3. Bölüm "Afrodit"

Start from the beginning
                                    

Yaklaşık 15 dakika sonra banyodan belimde havlumla çıkıp odama ulaşmak için salona girdiğimde kanepede bağdaş kurmuş, kucağındaki yemeğe eğilmiş yerken bir yandan televizyon izleyen bir Jongin görmüştüm.



"Bayan Jung seni bugün erken bırakmış." Oraya doğru bir kaç adım attım sırıtarak.



Ve banyodan çıktığımı fark etmemiş olacaktı ki muhtemelen korkudan, beni gördüğünde yemeye çalıştığı son lokmayı öksürmeye başlamıştı.



"Yine mi korkuttum?" Tedirginlikle geri çekildim gülerken. Yoksa ikimizden birinin ölümü diğerinin elinden olacaktı.



"Ha- hayır." Kucağındaki kaseyi kenara bırakıp elini ağzına götürmüş ve son kez öksürmüştü. "Korkmadım."



"Pekala... Ben giyinip çıkarım birazdan."



Ben dönüp odama girerken homurtuyla "Tamam..." demişti arkamdan sadece.





-





"Sehun sence sabah evlilikten bahseden birinin akşam romantik bi konuşma eşliğinde birinin parmağına yüzük takması hangi anlamlara gelir?"

9.39

Gönderen: Pororo





Odamda kıçıma pantolon giyerken aldığım bu mesaj hem şok hem de bir kahkaha dalgası yaymıştı vücuduma. Zaten birazdan okulda görüşecek olmamıza rağmen, mesajıyla içime dolan duyguyu ifade etmek için bir şeyler yazmaya karar verdim.





"Sabah sabah seni arkanda gelinliğinin kuyruğunu tutan küçük kızlarla hayal ettirdin beni."

9.40



Bu mesajımdan sonra cevap gelmemesiyle yatağa uzanıp daha büyük bir kahkaha atmış ve uzun süre sakinleşememiştim. Baekhyun'un mesajımı okuduktan sonra ettiği küfürler kulaklarımda yankılanıyordu sanki. Ve tanrım cidden Chanyeol inanılmaz biriydi. Yüzük ha?



Anahtarımı yeniden Jongin'e verip okula gitmiştim bir saat içinde. Ve kapıdan girişte anfide oturan Baekhyun'u gördüğüm an tüm salonun duyabileceği seste kahkaha atmaya başlamıştım yeniden. Ve Baek'in öldürücü bakışlarına maruz kalmıştım.



Sonra gülmekten yalpalayarak yanına gidip büyük bir gürültüyle oturdum.

"Sehun siktir git."

Asabi tavrı içimdeki gülme isteğinin daha da büyümesine neden oluyordu.

"Niye kızıyorsun ki kötü bir şey demedim." Ben gülmeye devam ederken ellerini önündeki sıraya koyup göz devirdiği anda fark ettiğim şeyle kocaman açılmıştı gözlerim.

"Tanrım bu şey..." Sağ elini yakalayıp havaya kaldırdım ve parmağında duran servete bakmaya başladım ışıl ışıl gözlerle. "Yüzük bu mu?"



"Evet." Öfkesini kısa süreliğine askıya alıp gülümseyerek başını salladı. "Harika görünmüyor mu?"



"Yeol benim adamım. Elbette zevkli seçimler yapacak." Gururla gülümseyip yeni dank etmiş gibi yalandan bir ciddiyetle Baekhyun'a bakmıştım aniden.

"Bu yüzdendi neden seni seçtiğini anlamayışım."



"Mankafa." Omzuma sağlam bir yumruk geçirdikten sonra normale dönüp gülmeye başladı. Otuz iki diş sırıtırken neşeli ses tonlarından biriyle yüzüme iyice yaklaşıp devam etti heyecanla konuşmaya.



Channie Says SpecialWhere stories live. Discover now