" Efendim"

" Bebeğim nasılsın? "

" Sana aşırı derece öfkeliyim Yahya onun haricinde iyiyim sen? "

" Bana niye öfkelisin anlamadım ama gelince konuşuruz kızı getiriyorlar yarım saat sonra burda olur hazırlanıp çık korumalar arkandan gelecek"

" Tamam duş alıp çıkıyorum hemen görüşürüz"
" Görüşürüz"

Esme hemen duşa girdi. Kısa bir duşun ardından hemen üstünü giydi. Nedense oraya şık ve güzel bir şekilde gitmek istiyordu. Saçlarını kurutup salık bıraktı. Gözlerine siyah likit çekti rimelde sürünce işi bitmişti. Elbisesi biraz kısaydı ama kalın opak çorapla sorun olmayacağını düşündü. Çizmelerini de giydikten sonra hazırdı. Arabanın anahtarını alıp evden çıktı. Kapıda bekleyen korumara başıyla selam verip arabaya bindi.

Yol boyunca arkada onu takip eden korumaların varlığını unutmaya çalıştı. Şirketin önüne geldiğinde arabayı durdurmasıyla kapının açılması bir oldu

" Esme Hanım biz arabanızı otoparka alırız Arda bey sizi kapıda bekliyor" dedi koruma

Esme çantasını alarak arabadan inerken teşekkür etti. Kaldırıma adımını attığında Arda yanına geldi.

"Hoşgeldin yenge abim seni bekliyor"

Esme
"Hoşbuldum geç kaldım di mi? "
" Sorun yok 15 dakika falan oldu"

Asansöre binerken aralarında sessizlik oldu. Esme sessizliği doldurmak biraz da heyecanını yatıştırmak için Arda'ya
"Nasılsın? " diye sordu

" İyiyim yenge sağol" dedi Arda

Esme onun yardımcı olamayacağını anlayınca gözlerini asansör kapısına çevirdi. Kapılar açıldı. Esme Yahya'yı daha önce yemek yeme girişiminde bulundukları Ayça'yla ayakta dikilirken buldu. Ayça ona birşeyler söylüyordu ama Yahya onu dinliyor gibi değildi. Esme adımlarını hızlandırdı. Yahya kafasını kaldırdı Esme'yle göz göze geldi. Ayça konuşmaya devam ederken Yahya onu orda bırakıp Esme'yle yarı yolda buluştu.

Esme'yi kolunun altına aldı ve şakağına bir öpücük kondurdu. " Hoşgeldin bebeğim "
" Hoşbuldum kusura bakma geciktim" dedi Esme
" Önemli değil benim odamda bekliyor sen gelmeden yanında durmak istemedim" Esme başıyla onayladı kolunu Yahya'nın beline doladı. Odaya doğru giderken " Aslında yalnız görüşsem daha iyi olur" dedi

Yahya sert taviz vermeyen bir sesle " Hayır" dedi Esme bu savaşı kazanamayacağını bildiği için sesini çıkartmadı. Kapının önüne geldiklerinde Esme derin bir nefes alarak Yahya'nın kolunun altından çıktı. Önde Esme arkada Yahya odaya girdiler.

Arzu Yahya'nın masanın önündeki deri koltuklardan birine oturmuş kahve içiyordu. Onların geldiğini görünce yerinden kalkma zahmetine girmeden yapmacık bir şekilde gülümsedi. Esme'yi baştan aşağı süzdü. Sonra da Yahya'yı.

Esme onun gözlerinden geçen kıskançlığı yakaladı. Daha fazla uzatmadan konuşmaya başladı.

" Kusura bakma Arzu biraz emrivaki oldu ama seninle görüşmek istedim"

" Evet biraz öyle oldu napalım. "

Esme gelen cevapla hüsrana uğradı. Arzu çok değişmişti.

" O zaman seni mühim olan alışverişinden daha fazla mahrum etmeyelim hemen konuya girelim" dedi Yahya buz gibi sesiyle. Esme'nin arkasına geçip dirseklerini koltuğa dayadı.

Esme " Mert'le uzun süredir mi birliktesin?" Diye sordu

Arzu " Pek sayılmaz neden soruyorsun?"

" Çünkü geçmişten tanışıyoruz merak ettim" dedi Esme sadece Arzu'nun olaya ne kadar dahil olduğunu öğrenmek istiyordu ve ne bildiğini. Arzu'nun bir anda yüzü allak bullak oldu.

"Öyle mi hiç bahsetmedi. Önemsiz geldiği için belkide" dedi Esme'yi aşağılamaya çalışarak. Esme Yahya'nın arkasından bir an hırladığını duydu.

Gülümseyerek cevap verdi.
"Sorun değil ben de onu önemsemem zaten. Sadece geçmişte seni tanıdığım için uyarmak istedim" dedi. Esme Arzu'nun hiç bir şey bilmediğini anlamıştı.

" Hangi konuda uyarmak istedin? " diye sordu Arzu

" Ayrıntıya girip uzatmak istemiyorum sadece ondan ayrıl hayatına devam et o iyi biri değil" dedi Esme

Arzu yapmacık bir kahkaha attı.
" Ayrılayım? Canım sen beni kıskanıyor musun ha ?"

Esme afalladı
" Ne münasebet neden kıskanayım?"

Arzu ayağa kalktı

" Evet kıskanmazsın tabi taş gibi adamı kafeslemişsin bok gibi parası var. Nal kadar yüzüğü de takmışsın parmağına"

Esme " Nasıl laflar bunlar Arzu sana ne oldu böyle biri değildin sen" dedi sesi kısık çıkmıştı. Yahya'nın kendini zor tuttuğunu biliyordu.

Arzu daha ılımlı bir sesle konuşmaya devam etti.
" Ne mi oldu? Okula devam edemedim 18 yaşında yurttan atıldım. Başımı sokacak bir evim yoktu. Barlarda garsonluk yapıyordum ben pis sarhoşların arasında. Mert geldi beni ordan çıkardı. Cebime parayı koydu istediğim rahat hayatı yaşıyorum benim senden ne eksiğim var. O yüzden canım bana yok kötü biri yok bilmem ne bunlarla gelme. İsterse katil olsun" dedi ve çantasını alarak odadan çıktı.

Yahya'yla yalnız kaldığında ayağa kalktı. Yahya'nın karşısına geçti. O da en az onun kadar şok olmuş gözüküyordu.

Esme diyecek laf bulamadı. Sonuda başını sallayarak " Evet" dedi.

Ağır AbiWhere stories live. Discover now