1 bölüm

150K 3.4K 505
                                    



-------------------------------

- Hadi Tuana kalk kızım en zoru zaten şu yataktan kalkmak.

- Zaten zor becerebilirsem kendimi tebrik edeceğim.
Yine manyaklaştın kızım. Kendi kendine ne konuşuyorsun? Bu gidişle delireceksin.

Diyen iç sesime göz devirip yataktan kalktım banyoya girip bütün işlerimi hallettikten sonra odama geri dönmüştüm.

Günlerden pazar olduğu için okul yok ne giysem derdi de yok. O yüzden üstüme rahat edebileceğim bir şeyler bulup giydikten sonra mutfağın yolunu tuttum..

Size kendimi tanıtayım ben Tuana 20 yaşındayım ........ Üniversitesi 2 de tasarımcılık okuyorum. Babam Annem ve bir de miniğim yani kardeşim Azra bu hayatta en değerlilerim. Benim ailem.........

Yine her zaman olduğu gibi sofraya en geç oturan kişi tabii ki de bendim.

Babamı annemi temini öptükten sonra sofraya oturdum. Artık alışık olduğum atmacalar her sabah olduğu gibi bugün de devam ediyordu.

- Kızım hiç kalkmasaydın...

Tabii ki ben de ondan geri kalmıyordum ve bizim bu atışmalarımız aile geleneği haline gelmiş durumdaydı.

- Biliyorum baba ayılar yılanlar ve hatta kış uykusunda olan bütün hayvanlar kalktı ama ben kalkamadım.

- Bunu bilmem de üstüne üslük gururla söylemen ne kadar da güzel. Kendini üste çıkaracaksın bir şekilde yine. Anasının kızı ne olacak.

- Ne gelmiş bana Şükrü bey bir söyle de ben de bileyim?

- Evet baba bize ne olmuş?

Babam pes edercesine ellerini havaya kaldırdı ve

- Ne olacak ki canım lafın gelişi.Hem ben üç prensesle nasıl baş edebilirim ki?

Bizim her sabah ki kahvaltımız yine neşeli geçmişti.

Kahvaltımızı bitirdikten sonra sofrayı toparladık ve salona geçtik. Annem kardeşimle konuşuyor ben televizyon seyr ediyordum..

Birden kafamı yana çevirdiğim de babamın kafasını yere eydiğini ve elleriyle oynadığını gördüm.

Suratını görmesem de canını sıkan bir şeyler olduğunu adım gibi biliyordum onu böyle gördüğümde canımdan can kopuyordu sanki onun canı sıkıldığında benimki ondan çok daha fazla sıkılıyordu. Ona ne oluyordusa bana onun on katı bin katı oluyordu.

Hani derler ya ben babamın kızıyım... Ben her zaman göğsümü gererek Ben Babamın kızıyım derim... her kesin babası kendi için kahramandir...

Benim babam benim kahramanım... Benim sevgilim... Benim güvenim.... Benim dayanacağım tek dal....

O yüzden bugüne kadar hiçbir zaman kendime erkek arkadaş edinmedim. Zaten istesem de edinemezdim. Çünki babam bana küçüklüğümde bir çift söz söyledi

Kizim ne yaparsan yap ilk kendini sonra beni düşün. İlk kendi onur gururunu düşün. İnsan ne yaparsa yapsın ilk kendini sonra geride bıraktıklarını düşünmeli. Kendine değer vermezsen hiç kimse sana hakettiğin değeri vermez. Sen benim cennetime düşen ilk damlamasın, sen benim Tuanamsın o yüzden o damlanın ne kirletilmesine izin ver, ne de sen kirlet.

Bu sözler bana bir defa söylendi ve bu bana bir ömür yetecek laf oldu.

Her baba olduğu gibi babam da bizi her zaman korudu kolladı. Çünkü yaşadığımız hayatta  biliyoruz ki dedikoducu insanların diline düşmektense kendini bir kuyuya atsan daha iyidir.

Ben bu düşüncelere dalıp giderken beni düşüncelerimden sıyıran kardeşimin karşımda durmuş olmasıydı.

-efendim Azra bir şey mi oldu miniğim

- ya abla iki saattir sana sesleniyorum duymuyormusun beni?

-  Özür dilerim miniğim dinliyorum seni..

- Hadi gidip giyinelim.

Kaşlarımı çatıp ona baktım.

- Niye miniğim ben üzerimdekilerle rahatım. İyi böyle...

- Ay abla öldüreceksin beni..

- O nasıl laf öyle bak kızıyorum ama bir daha öyle birşey duymayacağım senin ağzından tamamı.

- Bir dakika dinlermisin beni abla. İzin vermiyorsun ki lafımı tamamlamama. Peki tamam bir daha öyle birşey söylemeyeceğim...

- Hah şöyle küçük hanım. Söyle bakalım ne istiyorsun?

- İzin verirsen konuşacağım. Sen dalıp  giderken babam bugün luna parka gidelim mi dedi? Tabiki de buna hayır denilmez. Hadi gidip giyinelim.

- Tamam tamam kalktım.

Tabi bu habere bende çok sevindim uzun zaman oldu ailecek dışarı çıkmayalı. Odama giderken birden durdum ve arkamı dönüp babama baktım.

Bana baktı ve derinden iç çekti. Babama ne oluyordu? Onun bu hali beni çok endişelendiriyordu.. Neyse bu günlük eğleneceğim kötü düşünmeyi kendime yasaklayıp odama geçdim...

Çok güzel bir gün geçirdik. Ailecek çok eğlenmiştik. Ama ne zaman babama baksam bana bakıyor ve derin iç çekiyordu..

Zaten yarın ilk işim babamın nesi olduğunu öğrenmek olucaktı.

Sabah çalan telefonun sesine uyandım ve homurdanarak yerimden kalktım. Biri de şu telefona baksa olmuyor mu ? Sabahın köründe de arayan kimse artık...

- Alo

- Alo merhaba hanımefendi

- Merhaba.. Buyurun ne istemiştiniz..

- Şükrü beyin nesi oluyorsunuz...

Dediği an kalbim yerinden fırlayacakmış gibi atmaya başladı. Tüm bedenim titriyordu babama ne oldu?

- Hanımefendi...... Hanımefendi....

- Hııı pardon babam.... Babam oluyor kendisi...

- Hanımefendi babanız kaza geçirdi ...... Hastanesinde.....

Dediği dizlerimin üzerine çöktüm....

-----------------------

Beni de sever misin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin