ŞM-1

132 5 1
                                    



'YALNIZLIĞA KOYAYIM'' diye bağırdım. Bir kaç sokak ardından bağırmama aynı şekilde karşılık geldi ''YALNIZLIĞA KOYAYIM'' cebimde 'Barbie Girl' çalan telefonumun sesini kıstım ve bağırmama aynı şekilde gelen cevabın geldiği yöne doğru koşmaya başladım. Nefessiz kalmamı umursamadan koştum. Tanrım benim gibi üşengeç biri ne diye bu kadar koşar? Sonunda sesin kaynağının bulunduğu sokağın başına geldim. Sokağın diğer ucunda dev gibi bir cüsse vardı. Yani bana göre dev bir cüsse. Ciğerlerim dile gelemeseler de sanki boğazım tıkanıyordu. Buraya kadar gelmişken asla pes edemezdim. Biraz daha koştuktan sonra kim olduğunu ya da onu tanımamamı umursamadan koştum ve ona sarıldım. Beklemediğim bir şey yaparak o da bana sarıldı. Ayrıldıktan sonra sessizce yürümeye başladık. Konuşmadık sadece yürüdük. Bir süre sonra adını bilmediğim yabancı konuştu ''Aytun.''. Çok beklemeden ben de ismimi söyledim '' Aden''.

Ben Aden ailem nedenini bilmediğim bir nedenden dolayı beni terk ettiler. Şöyle söylersem daha doğru olur sanırım ortadan yok oldular.

Ne bir not ne bir mesaj ya da işaret. Çok akrabamız yoktu aslında teyzem ve eşi vardı farklı şehirlerdeydik annemler her konuda benden kaçardılar elbette güzel zamanlarımız vardı ancak asla aile içi mevzular konusu konuşulmazdı en azından benim yanımda.

Teyzemlere ulaşmayı denedim ancak onlara da ulaşamadım istesem bir şekilde ulaşırdım sanırım ama dediğim gibi istemedim. Nedenini bilmesem de bir işi çok kurcalamayı sevmem.Zora gelemem de denebilir. Elbette üzüldüm bir ara toparlanamam sandım ancak her şey bir şekilde yoluna giriyor unutamasam da. Şanslı olduğum birkaç konu ise evde tek bulduğum (annemlerin gidişinden) sonra bir bankaya ait hesap defteri/ kartı vardı. İçinde küçük bir kağıtta 'Aylık olarak paranı çekersin.' diye küçük bir not vardı ve de şifre evet ama bu bir şey ifade etmiyor, sadece maddi konuda çok sıkıntı çekmiyorum.

Yanımda ki yabancıya baktım. Karanlıkta belli olmasa da gözlerinin rengini görebiliyordum gözleri renkliydi. Daha açıklayıcı olmak gerekirse mavi gözleri vardı,belki kulağa farklı gelebilir ama söz gözünde biraz kahve rengi de vardı. Karanlıktan dolayı göremesem de tahmini olarak koyu sarı veya kahve rengi saçları vardı. Benden uzundu ve kaslı bir yapısı vardı. Çok aşırı olmasa da kasları vardı ya da şu an karanlıkta bana bu şekilde görünüyordu. Biraz daha ilerledikten sonra deniz kenarında yürümeye başladık.

Sessizliği ne kadar sevsemde sessizliği sonlandırarak konuşmaya başladım ''Nereye gidiyoruz?''. Bana dönerek konuşmaya başladı ''Bana.'' tek kaşımı kaldırarak ona bakınca yamukça gülümsedi ''Merak etme yanlış bir anlamda söylemedim. Sadece...'' biraz durdu doğru bir şekilde cümlesini tamamlamak için bekledi ve ardın devam etti ''Sadece bana gidiyoruz. Gideceğin bir yer vardır ancak gitme. Kal işte ,bir gece ya da gün daha yalnız kalmak istemiyorum.''.

Omuz silktim ilerlemeye devam ettim. Yalnız kalmak istemiyorum dediğine göre ailesi yoktu, her hangi bir akrabası yakını da olmayabilirdi. ''Yalnız mı yaşıyorsun? Ailen her hangi bir akraban?'' diye sordum. Dudaklarını içe doğru kıvırdı ''Ne sen sor, ne de ben söyleyeyim.'' biraz bekledikten sonra bu sefer o sordu. ''Senin akraban veya ailen ya da yakının yok mu?'' onun gibi cevap verdim ''Ne sen sor, ne de ben söyleyeyim.''

Yürümeye devam ederken ellerimi cebime soktum ve yanlışlıkla ses verme tuşuna bastım. Ardından az önce dinlemiş olduğum fakat yanımda ki tanıdık yabancıyı ararken sesini kıstığım sonrasında unuttuğum şarkı birden çalmaya başladı. Evet tebrik edebilirsiniz bu sıralarda 'Barbie Girl' şarkısına biraz takıntılıyım sık sık onu dinler saçma sapan hareketler yapardım. Şükürler olsun deniz kenarında sadece biz vardık. Aytun'a baktığımda kaşlarını kaldırmış bana baktığını gördüm kafamı hemen eğip telefonu cebimden çıkardım ve sesini kısmak için ses kısma tuşunu azıcık taciz ettim ardından bir kahkaha sesi duydum. Gözlerimi kocaman açarak ona baktım. Bu halime bakarak daha çok güldü ben de kahkaha atmaya başladım. Neden güldüğümü bilmesem de halime gülüyordum sanırım ya da biri gülünce dayanamadığımdandır belki de. Kahkahasının hoş bir tınısı vardı yani kulağa gerçekten hoş geliyordu.

Kahkahamı durdurabilince ''Gülüşünü beğendim.'' diye mırıldandım sonunda o da durunca ''Bende senin gülüşünü.'' dedi zar-zor. Aslında hep yaptığım şeyi yaparak boş bulunarak cevap verdim ''Ben de gülüşümü beğeniyorum.'' dedim o da sadece dişlerini göstererek gülümsedi. Biraz daha yürüdükten sonra yoruldum.

Bilirsiniz üşengeçler hep üşengeçtir ,omuzlarımı düşürerek sordum ''Daha ne kadar var?'' omzunun üstünden bana bakarak yorulup yorulmadığımı sordu kafamı olumlu anlamda sallayınca durup bana döndü ben de durdum beni ayaklarımdan başlayarak süzdü sonra kollarının birinin bacaklarımdan diğerinin belimden geçtiğini hissettim .Belki saçma gelecek kim bir yabancı ile evine gider yalnız başına değil mi? Ben.. yani bilmiyorum güvenmek istedim ve de güvendim içimden kötü şeyler geçmiş olabilir ancak kulaklarımı tıkadım. Benim pek arkadaşım yoktu zaten ailemin gidişinden sonra sebebini soranlara bilmiyorum dedim kötü bir şey yaptığımı düşünerek mi benden uzaklaştılar onu da bilmiyorum. Sonuçta yanımda kimse kalmadı. Belki Aytun benim çıkışım olur-ya da buna benzer bir şey- en azından bir süre onu tanımam için yeterli olur diye düşünüyorum. Kötü biri ise eğer en kısa zamanda en kolay yol ile ondan uzaklaşmaya çalışırım. Pişman olmak istemem ancak her şey hatalarla öğrenilir değil mi? Yani belki yanlış yapıyor kendimi kandırıyorum ama canım ne isterse onu yaparım ki ben. Düşüncesizim,bencilim belki başkalarına göre salak da olabilirim ama ben benim işte. Havalandığımı hissettim.

Beni kucağına almıştı ''Şimdi uyumak istiyorum. Kucağına aldığın için sağ ol.'' Diyerek gülümseyerek yüzüne baktım o da bana bakarak gülümsedi. Ardından boynuna sinerek gözlerimi kapattım tabi sonrasında kollarımı boynuna doladım. Aytun'a güvenmemin sebebini bilmiyorum diğer insanlardan tek farkı var benim için sadece nedensiz bir güven duyuyorum ona karşı. Daha yeni tanışmış olsak da. Kokusunu içime çektiğimde erkeksi bir kokusu vardı güzeldi ama nasıl anlatılır bilmiyorum. Ayrıca gerçekten yakışıklıydı. Ben ise 1.60-1.70 boyları arasındaydım ayrıca mavi çok kısa olmasa da omuzlarıma gelen saçlarım vardı ve güzel denilebilirdim ama abartılacak kadar bir güzelliğim yoktu ya da vardı bilmiyorum şu an tek isteğim uyumaktı. Ben de bu isteğimi yerine getirecektim. Gözlerimi kapatarak uykunun bastırmasını bekledim. Uyku bastırınca göğsüne daha da sinerek kendimi uykunun kollarına bıraktım.

25�11�15� S.Ö.




Şeytanın MeleğiWhere stories live. Discover now