Sakın beni bırakma....

16 2 0
                                    

Chen'in ağzından :

Ne kadar çok uyumuşum uyumamaya çalıştım ama sonunda dayanamayıp uyumuşum saat 07:00'dı Min ah henüz uyanmamıştı benim acilen gitmem gerekiyordu çünkü bugün albüm çekimleri vardı ve gitmem lazımdı ama Min ah'ı burada tek başına bırakamam hem bence gittiğimi görmeli onu uyandırsam mı acaba?.....
Gerçi zaten birazdan doktorlar gelip kontrol yapacaklar o zaman yine uyanmak zorunda kalacak....

Elini tuttum ve eliyle onu sarsıp hadi Min ah uyan dedim ama hiç ses gelmedi bende yanağından öptüm ve hadi uyan Min ah ben birazdan gitmek zorundayım dedim, ama yine ses gelmedi bu sefer omuzlarından sarstım ama yine bir şey demedi ve uyanmadı ne yapacağımı bilemedim sadece ona bakıyor ve ağlıyordum Min ah lütfen uyan nerdeyse sinir krizi geçirmek üzereydim bu sırada içeri jimin girdi "ne oldu"? dedi bende göz yaşlarımı silip uyanmıyor dedim....
O da "doktor çağırdın mı hyung" dedi....
Ben de Hayır dedim doğru, o an ne olduğunu, nasıl olduğunu her şeyi unutmuştum karşımda baygın bir şekilde yatınca ne yapacağımı, ne düşüneceğimi şaşırmıştım....
"Tamam hyung sen bekle ben hemen bir doktor çağıracağım" dedi ve kapıyı kapatıp hızlıca çıktı.......
Bu sırada Suho aradı "Chen nerdesin hadi geç kalıyoruz" dedi....
Bende ağlayarak cevap verdim Min ah bayıldı hastanedeyim ben bugün size katılamam hakkımda bir şeyler uydurun dedim.....
Suho'da "tamam sen orada kal erteleriz çekimleri ve uyandığında bana da haber ver" dedi....
Ben de saol hyung söylerim dedim.....
Ve elimden geldiğince ağlamamaya çalıştım bu sırada jimin çoktan bir doktor bulmuştu doktor nefes alışını dinledi ve daha bir çok şey yaptı ama olmuyordu uyanmıyordu, yere oturup ağlamaya başladım yanıma bir hemşire geldi ve iğne yaptı sanırım sakinleştirici yaptı biraz daha iyiydim, ama yine de Min Ah'ın yanında kalmak istiyordum sonra gözlerim kapandı ve uyandığımda yanımda jimin vardı ona direk Min ah nasıl diye sordum.....
O da "iyi doktorlar tam ameliyata götüreceği sırada birden uyandı, kimse ne olduğunu anlamadı ama olsun sonuç olarak uyandı".....
Ona teşekkür ettim gerçekten ona karşı çok borçluydum her seferinde bizi kurtaran o oluyordu senin işin vardır çok özür dilerim seni de böyle işinden ettik.......
O da "önemli değil hyung zaten bugün yoğun değildik ben de zaten o yüzden ziyarete gelmiştim" dedi....
Ben de gülümseyip hemşire çağırır mısın? serumu çıkarsın dedim.....
O da "tabiki de hyung" dedi ve hemşire çağırmaya gitti......

Hemşire geldi ve serumu kolumdan çıkardı "kendinizi nasıl hissediyorsunuz"? dedi....
Ben de ben iyiyim önemli olan Min ah hemen onun yanına gitmem lazım dedim ......
O da "peki" dedi ve beni Min Ah'ın odasına götürdü Jimin'de yanımdaydı.....
Hemen koşup Min ah'a sarıldım ne oldu? nasılsın? şimdi iyi misin? iyi değilsen doktor çağıralım....
"Sakin ol Chen ben iyiyim ama sen pek iyi görünmüyorsun, bana bir şey olsa sende hemen böyle güçsüz mü düşeceksin"? dedi....
Ben de sen olmadan hayatımın zaten bir anlamı yok yani sana bir şey olduğunda ben de biterim dedim ve yatağın yanındaki koltuğa oturup sımsıkı elini tuttum.....
Min ah jimin'e dönüp "sen neden gelmiştin" dedi...
Jimin'de "sadece nasıl olduğunu merak ettim" dedi....
Mi ah'ta gülümseyip "iyiyim aslında şu an dah iyiyim çünkü yanımda ki adam benden daha hasta görünüyordu daha iyi olmuş" dedi.....
Ben de elini öpüp şöyle bir durumda bile benimle alay edebiliyorsun gerçekten sana inanamıyorum dedim.....
O da "seninle her durumda alay edebilirim", deyip gülümsedi....
Ben de iyi madem öyle ne yapalım bugün hasta olduğun için sana karşı çıkmayacağım ve kavga etmemeye çalışacağım ama yine de şansını fazla zorlama dedim.....
O da yatağında oturmaya çalıştı hemen yardım edip oturmasına yardım ettim oturduğunda, yanağımdan öpüp "hmm iyiymiş o zaman her gün hasta olayım ben" dedi....
Ben de saçmalama bir olay daha kaldıramam dedim....
Jimin araya girip :benim artık gitmem lazım" dedi.....
Ben de tamam görüşürüz bugün yaptığın her şey için çok teşekkür ederim dedim.....
Min ah "bir dakika jimin" dedi....
Jimin arkasına döndü ve Min Ah'ın yanına geldi....
Min ah ona kendisinin telefon numarasını ve dükkanın adresini verdi ve "beni kurtardığın için teşekkür ederim bu benim numaram istediğin zaman arayabilirsin, bu da dükkanın adresi istediğin zaman gelip istediğin kadar yemek yiyebilirsin ayrıca arkadaşlarını da getirmeyi unutma" dedi.....
Jimin'de "çok teşekkür ederim" dedi ve odadan çıktı.....
Nasıl oldun diye sordum....
O da "ben iyiyim artık şu soruyu sormaktan vazgeçer misin"? dedi.....
Ben de ne yapabilirim tekrar sana bir şey olacak diye çok korkuyorum dedim....
O da "senin bugün çekimin yok muydu"? dedi.....
Ben de vardı ama birileri aniden bayılınca ertelemek zorunda kaldık dedim ve Eyvah ben Suho hyungu aramamıştım hemen telefonu çıkardım ve onu aradım ve iyi olduğumuzu söyledim o da bir şeyler dedi ve sonra telefonu kapattı.......
Min ah "acıktım "dedi ben de tamam ama ben gelen kadar bişi yapma ben yokken bayılırsan küserim dedim.....
O da gülümseyip "üffff salak" dedi.....
Onun güldüğünü görmek şu dünyada hiçbir şeyle ölçüşemezdi hiçbir şeyi onun gülüşünden daha çok sevmiyorum......

Hemen istediği yemekleri alıp odaya çıktım geldiğimde telefonda konuşuyordu ne oldu kiminle konuşuyorsun.....

Hiç young hae'yle konuşuyordum.......

Ne olmuş neden aramış......

Bts dükkana gelmiş o da ne yapacağını bilememiş ve beni aramış kendisi aynı zaman da Jin fanı olur dedi.....
Gülümsedim ve demek öyle artık orası sadece Exo_L ile dolmayacak ARMY de olacak orada dedim.......
Gülümsedi ve sanırım daha büyük burda yer almalıyım artık dedi.....
Ama hayır olamaz ben ona doğum gününde hediye olarak daha büyük bir yer almayı planlıyordum......
Ben de bence şimdilik yanına bir çalışan al dedim.....
O da tamam öyle yapalım o zaman dedi......
Ben de gülümseyip hadi yemeğini ye dedim......
O da sen neden yemiyorsun dedi.....
Ben de bilmem dedim....
O da hadi otur karşıma dedi.....
Karşısına oturdum ve bana yemek yedirmeye başladı ama neden böyle yapıyorsun ben kendim de yiyebilirim......
Hmm belli oluyor nerdeyse benden zayıfsın dedi......
Ben de sen benim kadar yoğun çalışsan hep yok olurdun herhalde dedim......
O da güldü ve iyi tamam sana da iyilik yaramıyor dedi.....
Ben de bana iyilik yaramıyor öyle mi dedim ve kaşığın tamamını yemekle doldurup zorla Min Ah'ın ağzına soktum....
Yemek yerken bir kenardan da sen görürsün demeye çalışıyordu hmm ağzında yemek varken konuşma deyip yalandan kızarmış gibi yaptım.....
O da sen bittin bakışları attı bana......
Chen dedi efendim dedim bana şu alır mısın dedi ben de tamam dedim ve su almaya gittim geldiğimde yemeklerini Yemişti hemen orayı toparladım ve çöpleri çöp kutusuna attım daha sonra bir bardak suyu Min ah'a uzattım o da su an canım şu değilde meyve suyu çekti alır mısın dedi.....
bende mecburen gidip aldım........
Bu sefer meyve suyunu bardağa koydum Hayır şu içmek istiyorum dedi ben de tamam deyip suyu koydum ve eline verdim o da gülmeye başladı ben de yeter artık intikamını aldın mi dedim....
O da aslında tam keyfini çıkaramadım dedi.....
Ben de ben asıl keyfi birazdan hemşire iğne yapmaya geldiğinde göreceğim dedim....
O da ne Hayır iğne mi onun yerine ilaç falan verseler olmaz mı dedi....
Ben de ben idolüm tatlım doktor değil dedim....
O da çok kötüsün Chen dedi....
Ben de gülümsedim......
Biraz sonra içeri hemşire girdi elinde iğne vardı tam iğneyi vuracakken şey acaba sizin dışınızdakiler dışarı çıksa olurmu dedi hemşireye hemşire de tabiki dedi ve beni odadan çıkardı yine yapacağını yaptı ve beni odadan çıkardı......

Hemşire odadan çıktı ben de hemen peşinden odaya girdim gözleri dolmuştu ama ağlamamıştı iğneden korktuğunu biliyordum bu yüzden ağlamasını beklemiştim ama Off yaa neyse .....
Gittim ve yanına oturdum elini tuttum neden ağlamadın dedim....
O da neden senin şu an hiç dalga konun olamam dedi.....
Ben de gülümsedim Off yaa burası çok sıkıcı hadi biraz dolaşalım dedim.....
O da bu halde mi dedi....
Ben de ne var halinde sadece biraz korkunç görünüyorsun onu da maskeyle hallederiz dedim......
O da bana bakmadan tamam Chen anladım dedi.....
ben de neyi dedim......
O da ne kadar çirkin olduğumu dedi.....
Ben de saçmalama sen çok güzelsin ben sadece şaka yapmak istedim Özür dilerim dedim....
O da hadi nereye gidelim dedi......
Ben de neden durmadan benimle alay ediyorsun dedim....
O da bilmem hoşuma gidiyor hem bu arada Bts dükkana geldiğinde boşuna jimin'e karşı kıskançlık yapma ben jungkook fanıyım dedi.....
Ben de o çocuk senden küçük dedim.....
O da olsun dedi.....
Ben de iyi o zaman ben.de jungkook'la uğraşırım dedim......
O da kiminle uğraşırsan uğraş dedi ve koluma girdi ve şu an o kadar tatlı duruyordu ki kafasını da omzuma koydu ve serumu ile beraber hastane kolidorlarında yürümeye başladık biraz dışarı çıktık hastanenin bahçesinde dolaştık ve en sonunda bir bankın üzerine oturduk bu sefer kafasını bacaklarımın üzerine koydu ve ayaklarını da bankın üzerine koydu ve kısa bir süre sonra uyudu......

Onu uyandırmak istemiyordum ama yaklaşık olarak altı saatir burada duruyorduk ve hava kararmaya başlamıştı zaten hasta birde burada hasta olmasin ama nasıl uyandıracağım onu diye düşünürken bir kızın oppa diye aran çığlığı ile uyandı bu bir fan dı ve benim burada olduğumu bilmemesi gerekiyordu zaten bu zamana kadar nasıl yakalanmadım onu merak ediyordum......
Bu sesle Min ah'ta uyandı ve sanki hiç sesi duyması hobi hızlı adımlarla hatta hastane içinde koşarak odaya geldik kız yoktu sanırım benzettiğini düşünüp gitti neyse en azından ona yakalanmadım......
Min ah odaya geldiğimizde direk uyudu ben de onun başında beklemeye başladım ama çok geçmeden bende uyudum.........

I'm Sorry But I Should GoWhere stories live. Discover now