8.Bölüm - Kısa Bir An İçin Parmaklarım Çapraz

Start from the beginning
                                    

Lily, James'in dizlerine uzanmıştı. Sevgilisi saçlarıyla oynarken o elindeki kitabı okuyordu. Remus ve Peter'de ateşin önüne kurulmuş Büyücü Satrancı oynuyorlardı. Sirius ise tek başına kalmış James'e 'beni-sattın' bakışları altında somurtmakla meşguldü. 

James Potter'ın ela gözleri arada ona kayıyordu. En yakın arkadaşı ile sözsüz bir iletişime geçerken, kızıl saçlardaki eli duruyordu. Lily Evans ise bunu fark ettiğinde James'in eline vuruyor ve yeniden dikkati üzerine çekiyordu. Yine James onu bırakmış Sirius ile sessiz konuşmasına devam ediyorken Gryffindor'un güzel kızı daha fazla dayanamadı.

Gözleri hala kitabında ancak ses tonu sınıf başkanı olarak kullandığı tona bürünmüştü. "Bana bak Sirius. Kız arkadaşın falan yok mu senin bu sene? Gidip onunla kıkırdayıp sevgilimi bana bırakır mısın?" James Lily'nin laflarına şapşalca sırıtırken Sirius'un attığı yastık yüzüne çarpmadan bir arayıcı refleksi ile onu tuttu. Lily bu son olayları James'in dizlerinden doğruldu ve sevgilisinin en yakın arkadaşına baktı.

"Bana bak Çatalak. Ciddi ciddi bu kızılı kıskanmaya başlayacağım" Lily ve Sirius hariç herkes güldü.

"Sen onu hep kıskanıyordun Sirius." Dedi Peter büyük bir heyecanla, gözleri hala oyundaydı. Remus da sırıttı.

"Peter haklı." 

Sirius'un yüzü düşerken sırıtma sırası Lily'deydi. "Evet Sirius ne diyordun?" Sirius homurdandı. "Çatalak'ı biraz bize bırakmanı."

Lily gözlerini devirip yeniden eski konumuna döndü. Ama Sirius'a cevap vermeyi ihmal etmedi. "Çok beklersin." Çapulcular yeniden güldüler. Sirius ise çok-yüz-verdin bakışını atıyordu.

"Hadi ama Patiayak! Bu akşam ne bu huysuzluğun?" Sirius omuz silkti ve ellerini ensesine koyarak oturduğu tekli koltuğa iyice yayıldı.

"Huysuz olan ben değilim. Sevgilin." Lily ona cevap vermedi ve kitabıyla ilgilenmeye devam etti.

"Yapma ama Pati." Dedi Remus ve bakışlarını bir anlığına oyundan ayırdı. "Lily haklı, bu sene kimse yok mu?"

Sirius istemeden sırıttı. "Gözüme göre kız bulamadım." Dedi pişkin bir şekilde. "Gönlüme olduğunu ne zaman duyacağız acaba?" Lily hafifçe yan dönüp Sirius'a baktı ve güldü. James'de ona eşlik etti. Elini saçlarından çekip iyiydi manasında baş parmağını kaldırdı.

"O zaman alacak Lils." Dedi Sirius göz kırparak.

"Bence değil." Herkes şaşkın bakışlarını Peter'e çevirdi. Sarışın oğlan bakışlarını oyundan çekti. Herkesin ona baktığını görünce kızarmadan edemedi. "Bilmiyorum ama şu Riddle'ın lafı çok dönüyor. Hem Sirius'la bakıştıklarını da görüyorum."

Üç oğlanda, kızıl saçlı kızda suskundu. Hele Sirius ağzı açık kalmış bir şekilde Peter'a bakıyordu. Ondan bunu beklemiyorlardı ama elbette onları şaşırtan şey söylediklerinin anlamlarıydı. Peter işin aslını yani kızın kim olduğunu bulmaya çalıştığını bilmiyordu. Ağzını tutamaz da Riddle'ın yanında açık verir diye söylememişlerdi. Ancak artık iyi bir şey yaptığını düşünmüyordu çünkü Peter'ın pot kırması için daha büyük ve asılsız bir açık vermişti eline. Anlaması gereken şeyleri tersten anlamıştı ve bu iyi değildi.

"Hayır!" dedi aniden. Sesi yüksek çıkınca Lily korkuyla zıpladı ve ortak salondaki bazı başlar onlara doğru çevrildi. "Saçmalama Kılkuyruk! Kızla bakıştığım falan yok!" Yalan söylüyordu, yani kısmen. Sadece bakışları denk geliyordu, isteyerek yaptığı bir şey değildi Bile isteye bakışmak.

Sirius'un ani tepkisine ilk gülen kişi, James olmuştu. Dudakları yavaşça kıvrılırken ilk kahkahası dudaklarından döküldü ve Lily'de ona eşlik etmekte gecikmedi. Peter ise hala kızarmış bir şekilde küçük kıkırtılar ile gülüyordu. Remus, kendi tutmak istedi ama beceremedi. Sirius arkadaşlarına homurdanmakla yetindi. Onlara dalga geçebilmeleri için müthiş bir koz vermişti. Ayağa kalktı.

Slytherin PrensesiWhere stories live. Discover now