıklı gözlerle baktım onu neden böyle kandırmak zorundayım ki sanki......
Ona sarıldım ve zaten sen olmasan ben de burada duramam dedim......
O da "sen olmasan ben de şu an şu anları kimseyle paylaşamazdım" dedi......
Ona daha da sıkı sarıldım ve ağlamaya başladım neden ağladığımı bilmiyordum ama nedense ağlamak istemiştim.....
Chen "ne oldu neden ağlıyorsun"? deyip gözlerimin içine baktı......
Ben de Sehun ve arkadaşının ayrıldığı sahne aklıma geldi deyip gülümsedim Chen'e. ......
"Evet sen hep gül sana ağlamak yakışmıyor" dedi ve saçımı karıştırdı......
Ben de elini tutup yapma yaa dedim o da "neden"? dedi....
Ben de bilmem dedim.....
O da "zaten neyi biliyorsun ki"? dedi.....
Ben de böyle bir çocuğun bir sürü fanı olduğunu dedim......
Pamuk şekerleri yeyip arabaya bindik.....
Bindiğimizde danger çalıyordu.....
Ben bu şarkının konserine gitmiştim ve şarkıya eşlik ettim....
Chen'de bana bakıp "sen nereden biliyorsun bu şarkıyı: dedi......
Ben de ben bu şarkıyı çok seviyorum dedim.......
O da sinirli Bir şekilde önüne döndü ve yol boyunca hiç konuşmadık......

Sonunda eve gelmiştik ben hemen odama gidip kıyafetlerimi değiştirdim......
O da içeride beni bekledi ona da kendi spor tarzı kıyafetlerimden hazırladım zaten olurdu bu kıyafetler ona, fizik olarak benden tek fazla yönü kaslı olmasıydı herhalde.....
İçeri girdiğimde Chen koltuğun üzerinde uyumuştu.....
Chen hadi kalk üstünü değiştir dedim.......
gözlerini ovuşturarark kalktı çok sevimli gözüküyordu ben de yatağını yaptım ve iyi geceler dedim......

(Sonu biraz saçma oldu ama bu 21. Bölüm ve bu bölümde de 1992 kelimeden oluşturdum tabi bu kısım hariç herkese bugün rüyasında Exo görmesi dileğiyle bye bye)








I'm Sorry But I Should GoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin